Paylaş
Bu ara dünyanın gündeminde ABD’deki eylemler nedeniyle ayrımcılık var. Ayrımcılıkla mücadelede anne-babalara da görev düşüyor. Ben, farklılıklara saygı duyan bir çocuk yetiştirmeye çalışıyorum.
Cinsiyet ayrımcılığı konusunda konuştuğumuzda, ev işlerinin kadın olarak benim sorumluluğum olmadığını, babasıyla birlikte kendisinin de işbölümüne katılması gerektiğini anlatıyorum. Erkek işi olarak düşünülen pek çok mesleği kadınların da hakkıyla yapabildiğini söylüyorum.
Marie Curie, Valentine Tereşkova ve J.K. Rowling gibi isimleri de sık sık anıyorum.
Ayrımcılık ve zorbalık hakkındaysa kendime ‘The Munsters’ dizisinde Herman Munster’ın oğluyla yaptığı konuşmayı örnek alıyorum: “Dış görünüşünün bir önemi yok. Kısa, uzun, şişman, zayıf; çirkin, güzel, siyah, sarı beyaz olabilirsin. Önemli olan kalbinin büyüklüğü...”
Ayrımcılığın yanlış olduğunu bilen bir çocuk yetiştirmek için yapılması gerekenleri bir uzmana da danıştım: Nelere dikkat etmemiz gerektiğini klinik psikolog Burcu Gençer anlattı.
FARKLILIKLAR BİZİ VE DÜNYAYI ZENGİNLEŞTİRİR
Çocuklar dünyayı ve insanları anlamaya çalışırken benzer ve farklı özelliklere odaklanır. Üç yaşındaki çocuğunuzdan sık sık şunları duyabilirsiniz: “Benden küçük” veya “Gözlüğü var”...
Zorbalığa yol açar
Bu gibi durumlarda, her insanın göz, ten ya da saç renginin; boyu, kilosu gibi fiziksel özelliklerinin ve ilgi alanlarıyla yeteneklerinin farklı olabileceğini anlatmalıyız. ‘Daha iyi’ ya da ‘daha güçlü’ şeklindeki ifadeleri de kullanmayın. “Sen yüzmede iyisin, ben basketbolda” gibi farkları yorumsuz bir şekilde anlatın. İnsanlar farklı görünebilir, farklı şeylere inanabilir veya farklı düşünebilir.
Oğluma sık sık “Eğer herkes aynı olsaydı, sence dünya nasıl bir yer olurdu?” diye soruyorum. Farklılıklar bizi ve dünyayı zenginleştirir, bunu çocuklarımıza öğretmek bizim görevimiz.
Okul çağındaki çocuklar çevresinde farklılıklarla dalga geçen, küçümseyen kişilerle karşılaşabilir. Doğru olmadığını bilse bile arkadaş ortamından dışlanmamak için ayrımcılık, zorbalık içeren davranışlarda bulunabilir. Olayı size anlatırsa; “Gözlükleriyle dalga geçtiğiniz arkadaşın ne hissetmiştir?” gibi düşündürücü, empati kurmasını sağlayabilecek sorular sorun. Ve neden zorbalık yaptığını anlamaya çalışın. Empati, gelişimi uzun süren bir beceri olduğu için bu soruları defalarca sormanız gerekebilir.
Uzmandan yardım alın
Film ve kitap seçerken de ayrımcılık, zorbalık üzerinde düşünmesini ve empati kurmasını sağlayacak tercihler yapabilirsiniz. Dalga geçilen ve zorbalığa uğrayan sizin çocuğunuzsa okul rehberlik servisi ya da bir uzmandan yardım isteyin. Zorbalık, görmezden geldiğimizde yok olmuyor.
Eğer yetişkinler şaka için bile olsa farklılıklarla dalga geçerse çocuklar bunu yapmayı öğrenir. Çocuğunuzla ‘tüm insanların eşit’ olduğuna dair dilediğiniz kadar konuşun, diğer insanlara nasıl davrandığınızı gözlemleyecek ve davranışınızı örnek alacaktır. Çocuğunuza öğretmek istediğiniz değerleri davranışlarınızla belli ediyor musunuz? Öncelikle bunu sorgulamanız gerek.
Paylaş