Bayram bitmeden biter

BUGÜN de bayram. Ama değilmiş gibi. Çoğunluk yollardadır şimdi. Sıkıntılı, yorgun... Yarın konvoyları, feribot kuyruklarını falan görürüz gazetelerde.

Yoldakiler bir yana, evlerde de bitmiştir bayram. Ne tatlı kalmıştır ne çikolata... Ne gelen ne giden... Ev halkı günlük elbiselerine dönmüştür. Her şey aslına rücu etmiş, sehpaların, koltukların üstü, banyo eski dağınık günlerine dönmüştür.

Okul defterlerinizi hatırlıyor musunuz? Nasıl itinayla başlardık. İnci gibi yazılar... Sonlara doğru bakkal defterine dönerdi. Hiçbir ataş kurtaramazdı köşedeki kıvrılmaları.

Yeni aldığımız ayakkabı, gömlek, pantolon, şu bu... İlk günlerde koyacak yer bulamayız. Kutusuna koyup kaldırmalar, dikişi dikişine denk getirip katlamalar... Sonra at, fırlat, tıkıştır.

Yazın sonu da böyledir, kışın sonu da... Hálá sıcaktır, ama siz yaz başındaki siz değilsinizdir. Martta kar yağsın isterse kış kocamış maskara olmuştur.

* * *

Hele ilişkiler...

İlk zamanlar bir hoşluktur gider. Karşı taraf tadından yenmez adeta. Halk arasında buna cicim ayları denir ki bayramın ilk günlerine tekabül etmektedir. Sonra tırnaklar çıkar, dişler uzar. Her iki taraf da aslına dönmüştür. Bayramın son günü gelip çatmıştır yani.

‘Asıl’ insanların birbirleriyle öyle muhabbet içinde olmaları mümkün değildir. Bakmayın siz o sevgi ve hoşgörü yumağı hallerine. Geçicidir o. Salgıların falan etkisiyle öyle geçici bir hoşluk durumu yaşanır. İnsanoğlu esasında öpüşüp koklaşmaktan ziyade itişip kakışmaya programlanmıştır. Vallahi. Dikkat edin bakın...

Dünyanın her yerinde neden bu kadar çok barıştan söz ediliyor? Yok çünkü. Olan bir şeyi neden çağırsınlar habire.

İnsanoğlunun doğasında barış olmadığından ülkeler arasında ya da ülkelerin kendi içindeki toplulukların arasında da yok. Tesisi için işte bir mücadeledir gidiyor.

Dinler bile hoşgörüye, sevgiye, barışa davet ediyor. Biliyorlar insanın ne menem bir yaratık olduğunu. Kimseyle dalaşmasa ana babasıyla, sevgilisiyle dalaşır.

Laf nereden nereye geldi...

Diyeceğim, ‘bayramın son günü’ hayatın tamamında var. Yaşlılıkta birçok şeyden elini eteğini çekmek de artık gücün yetmemesinden ziyade ‘bayramın son günü’ psikolojisinden olabilir.

Kısacası...

Bayram bitmeden biter. Daima.

MIŞ-MUŞ

Sarıgül, CHP’li muhalifleri bölmüş.

Serde amiplik var, bahane arıyorlar.

AB ülkelerinde üretilen oyuncaklarda cilde ve göze zarar veren kimyasal maddelere rastlanmış.

Aşağıdaki atasözünü tüm AB ülkelerine ithaf ediyorum:

‘Ele verir talkını, kendi yutar salkımı.’

Vitrin mankenlerinin popoları büyütülmüş.

Bakmışsınız bütün diyetisyenler vitrinlerin önünde kuyrukta!
Yazarın Tüm Yazıları