Paylaş
Bu tür kişiler kendisini seven kişilerden kaçıyor.
Bir insan neden kendisine değer vermeyen bir ilişkiye geri dönmek ister? Kendisine değer veren insandan neden uzaklaşır?
CESARET DENEYİ
Princeton Üniversitesi’nden Prof. Ronald Comer ve meslektaşı Prof. James Laird denekleri bir odaya alıyor. Deneyde üç ayrı test var: bilişsel test, solucan yeme testi ve elektrik şoku testi. Denekler bir tanesini seçiyor.
Deneyden önce denekler bir anket dolduruyor. Anketteki sorular arasında “Ben cesurum.” ve “Acı çekmeyi hak ediyorum.” diye iki ifade var.
Daha sonra solucan yeme testi iptal ediliyor ve bu testi seçen deneklere diğer iki testten birini seçme hakkı veriliyor.
Çok ilginçtir ki solucan testini seçenlerin %50’si bilişsel testi değil, elektrik şokunu seçiyor. Neden bir insan elektrik şokunu seçerek acı çekmek ister?
TUTARLILIK
Anketler incelenince ortaya çıkıyor ki bu kişiler “Ben cesurum.” veya “Acı çekmeyi hak ediyorum.” ifadelerine “evet” yanıtı vermişler.
Yani, kişi cesur olduğunu veya acıyı hak ettiğini ilan ettiği zaman, bunlarla tutarlı davranıyor ve elektrik şokunu seçiyor.
“Ben cesurum” diyen bir kişi cesur davranmazsa, endişe yaşar.
DEĞERSİZ HİSSEDENLER
Bazı insanların kendilerine değer vermeyen kişilere dönmesinin sebebi de bu.
Bir insan kendini değersiz hissediyorsa, kendisini değersiz hissettiren kişileri seçer.
Bu durumda tutarlı davranmış olur ve endişe yaşamaz.
Kendisine değer veren kişiyle ilişkiyi seçerse, tutarsızlık başlar. Bu tutarsızlığı nasıl çözer?
TUTARSIZLIĞIN ÇÖZÜMÜ
“Yanılıyormuşum. Aslında ben değerliymişim.” diyerek veya karşı taraftaki kişiyi samimiyetsiz bularak.
Çoğu kişi ikinciyi seçer. Çünkü deneyim sonucu oluşan özbenlik algısı, söylemlerle değişmez.
Değersizlik algısı olan kişi, karşı tarafın görüşüne inanmaz. Dahası ona kızgınlık beslemeye başlar. Çünkü o kişi ona değer vererek onda tutarsızlık ve dolayısıyla endişe yaratmıştır. Kaygının kaynağı olmuştur.
DEĞERSİZLİK
Kızgınlığının yanı sıra, o kişiye karşı saygısı azalır ve onu da değersiz görmeye başlar. Hatta ona acır. Neden?
Değerli bir insan, değersiz bir insana (yani kendisine) değer veriyorsa, onda bir sorun vardır. (Woody Allen, beni üye olarak kabul eden bir kulübe asla üye olmam demişti. Bu espri, bu durumu çok iyi açıklıyor.)
GÜVENDE OLMAK
Sonuçta, bu kişiler kendisine değer vermeyen kişileri seçerek, tutarlı bir yaşam sürer.
“Tutarlı” bir yaşam sürmek, “mutlu” bir yaşam sürmekten daha önemlidir. Çünkü bir insanın en temel ihtiyacı mutluluk ya da sevgi değil, “güvenliktir”.
Tutarlılık, güvenlik sağlar.
Sevgi aslında en sağlıklı güvenlik mekanizmasıdır. Ama bu tür kişiler, sevgisiz büyüdükleri için sevgi ile gelen güvenliği bilmediklerinden, tutarlılığın verdiği güveni seçerler.
KEŞFEDİLME KORKUSU
Kendine değer veren bir kişiyle beraber olan bir insan, aynı zamanda değersizliğinin keşfedilmesinden de korkar. Karşısındaki kişiye yaklaşamaz ve onunla samimi olamaz.
Ama kendisine değer vermeyen bir kişiyle beraber olursa, bu risk ortadan kalkar. Karşı taraf zaten onu değersiz görüyordur. Yani, yine güvendedir.
ÇOCUKLARDA DEĞERSİZLİK
Bu anlayış çocuk eğitiminde de geçerlidir.
Sürekli ceza alan çocuk, “Bende bir sorun var.”der. Bu çocuk kendi özbenlik algısıyla tutarlı davranmak için sürekli şımarıklık yapar ve ceza almaya çalışır.
GERÇEK SEVGİNİN GÜVENLİĞİ
Sonuç olarak, sizi hak etmeyen insanları seçiyorsanız ve değer görmüyorsanız, bunu siz talep ediyor olabilirsiniz. Kendinizi değerli görmenin yollarını aramalısınız.
Çocuğunuzun sağlıklı ilişkiler kurmasını istiyorsanız, onu koşulsuz sevmeli ve bir birey olarak kabul etmelisiniz.
İşte sadece o zaman gerçek sevginin sağladığı güvenliği yaşayabilir ve yaşatabilirsiniz.
Paylaş