Çocuğun mutluluğu, ne zaman zararlıdır?

Yeni doğan bebek, şüphesiz her aileye inanılmaz bir mutluluk getirir.

Haberin Devamı

Ama farklı aileler, bu mutluluğa farklı anlamlar yükler.

Bu farklılık da hem ailenin hem de çocuğun geleceğini etkiler.

Nasıl mı?

ÇOCUK MERKEZLİ AİLE

Aileleri çocuğa bakış açısı bakımından üçe ayırabiliriz: çocuk merkezli, ebeveyn merkezli ve değer merkezli. (Ebeveyn merkezli aileleri başka yazıda ele alacağım.)

Çocuk merkezli aileler, mutluluklarını çocuk üzerine inşa eder. 

Çocuğun mutluluğu eşlerin mutluluğundan daha önemlidir. Eşleri birbirine, çocuk bağlar.

Eşler, çocuksuz bir bağ kurmakta zorlanır.

Bu tür ailelerde çoğu etkinlik çocuk etrafında döner. Eşler kendine veya birbirine çok zaman ayırmaz.

Çocuk, her zaman mutlu olsun diye bazen kendileri mutsuz olur.

Hatta eşler çocuğun mutluluğu için birbirileriyle kavga eder.

Bu durumda çocuğa da haksız yere çok ağır bir yük yüklenmiş olur.

Haberin Devamı

Bu çocuk için de aile için de sağlıksızdır.

DEĞER ODAKLI AİLELER

Değer odaklı ailelerde, aile bireylerinin herhangi birisinin mutluluğu diğerininkinden daha önemli değildir. Herkesin mutluluğu eşit derecede önemlidir.

Yeni doğan çocuk tabii ki aileye mutluluk getirir ama eşler, kendi mutluluklarını çocuk üzerine inşa etmezler.

Bu tür ailelerde yeni doğan çocuk, halihazırda zaten mutlu olan bir çifte bir birey olarak katılır.

Anne ve baba, eş olarak da mutludur. Çünkü çocuksuz da bağ kurarlar. Çocuğa zaman ayırdıkları kadar kendilerine ve birbirlerine de zaman ayırırlar.

İLİŞKİLER

Çocuk merkezli ailelerde, eşler zanneder ki çocuğun mutluluğu çocukla kurulan ilişkiye bağlıdır.

Tabii ki çocukla kurulan ilişki önemlidir. Ama çocuk, kendisiyle kurulan ilişki kadar annesinin ve babasının birbiriyle kurduğu ilişkiden de çok şey öğrenir.  

Eşler kavga ediyorsa, her birinin çocukla kurduğu ilişki ayrı ayrı iyi olsa da çocuk çok mutlu olamaz. Çünkü kavga, çocuk için endişeli bir ortam yaratır. Dahası çocuk, kötü bir ilişki şeklini modeller.

Yani iyi eş olmak, iyi bir anne ve baba olmayı direkt etkiler.

Peki, boşanan ailelerde durum nasıldır?

BOŞANAN AİLELER

Aynı yapıyı orada da gözlemleyebiliriz.

Eşler, boşanınca doğal olarak karı koca olmayı bırakır. Eşler karı koca olmayı bırakıp, arkadaş/dost olmayı bırakmazsa, çocuk boşanmadan minimum etkilenir.

Haberin Devamı

Boşanmadan sonra ilişkilerini koruyan eşler, çocuğa “Biz her zaman anne ve babayız” mesajını verir. Bu durumda da çocuğun güvenlik kalkanı kaybolmaz.

Çocuk kendisini hala güvende hisseder.

Boşanan (karı koca olmayı bırakan) ve sonra da birbirlerine düşman olan çiftler, çocuğa inanılmaz zarar verir.

SONUÇ

Sonuç olarak, birbirleriyle mutlu olan çiftler, çocukla mutlu olur ama mutluluklarını sadece çocuk üzerine inşa etmez. Çocuğa böyle bir yük/anlam yüklenmez.

Birbirlerini değil, sadece çocuğu mutlu etmeye çalışan çiftler, uzun vadede mutsuz olur.

Onun için amacımız çocuk merkezli değil, değer merkezli aile kurmak olmalıdır.

Ailedeki her birey eşit şekilde mutlu olmalıdır.

Haberin Devamı

Unutulmamalıdır ki tek başına mutlu olamayan, başkasıyla da mutlu olamaz.

https://www.instagram.com/dr.ozgurbolat/

Yazarın Tüm Yazıları