Bu kaybın izahı olmaz

Önce Mersin İdmanyurdu ardından Beşiktaş yenilgisi, belli ki Gençlerbirliği’ni fazlasıyla hırslandırmıştı.

Sivas maçına, arzulu ve kararlı başlayıp, daha ilk dakika golü buldular. Böylesi bir maçta, hem de ev sahibi olarak üstünlüğü ele geçirmek çok önemliydi. Golün getirdiği ekstra motivasyonla, Sivas’ın üstüne inatla gidip, farkı, ikiye-üçe çıkarma şansını da buldular. Bu pozisyonlar, Yasin ve Tum’un, bitirici noktalara pası iletememesi nedeniyle skora dönüşmedi. Konuk ekibin, geriye düşmesine rağmen gol için hevesli oluşu da oyunun iki kale arasında gidip gelmesine, heyecanın sürekli canlı kalmasına yol açtı.
Tum ile gelen ikinci gol, Gençlerbirliği’ni skor olarak iyice rahatlattı ama farkın erkenden ikiye çıkması, ister istemez, kırmızı-siyahlı oyuncuları rehavete itti. Konuk ekip, inatla ve ısrarla oyunu bırakmayacağını, ikinci golden sonra daha belirgin şekilde ortaya koymaya başladı. Orta alanda ele geçirdikleri üstünlüğü, Grosicki’nin kanat değiştirip, Gençlerbirliği savunmasını zorlamasıyla iyice hissettirdi. Savunmanın arkasına uzatılan paslarda yaşanan telaş ve savruk görüntü, işlerin Gençlerbirliği adına iyi gitmeyeceğinin işaretiydi. Önce Mehmet Sedef ile Kulusiç, ardından Cem Can’ın hatası sonucu gelen goller, oyuna dengeyi getirirken, maçı da ayrı bir havaya soktu.
Sonraki bölümde iki taraf da galibiyet için riskleri göz alıp oynadı. İlk 4 hedefinden uzak kalmamak için mutlak kazanmaları gerektiğinden, bunu gerçekleştirmek için var güçleriyle oyunu zorladılar. Azofeifa’nın golüyle yeniden öne geçen kırmızı-siyahlılar, Ziya’nın oyundan atılmasından sonra, iyice rahatladı. Dikkatli davranmayıp, Sivas savunmasını az adamla yakaladıkları anlarda hızlı hareket etmediklerinden, gollük atakları değerlendiremediler.
Ligin 5 ve 6. sırasını paylaşan iki ekibin futbolu belki çok üst düzey değildi ama mücadele, goller ve kartlar, hem stada gelenlere hem de ekran başındakilere keyifli ve heyecanlı anlar yaşattı. İkisi de kendilerine ve ligdeki yerlerine yakışan mücadeleyi sergiledi. Gençlerbirliği, önüne altın tepsi ile sunulan kısmeti tepip, çok önemli bir avantajı kaybetti. Önce iki farkı bulan, ardından yeniden ön geçmişken ve rakip 9 kişi kalmışken, galibiyeti koruyamayan Gençlerbirliği’nde, alınacak dersler her maçta biraz daha çoğalıyor. Önceki iki maçta yaşanan kayıplar anlaşılabilir ama dün kaçırılan puanların izahı olamaz.
Yazarın Tüm Yazıları