BEŞTEPE’de yazılı olmayan bir senaryo, uzun zamandır vizyonda...
Ankaragücü, her sezona ilk 5 içinde yer alma hedefiyle başlar, taraftar umutlanır ve heyecanla maçların başlamasını bekler. Takımının başarısıyla coşacağı günlerin özlemi ile yanıp tutuşur. Ancak, kısa süre sonra ümitleri tükenir, hevesi kursağında kalır. Mevcut kadronun, bir hedefi kovalayamayacağını çabuk fark eder. Haftalar geçtikçe umudun yerini karamsarlık alır. Sinsi bir endişe, sarı-lacivert renklere gönül verenleri içten içe kemirir. “Acaba kümede kalacak mıyız?” sorusu sorulmaya başlar. Sonra mucizevî bir geri dönüş ile hasta ayağa kalkar, kefeni yırtar ve lige tutunmayı başarır. Baştaki hedef unutulup, kümede kalmanın sevinci yaşanır. Yürek sızlatan, buruk bir sevinçtir bu. Ankaragücü’nün 99 yıllık tarihine ve büyüklüğüne yakışmayan ibretlik bir tablodur. Koz ekonomik vaatler ! Son 5-6 sezonda olduğu gibi, bu yılı da böyle geçtik. Takım, benzer durumları sürekli yaşıyorsa, bir yanlışlık var demektir. Ankaragücü’nün geride kalan yıllarda iyi yönetilmediği, alınan kararların, kulübü ileriye götürmediği ortada. Bir sezonda 2-3 teknik adam değiştirmek, 8-9 oyuncuyu alıp, ara transferde bunların bir kısmını göndermek ve yenilere yer açmak, sağlıklı bir politika olmasa gerek. Beştepe’yi, kulübü ile sorunlu oyuncuların toplanma merkezi yapmak da ayrı bir konu. Tüm bunlar, 2009 yılı Mart ayı sonunda yeni seçilen yönetimden önceki yanlışlardı. O tarihten sonra Ankaragücü’nde yeni bir dönem başladı. Şimdi gündemdeki konu, Ankaragücü ile Ankaraspor’un birleşmesi. Mevcut yönetimin, kendisi dışındaki gelişmelerden rahatsız olduğu çok açık. Onlar, zor günde sahip çıktıkları kulübe yeni bir yön verme, Ankaragücü’nü iyi yerlere taşıma hedefi ve düşüncesinde. Önlerindeki en büyük engel, ekonomik sıkıntı. Geçmişte yapılan onca yanlışın faturası, bir bir önlerine çıkarken, canlarını acıtıyor. Ankaraspor cephesinin bu bütünleşmedeki en büyük kozu ise ekonomik vaatleri! Ankaragücü’nün 100.yılında şampiyonluğa oynayabilmesi için maddi anlamda güçlü olması gerektiğini biliyorlar. Ancak şu unutulmasın: “Kimseyi, 100. yılını kutluyor diye şampiyon yapmazlar.” Bunun için iyi bir ekonomi, güçlü bir kadro, tecrübe, bilgi ve birikim gerekir. Ankaragücü, bu anlamda çok geç kaldı. 3-4 yıl önce gerekli adımları atmadı, atamadı. Bir transfer sezonunda bunları gerçekleştirmek çok zor. Bu nedenle herkes, bir daha ve iyi düşünmeli. Planlarını uzun vadeli yapmalı. Bir hayal için bugünden vazgeçmek yerine, yarınları kurtarmak için kafa yormalı. Eğer birleşme olacaksa, bu herkesin içine tam anlamıyla sinmeli, bir tek soru işareti kalmamalı. Aksi halde kaybeden Ankaragücü olur.