Eğer öyleyse hayata küsmüş olabilir şu anda. Zira bu sene üstünde yüzotuzüç rengi barındırmayana ceza kesecekler neredeyse.
Bilmiyorum hálá bir giyim kuşam mağazasının vitriniyle ya da gazetelerin moda sayfalarıyla karşılaşmamış olup ‘Yüzotuzüç tane renk mevcut değil bir kere!’ diyen çıkacak mıdır...
Ben de öyle zannediyordum. İnsanın her zaman öğreneceği yeni bir şeyler oluyor. Bu sezon da bunu öğrenmek kısmet oldu.
Gelelim bu yüzotuzüç rengin bedenimizde nasıl yer alacağına... Öyle ayakkabı pembe, çanta mavi, etek kırmızı şeklinde değil! Bu saydıklarımın her birinde renklerin tamamı bulunacak! Gökkuşağı yanınızda halt edecek!
Bilmiyorum kimin başının altından çıktı bu seneki renk cümbüşü... Bu ne coşkudur Yarabbim!
Hanım hanımcık bir elbise lazım olsa... Hani bir resmi davet için falan... Yok maalesef ısmarlama yaptıracaksınız. Bir demode kumaşçı bulup...
2005 ilkbahar-yaz gardırobumu düzmek için alışverişe çıktım geçenlerde, bu izlenimlerim oradan. Hani dükkánların adı tanıdık olmasa hepsi kapanmış, yerlerine çiçekçi dükkánı açılmış diyeceğim. İnsan askıda görünce şaşırıyor etekleri falan... Yani vazoda sunsalar daha uygun olacak.
* * *
Bu kadar söylendiğime bakmayın, aldım birkaç parça bir şey... Aldım almasına da nasıl giyeceğim, mesele o.
Kendimi alıştırma açısından evde giyip dolaşıyorum. Boy aynasının önünden geçerken afallıyorum. ‘Bizim evde deli var, tepesinde gülü var’ durumundayım. Fıstık bile eve bir yabancı geldiği zamanlardaki halini takınıyor, toz oluyor. Tintin bacağımın dibine işeyecek diye korkuyorum.
Hayır düz pembelerden falan geçiş yapıyor olsam bu kadar zorlanmayacağım. Fakat birkaç senedir asker yeşili kargo pantolonların birini giyip birini çıkardığımdan... Şu anda kendimi terhis olmuş gibi hissediyorum. İnsanın terhis olunca bir ferahlık duyması gerekir gerçi... Fakat ben aynı anda ‘tercih’imi de değiştirmiş gibi olduğumdan onun şaşkınlığı içerisindeyim.
Elbiseler böyle de ayakkabılar nasıl...
Elimdeki terliği tarif ediyorum:
Topuğu pembe üzerine mavi puanlı, tabanı yeşil üzerine her renk çiçekli, üç bandından biri mor, biri fuşya, biri dore. Terliğin durumu bu.
Sanki ortada beş tane terlik vardı parçaladılar, parçalardan yeni terlikler yaptılar. Bu elimdekine de bu parçalar düştü.
Bu senenin modasını bir cümleyle özetleyecek olursak, ‘Bu sene renk sıkıntısı çekilmeyecek’ diyebiliriz.
MIŞ-MUŞ
Eminönü Belediyesi, turistlere yönelik çalışan tarihi Süleymaniye Hamamı’nı erkek-kadın beraber yıkanılıyor diye kapatıyormuş.