Paylaş
Biri 3, biri 8, diğeri 13 yaşında.
Bu çocuklara “Ben güneşe yolculuk yapacağım.” diyorum.
Sizce hangisinin bu cümleye inanma ihtimali daha yüksek?
Tabii ki 3 yaşındaki çocuğun. Neden? Çünkü o yaştaki çocuklar ne derseniz inanır.
AİLE ÇOCUĞU ŞEKİLLENDİRİYOR
Bu aslında avantajdır. Çünkü bu yapı, aileye çocuğu hayata hazırlama imkanı verir.
Aile ne derse, çocuk ona inanır. Aile ne yaparsa, çocuk da onu yapar. (Tabii çevre de etkili ama o ikincil.)
Durum böyleyken, çocuğun sevmediği bir davranışını görünce, aile neden çocuğa kızıyor? Aile önce kendine kızmalı. Çünkü çocuğu o şekillendirdi.
Aile sadece kendini değiştirerek çocuğunu değiştirebilir. Bunu yapması için de ilk olarak sorularını değiştirmesi, kendine yönlendirmesi gerekir? Nasıl mı?
SORUMLULUK
Çocuk ödevini yapmıyor ve anne soruyor: “Çocuğum neden ödevini yapmıyor?”
Halbuki sorması gereken soru şu: “Ben neden çocuğuma sorumluluk bilinci kazandıramadım?”
Küçük yaşta çocuğuna sorumluluk vermeyen ve çocuğunun işlerini onun yerine yapan aile, ileriki yaşlarda çocuktan sorumluluk bekleyemez.
İLETİŞİM
Çocuk aileyle iletişim kurmuyor. Anne de soruyor: “Çocuk neden bizle hiç konuşmuyor?”
Halbuki sorması gereken soru şu: “Neden zamanında ben onunla konuşmadım ve ilişki kurmadım?”
Küçük yaşta, aile çocukla kaliteli zaman geçirmezse, çocuk da büyüyünce onlarla kaliteli zaman geçirmez.
ASİLİK
Aileyle çocuk anlaşamıyor. Çocuk asilik yapıyor. Aile de soruyor: “Neden bizim çocuk çok asi?”
Halbuki sorması gereken soru şu: “Çocuğumu aşırı kontrol etmeye çalışıp kimliğini yok mu sayıyorum ki çocuğum kendini asilik yaparak kabul ettirmeye çalışıyor?”
Aile çocuğuyla güven ilişkisi kurmadan, ona kendi kurallarını dayatıyor ve onu şekillendirmeye çalışıyorsa, çocuk kendini kabul ettirmek için asilik yapar.
OTOKONTROL
Çocuk bir iş yapıyor. Ama hemen sıkılıyor ve işi bırakıyor.
Aile de soruyor: “Neden bizim çocuk her işi yarım bırakıyor?”
Halbuki sorması gereken soru şu: “Neden ben çocuğumun her istediğine ‘evet’ dedim ve disiplin kazandıramadım?”
Evde kurallar yoksa ve çocuğun her istediğine “evet” deniliyorsa, çocuk dürtülerini kontrol etmeyi öğrenemez ve disiplinsiz olur.
TUTKU
Çocuk bilgisayarda saatlerce oyun oynuyor. Baba soruyor: “Neden çocuğum bilgisayarda saatlerce oyun oynuyor?
Halbuki sorması gereken soru şu: “Ben neden çocuğuma gerçek hayatta ilgisini çeken bir etkinlik bulamadım?”
Çocuğun tutkusu olan bir etkinliği (spor, sanat, araştırma gibi) yoksa, çocuk bağımlılık yaratan teknolojiye yönelir.
BAŞARI
Çocuk çalışmıyor ve aile şikayet ediyor: “Neden bizim çocuk hiç çalışmıyor, öyle boş boş zamanını öldürüyor?”
Halbuki sorması gereken soru şu:” Neden zamanında ben onu yaptıklarının sonuçları ile yüzleştirmedim?
Aile çocuğunu yaptıklarının sonuçları ile yüzleştirmezse, yani bedel ödetmezse, çocuk sorumluluk almayı ve başarılı olmayı öğrenemez.
(Bedel ile ceza karıştırılmamalıdır. Bunun için önceki yazılarımı okuyunuz lütfen.)
BASKI
Çocuk başarısız oluyor. Anne üzülüyor, sinirleniyor, çocuğa kızıyor, daha çok baskı yapıyor. Sonra soruyor: “Elin çocukları başarılı olurken, benim çocuğum neden başarılı olamadı?
Halbuki sorması gereken soru şu: “Çocuğun başarısıyla ben hangi eksikliğimi kapatıyorum? Çocuğumun kendi isteklerini yok mu sayıyorum?
Sorunlu aileler kendi eksikliklerini ve yetersizliklerini çocuklarının başarısıyla kapatmaya çalışır.
DEĞİŞİM AİLEYLE BAŞLAR
Sonuç olarak, çocuklar ailenin şekillendirdiği gibi davranır.
Çocuk istenmeyen bir şey yapıyorsa, bunun sebebi de ailedir.
Onun için çocuğun davranışlarında bir sorun varsa, aile çocuktaki sorunu kendindeki sorunu çözerek giderebilir.
Paylaş