50 neden

TEMPO dergisi, "Türkiye’yi sevmek için 50 neden"i sıralamış bu haftaki sayısında.

"Atatürk"ten "Tarkan"a...

"Çay-simit"ten "kebap"a...

"Boğaziçi"nden "Bodrum"a kadar 50 neden.

Hepsi doğru.

Dahası da var elbet. Yüzlercesi.

Ya da illa 50 nedenle sınırlandırılacaksa herkesin öncelikleri değişir elbet.

İyi aklına gelmiş Tempo’nun. Herhalde okuyan herkes kendi nedenlerini düşünmüştür şöyle bir.

Fakat insanoğlu tuhaf yaratık.

Tarkan’ı düşünürken Bayhan da geliveriyor akla. Neticede ikisi de popstar!

Veya "FB-GS derbisi" derken "maganda kurşunu"...

"Hamsi" derken, daha geçenlerde okuduğumuz hamsinin son yıllarını yaşadığı haberi...

"Şehir hatları vapuru"nu düşünürken yerine geçen kadife perdeli, ruhsuz dolmuş motorları...

"Türk kadını" derken, tecavüze uğradığı yetmezmiş gibi ailesi tarafından öldürülen gencecik kızlar öne geçiveriyor.

Ne yapacaksınız...

Akıl dediğiniz özgür bir şey, böyle alıp başını gidiyor.

Fakat bunlar bile bazılarının Türkiye’yi sevme nedenlerinden olabilir tabii..

Mesela, kız kardeşini "gerektiğinde" öldüremeyecek olduğu bir ülkenin nesini sevsin adam? Ya da böyle bir şeyin hiç gerekmediği ülkenin?

Fakat dediğim gibi, iyi aklına gelmiş Tempo’nun. Hepimizi yüzümüzde hafif bir tebessümle düşündürdü en azından.

Ben mesela, kapısında, bacağının arasına sıkıştırdığı bastonuna dayanmış ihtiyarların oturduğu kahvehaneleri için de seviyorum Türkiye’yi.

Tahin helvası için...

Sonra, Boğaziçi yalıları...

Ne sattığını görmeden anlayamayacağınız sokak satıcıları...

Mısır Çarşısı...

Her köşe başında karşımıza çıkan sokak çiçekçileri için de seviyorum.

Ege’nin kıyı kasabaları...

Tarlabaşı’nda karşılıklı iki binanın pencereleri arasında uçuşan çamaşırlar...

Yeni Cami önündeki güvercinler.

Peribacaları için de...

Sonra, neredeyse herkesin, uzakta bir memleketi var diye de seviyorum Türkiye’yi. Özlediği birilerinin yaşadığı, yaz gelince gitmeyi hayal ettiği bir memleket... Sıla yani.

Komşuda pişenin bize de düşmesini seviyorum. Mecazi anlamda değil. Sahiden komşular arasında gidip gelen tabaklardan söz ediyorum. Hálá bir yerlerde bu ádetin sürüyor olmasını dileyerek.

MIŞ-MUŞ

Memelilerin evrimsel aile ağacı çıkarılmış.

Silikon memeliler ne olacak?

ABD’de üretilen "akıllı gözlük", camını istenilen renge döndürüyormuş.

Öyle insanlar bile var.

Testosteron seviyesi azalan erkekleri de tıpkı menopozdaki kadın gibi ateş basıyormuş.

E, Allah’ın sopası yok.
Yazarın Tüm Yazıları