Paylaş
Sevgi; güvenlik ihtiyacını karşılayan en sağlıklı mekanizma olduğu için değerlidir.
Sevginin yanı sıra, çocuğu güvende hissettiren başka sağlıklı mekanizmalar da vardır.
Bunlardan bir tanesi de tutarlılıktır. Tutarlılık da sevgi kadar önemlidir. Nasıl mı?
TUTARLILIK NEDİR?
Tutarlılığın birçok boyutu var.
(i) Annenin söylemlerinin birbiriyle tutarlı olması. Bir şeye bir gün “evet” diyorsa, yarın o şeye “hayır” dememeli.
(ii) Annenin söylemleri ile davranışlarının tutarlı olması. Çocuğunun Nescafe içmesini istemiyorsa, kendisi de içmemeli.
(iii) Annenin ve babanın birbiriyle tutarlı olması. Anne ve baba kurallarda hemfikir olmalı.
Peki, çocuğun gelişimi için tutarlılık neden önemli?
TUTARLILIK NEDEN ÖNEMLİ?
Çocuğun hayat içerisindeki deneyimi çok olmadığı için, tehlikenin boyutlarını bilemez.
Örneğin, ateş, bıçak veya yükseklik tehlikeli mi bilemez. Dışarısı tehlikeli mi bilemez.
Çocuk, ailesinden tehlikenin sınırlarını göstermesini bekler. Zaten çocuklar emin olamadıklarında hemen annelerine veya babalarına bakar.
Aile de sınırları net çizerse, çocuk der ki “Ohh Annem sınırları çizdi. Hayatta nereye kadar tehlikeli, nereye kadar tehlikeli değil, bana gösterdi” der.
Çocuk tehlikenin sınırını öğrenmiş olur ve rahatlar. Enerjisini keşfetmeye ve oyuna verir.
TUTARSIZLIK
Peki, aile kural koyar, ama tutarsız olursa ne olur?
Çocuk “Eyvah güvenli sınırlardan ailem de emin değil” der.
Ailemin kararlarına güvenemem der ve güvensizlik başlar. Böylelikle çocukta endişe başlar.
Dahası, tutarsızlık durumunda tehlikenin sınırları sürekli değişir. Bugün tehlikeli olmayan, yarın tehlikeli olur. Çocuk güvende hissetmez ve endişe daha da pekişir.
Yani, tutarsızlık çocukta endişe yaratır. Ama tutarsızlığın asıl tehlikesi bu değil. Daha da büyük bir tehlikesi vardır.
TUTARSIZLIK VE DEĞERSİZLİK
Tutarsızlık çocukta değersizlik duygusu da yaratır. Nasıl mı?
Diyelim ki çocuk masaya su döktü. Anne kızmadı. Bir daha döktü. Anne yine kızmadı.
Çocuk der ki “Su dökmek annemde öfke oluşturmuyor.”
Bir gün çocuk su döker ve annesi bu defa kızar. Yani, tutarsız davranır.
Çocuk bu durumda aynen şöyle düşünür:
“Bu durumda annem daha önce kızmamıştı. Ama şimdi bana kızdı. Peki, şimdi neden bana kızdı?
Su döktüğüm için olamaz. Çünkü su dökmek daha önce öfke oluşturmamıştı. O zaman annem başka bir şeye kızdı? Ne olabilir? Ben kötü olduğum için olabilir. Ben sakar olduğum için olabilir.”
Çocuk kendi kafasında kurmaya başlar ve kendisinde sorun var zanneder. Böylece de değersizlik duygusu başlar.
TUTARLILIK
Kısacası, tutarsızlık hem güvensiz bir ortam yarattığı için hem de çocukta değersizlik duygusu oluşturduğu için zararlıdır.
(Tutarsızlığın bir tehlikesi daha vardır. O daha derin bir konu. Onu başka bir yazıda yazacağım.)
Bu durumda anne ve baba evdeki kurallar, davranışlar ve tutumlarda mümkün olduğu kadar hemfikir olmalıdır. Sözlerini her zaman tutmalıdır. Bugün ne yapıyorsa, mümkün olduğu kadar yarın da onu yapmalıdır.
İşte o zaman çocuk, güven ve sevgi içinde büyür.
Paylaş