Bazı çiftler neden kavga ederek ayrılır?

Çiftler anlaşamıyorsa, konuşarak ayrılabilir.

Haberin Devamı

Örneğin, “Seni sevdim ama anlaşamadığımız için ayrılmak istiyorum” diyebilir.

 

Fakat bazı çiftler böyle açıkça konuşmak yerine, kavga ederek ayrılmayı seçer.

 

Acaba neden? Bunun altında yatan gerçek sebep ne?

 

DUYGULARDAN KAÇMA

 

Maalesef toplumumuzda duygularımız çocukluktan beri bastırılıyor.

 

Otoriter aileler çocukları korkuyla yönettiği için çocuk duygusunu yaşayamıyor.

 

Endişeli aileler de üzüntü, endişe yarattığı için çocuk üzülmesin istiyor.

 

Haberin Devamı

Çocuk üzülür üzülmez, onu mutlu etmek için onun isteklerini yerine getiriyor.

 

Çocuk da bu durumda ne üzüntüsünü yaşayabiliyor ne de gösterebiliyor.

 

Yani, duygular bastırılıyor ve çocuk aslında gerçek hissinden yani üzüntüden kaçıyor.

 

DEĞERSİZLİK DUYGUSU

 

Duyguların bastırılması aynı zamanda çocukta ‘değersizlik’ duygusu yaratıyor.

 

Aile, üzülen çocuğunun üzüntüsünü dinlemezse, onun yerine onu iyi hissettirmeye çalışırsa, çocuk kendi kendine “Duygum anlaşılmadı” diyor ve değersizlik duygusu başlıyor.

 

(Siz de bir sorununuzu arkadaşınıza anlattığınızda, arkadaşınızın sizi anlamadan tavsiye verdiğini anlarsanız, aynı duyguyu yaşarsınız.)

 

Değersizlik duygusunun, kavga ederek ayrılmayla ne ilişkisi var?

 

ÜZÜNTÜ

 

Üzüntü, baş etmesi en zor olan duygulardan bir tanesidir.  Üzüntü, kaybın ve acının sonucunda oluşur.

 

Haberin Devamı

Üzüntü, insanı içe döndürür. İçe dönen kişi, bu acıyı kabul eder ve onu yaşar.

 

Acı yaşanmadan, üzüntü geçmez.  Acıyı yaşamak sağlıklı, acıdan kaçmak ise sağlıksızdır.

Peki, kişinin duyguları bastırıldıysa ve değersizlik duygusu varsa, ne olur?

 

ÜZÜNTÜDEN KAÇMA

 

İşte bu insanlar üzüntüden kaçarlar. Çünkü üzüntü; kabuğuna çekilmeyi, acıyı kabullenmeyi ve bunu yaşamayı gerektirir.

 

Değersizlik duygusu olan veya üzüntüsünü yaşama fırsatı verilemeyen kişiler, içine dönmekten korkar. İçine dönerse, bulacakları (değersizlik duygusu) onları korkutur.

 

Bu durumda ne yapar?

 

ÖFKE

 

Öfkeye başvurur.

 

Öfke, üzüntüden kaçmanın (sağlıksız) bir yoludur. Öfke, üzüntüyü maskeler.

 

Haberin Devamı

(Kaçarken bir yeriniz yaralansa, acınızı fark etmezsiniz. Öfke ve korku bunu maskelemiştir.)

 

Öfke ile insan kendine dönmekten kaçar. İçine dönemez. Öfke aracılığıyla kişi, acısından kaçar. Onu yok sayar.

 

Üzüntü içe yönlendirir, öfke dışa. Öfke, insana enerji verir.

 

İLİŞKİLER

 

İşte değersizlik duygusu olan insanlar, ayrılıktan sonra içe dönüp acısına bakmaktan korktuğu için üzüntü yerine, öfkeyle ayrılmayı seçer.

 

Bunun için de kavga ederek ayrılırlar. Hayatlarına öfkenin verdiği enerjiyle devam etmek isterler.

 

Ama tabii ki acılarına dönüp bakmadıkları ve dolayısıyla acılarını iyileştirmedikleri için yeni ilişkilere başlayamazlar. Başlasalar bile eski acıların yüklerini taşımaya devam ederler.

 

Haberin Devamı

ÜZÜNTÜ VE ÖFKE

 

Kısacası, üzüntü acıyı kabullenmeyi gerektirir. Değersizlik duygusu olanlar, acılarını görmeyi istemedikleri için üzüntüden kaçarlar. Bunu da çoğu zaman öfkeyle yaparlar.

 

Üzüntüden, öfke yoluyla kaçmak da oldukça zararlıdır. Onun için üzüntü yaşanmalı ve çocukların da yaşamasına izin verilmelidir.

 

Ancak o zaman ruhsal sağlığı olan bireyler yetiştirebiliriz.

 

NOT: Bu arada üzüntü yerine öfke hisseden insanların yanı sıra, öfke yerine üzüntü hisseden insanlar da vardır. Onu da başka bir yazıda ele alacağım.

 

https://www.instagram.com/dr.ozgurbolat/

Yazarın Tüm Yazıları