Bravo Seren!

SEREN Serengil gitti cezaevinde evlendi, biliyorsunuz. Hem de öyle fikir suçlusuyla falan değil, kapkaççı çetesiyle ilişkisi olduğu söylenen biriyle. Üstelik taze koca fantezi müzikle iştigal ediyor. Hani popstar falan olsa neyse...

Şimdi, Cengiz İmren'i küçümsediğimi, Seren Serengil'e layık görmediğimi düşünmeyin. Ben, daha doğrusu Türk toplumu olarak biz, Seren'in yalancısıyız. Bugüne kadar verdiği demeçlerden, kendisinin krallara layık biri olduğu kanaatini edinmiştik.

Ağzından ne asil, ne zengin, ne görgülü, ne bilgili olduğundan başka laf çıkmazdı biliyorsunuz. Haliyle şartlanmıştık biz de.

Gerçi kral konusunu tam olarak idrak edememiş olabiliriz. Kral çeşit çeşit oysa... ‘‘Fanteziler kralı’’, ‘‘Kapkaççılar kralı...’’ Olabilir yani.

Anacığı ‘‘Seren diye kızım yok’’ demiş.

Kadıncağız yıllardır lahanadan havyar yapacağım diye uğraştı durdu. Olmuyor işte. Oysa güzelim lahananın nesi var? Eldeki mevcut malzemeye rağmen inat etti.

Oysa Seren'i hiç tanımayan biri bile, İngilizceseverlerin diliyle, ‘‘backround’’una bakıp görebilir ki Seren budur. Piyano çaldırıp bale yaptırmakla genlerle oynanamıyor.

* * *

Ben hiç ayıplamıyorum Seren'i. Hiç de kızmıyorum. Aksine çok takdir ediyorum şu son yaptığını. Hayatının en doğru adımını attı.

‘‘Yeter be! Ben buyum!’’ dedi, kırdı çemberi.

DGM kapısında 8.5 saat beklemeler...

Cezaevine yiyecek giyecek taşımalar...

Hummer cipten, evden barktan, değerli incik boncuktan vazgeçmeler...

Aşk için bunları yapabilen kaç kişi çıkar bu devirde bilmiyorum.

‘‘Cengiz'in şartlarında yaşayacağım bundan böyle’’ demiş.

Kız hakikaten áşık.

‘‘Aşk öldü’’ diye şikáyet edip duran biri olarak şimdi bu kıza sahip çıkmak durumundayım arkadaşlar!

Sinemada seyretseniz benzer olayı -ki artık böylesine filmlerde bile rastlamak zor- dayanamaz alkışlarsınız. Nevin Hanım bile alkışlar. E, ne diye ayıplıyorsunuz şimdi Seren'i?

Ben takdirlerimi sunuyorum doğrusu...

Bravo Seren!

MIŞ-MUŞ

Eczacılık eğitimi 5 yıla çıkıyormuş.

E, haklılar; sırf Solgar'ın vitaminlerini bellemek 1 yıl sürer.

Tayyip Erdoğan, ‘‘Önce karizma, sonra kariyer gelir’’ demiş.

Kariyeri yok, karizması var ya...

Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal, ‘‘Evlenince derslerim düzeldi’’ demiş.

Baktı ki bekárlığında hiç aklından çıkmayan şey o kadar da mühim bir hadise değilmiş.

Tayyip Erdoğan, ‘‘Biraz toprak verebiliriz’’ demiş.

‘‘Tek bir çakıl taşı bile...’’den nerelere geldik Yarab!

Beyoğlu'nda yıkım kararı bekleyen bina çökmüş, 6 kişi ölmüş.

Binaya, ‘‘Kararın eli kulağında, alt tarafı 150 masa daha kaldı imza isteyeceği, bekle biraz!’’ diyen olmamış mı?
Yazarın Tüm Yazıları