Türkiye’deki Liderlerin Profili

Kişilik özellikleri açısından açıklasanız olmuyor çünkü iyi liderlerin ortak kişilik özellikleri sadece %5.

Davranışları açısından açıklasınız, o da olmuyor çünkü duruma ve kültüre göre değişiyor. Ortak davranış çok az.

Ama liderlik hakkında büyük çoğunluk tarafından kabul edilen bir şey var. O da şu:

Liderlik, ortak bir vizyon uğruna insanları etkilemektir.

ETKİ VE OTORİTE

Tanımın için de etkilemek var.

Yani etki ile otorite arasında da ciddi fark var.

Otorite, size konumunuz ve mevkiinizden dolayı verilmiş güç.

Etki ise sizin anlayışınız, bilginiz, değerleriniz, cesaretinizden dolayı kazandığınız güç.

Örneğin, bir yönetici sizi bir iş yaptırdığında, bunu müdürlük otoritesi ile ya da etki ile yaptırmış olabilir. Bunun ayrımını yapmak zor.

Etki ile yaptırırsa liderlik, otorite ile yaptırırsa yöneticilik ve belki de diktatörlük oluyor.

Hatta ve hatta, otoritesi olan insanların liderlik yapması zordur, diyen dünyaca ünlü araştırmacılar var.

Örneğin, Gandi büyük bir liderdi. Hiç otoritesi yoktu ama etkisi vardır.

Atatürk’ün hem otoritesi hem de etkisi vardı. Zaten bunun için dahidir.

Şimdi bizim liderlere bakalım. İnsanlara yaptırdıklarını etki ile mi yaptırıyorlar, yoksa otoriteleri ile mi?

Siz yanıtlayın.

Eğer sadece otoritelerini kullanıyorlarsa, bunu kötüye kullanma ihtimalleri de çok yüksek.

Bir de statü ve mevkii gidince etraflarındaki dostlar azalıyorsa buradan da şu mesaj çıkar: O kişi etki yapmamış, otoritesini kullanmıştır.

ORTAK VİZYON

Liderlik tanımının içindeki diğer önemli nokta, ortak vizyon.

Örneğin, Da Vinci, Shakespeare gibi sanatçılar insanları etkilemiştir ama ortak bir vizyon yaratmamıştır. Onun için onlar lider kabul edilmez.

Liderin ortak bir vizyon yaratması gerekiyor.

Atatürk, bir bağımsızlık vizyonu yarattı.

Gandhi, Mandela bağımsızlık vizyonu yarattı.

Obama bir vizyonu temsil ediyordu. Eşitlik ve özgürlük!

Marthin Luther King de öyle.

BİZİM LİDERLER

Şimdi bizim liderlere bakalım.

1- Otoritelerini mi kullanıyorlar yoksa etkilerini mi?

Yani parti liderliğinin verdiği otorite ellerinden alınsa, insanlar onların peşinden gider mi?

Onların karşında konuşmanız, sorgulamanız mümkün mü?

2- Bu liderler ülke için ortak bir vizyon yaratıyor mu?

Statüleri ellerinden alınsa onların temsil ettiği bir değer kalır mı?

Neyin uğruna yaşıyoruz?

Ülke olarak nereye gidiyoruz?

Kurtuluş Savaşı’nda özgürlük ve bağımsızlık hayali ile uyanan halk, bugün ne için uyanıyor?

Ben söyleyeyim. Hiçbir şey için.