BU sefer de gelmeseydi söylenenlere inanacaktım. Paranoyak toplum falan demeyecektim.
Kardan bahsediyorum. Kasımdan beri bekleniyordu biliyorsunuz. Gelişi bugünleri buldu. Söylentiler sizin de kulağınıza gelmiştir belki. Güya üç aydan beri süregelen yağdı yağacak haberleri uydurmaymış. Maksat herkes evine tıkılıp otursunmuş, böylece asayiş berkemal olurmuş; bu arada işsizliğe dayanamayan eğlence yerleri de bir bir kapansınmış.
Her zaman söylerim... Bu yaratıcılığa rağmen ‘dünyanın en iyi senaristi’nin bizden çıkmaması şaşırtıcıdır.
Neyse kar tam zamanında yetişip geldi de büyüklerimiz aklandılar.
Bu kar mevzuunu burada kapatıyorum. O da sezonu kapatır inşallah. Havada uçuşması güzel de yere düştüğü anda tüm romantizmini yitiriyor. Hayır dağda bayırda yaşasak tamam da...
* * *
Geçiş merasimi yapmadan bir başka mevzua geçiyorum. CHP’ye.
Bir dakika! Hemen gözünüzü başka sütunlara kaydırmayın! Bildiğiniz CHP değil bu. Yeni CHP... Şahnaz katkılı... Üstün etkileme gücü... Falan filan.
Kim demiş siyasette kadınların şansı yok diye?
Artık durum tam tersi. Erkekler kadar çaba sarf etmelerine bile gerek kalmıyor. Parti meclisine, hem de çok yüksek oyla seçilen Şahnaz Çakıralp, ‘Bir uyandım seçilmişim’ diyor. Kulis çalışmaları falan yapmamış yani.
İnsan kadın olarak seviniyor tabii. Şükür bugünleri de gördük.
Fakat bir yandan da ‘Ne oldu da böyle oldu?’ sorusu geliyor akla. Acaba seçicilerin başına saksı düşmüş olabilir mi? İçinde sarı güller olan bir saksı?
Hadi lafı dolandırmayayım, Aylin Sarıgül’ün güzelliği hepimizce malum. Yurttan erkekler topluluğunun arasında pırıl pırıl parlıyordu kurultayda. Mustafa Sarıgül’ün topladığı oylarda Aylin Sarıgül faktörünün rol aldığını mı düşündüler nedir... ‘Bundan böyle bizim ‘faktör’ümüz de Şahnaz Çakıralp olsun’ mu dediler, bilmiyorum artık...
Netice olarak bu da sevinelim mi üzülelim mi kestiremediğimiz bir husustur. Yani kadın olarak. Bir yanda bir kadının yüksek oyla parti meclisine seçilmesi, bir yanda o kadının vitrini süsleyen dekor olma ihtimali..
Hayır, çirkin bir kadın olsa içimiz rahat edecek. Fakat kadın dünya güzeli. İnsan şüpheye düşüyor haliyle.
Yazının orta yerinde yapmadığım geçişi şimdi yapıyorum... Buyurun benden de bir paranoya hadisesi!
* * *
Satırlarıma son vermeden birkaç not düşmek istiyorum.
Bir: Şahnaz Çakıralp hakikaten sırf güzel olduğu için fotoğraflarda Deniz Baykal’ın yanında yer alıyorsa bile bu duruma bir dahli olmadığını düşündüğümden kendisini tenzih ederim.
İki: Güzel olmanın iyi mi kötü mü olduğu da kestiremediğimden hususlardan biridir. Bir yandan prim yaparken bir yandan da ağzıyla kuş tutsa kadın, kimseyi aklına şusuna busuna inandıramıyor.
Üç: Bazı insanlara yaranılmaz. Ben de bunlardan biriyim. İşte mesela CHP kadınlara yer verse bir türlü, vermese bir türlü.
MIŞ-MUŞ
Erdoğan, ‘Hastanelerimize sağlam girer hasta çıkarsınız’ demiş.
Her türlü gidişattan biz sorumlu olduğumuzdan bize şikáyet ediyor. Kendileri sadece yetkili.
ABD Dışişleri Bakanı, Türk halkının gözündeki imajlarının düzelmesi için Erdoğan’dan yardım istemiş.
Gayet isabetli! İmaj düzeltmekte Erdoğan’ın üstüne yoktur hakikaten.