Özge Altınok Lokmanhekim

Çocuklarla İstanbul’da 24 saat

9 Şubat 2020
Çok sevdiğim Belçikalı arkadaşım Karen ve ailesi yakında bizi görmek için İstanbul’a geliyor. Karen 25 yıllık dostluğumuz boyunca bu şehre sık sık geldiği için Tarihi Yarımada’yı defalarca gördü. Ancak bu gelişinde yanında oğlumla yaşıt çocukları da olacağı için “aile dostu” bir şehir turu planlamak istedim. Ödev, spor ve doğum günü partileri trafiğinden bir gün için uzaklaşıp yaşadığımız şehirde hep birlikte turist olacağız. İşte programımız: 

Güne, kıtalar arası bir yolculukla başlangıç

Büyük gün geldiğinde, sabah erkenden çoluk çocuk yola çıkacağız. İstikamet Kadıköy’den vapurla Karaköy. Elbette vapurda çantamdan çıkardığım bayatlamış ekmekleri martılara atacak çocuklar. İstanbul Boğazı’nın Asya ve Avrupa kıtalarını birbirinden ayırdığını ve bizim vapurla başka bir kıtaya geçtiğimizi anlattığımda şaşıracaklar. Vapurda gitar çalıp şarkı söyleyen bir grupla karşılaşınca çocukların şaşkınlığı daha da artacak.



Karaköy’de kahvaltı şov!

Kahvaltı için adresimiz Karaköy’ün klasik mekanı Namlı. Boğaz’da pek çok manzaralı restoran/kafe varken burayı tercih etmemin üç nedeni var; programa başlamak için en uygun yer, trafiğe ve kalabalığa girmemiş oluyoruz ve kahvaltı seçenekleri oldukça iyi. Peynirli simit, sucuklu yumurta, menemen, ızgara hellim peyniri Belçikalı çocukların kahvaltıda pek de yemediği şeyler olduğu için eminim ilgilerini çekecek ve hoşlarına gidecek.

Yazının Devamını Oku

Çok gezen çocuk mu çok bilir, yoksa çok okuyan çocuk mu?

4 Şubat 2020
“Çok okuyan mı daha çok bilir, yoksa çok gezen mi?” sorusunu ilk defa ilkokul dördüncü sınıfta öğretmenimizin düzenlediği münazara sırasında duymuştum. Her gruptan beş çocuk, görüşümüzü savunmak için günlerce çalışmıştık. O zaman seyahat etmek henüz bu kadar popüler ve başka ülkelere gitmek bu kadar kolay değildi. Bu nedenle çok okuyanların daha çok bildiğine ikna olduk hepimiz. Peki ya bugün? Gelin bu soruyu masaya yatıralım…

Ülkemizdeki çocuk kitapçılarının sayısı son zamanlarda arttı. Bu güzel haber... Okumanın bilgiye erişimde en önemli kaynaklardan biri olduğuna şüphe yok. Bizim çocukluk yıllarımızda olmayan pek çok seyahat konulu kitap ve atlas raflarda küçük okurları bekliyor artık.  Bu kitapları okuyan çocuklar yeni yerler, ülkeler ve yaşamlar hakkında bilgileri kolayca ve hızlıca öğrenme imkânına sahipler. Üstelik o bilgilere tekrar erişmek istediklerinde bunu kitaba tekrar bakarak saniyeler içinde yapabiliyorlar.

Benim kaleme aldığım ‘Dünyanın En Güzel Ülkesi’, İş Bankası ve Kültür Yayınları’ndan çıkan ‘Çocuklar İçin Resimli Atlas’, Redhouse Kidz tarafından yayımlanan ve 7 farklı ülkede 7 çocuğun yaşamından bir günün anlatıldığı ‘İşte Benim Bir Günüm’, Mandolin Yayınları’ndan çıkan ‘Başka Bir Ülkede Yaşasaydın’ ve ‘Dünya Çocukları Atlası’ gibi kitaplar çocuklara başka ülke ve yaşamlar hakkında pek çok bilgiyi sunan güzel örnekler...

Her ne kadar ekonomik biletler, uygun fiyatlı oteller, aile dostu turlar olsa da elbette ülkeleri anlatan birkaç kitabın bütçesi ile ailece yapılacak bir seyahatin bütçesi karşılaştırılamaz! Seyahate çıkmak için yurtdışına gidiyorsak gerektiği durumlarda vize alımı, seyahat sigortası yaptırılması, bavul hazırlığı ve o seyahat için ihtiyaçların da satın alınması, bir de seyahat sırasındaki harcamaları alt alta topladığımızda ortaya çıkan bütçe ile bir kütüphane dolusu kitap satın alabiliriz!

Mesele sadece kitap ve seyahatin fiyatından öte biraz da zamana bağlı aslında. Seyahat için ayırdığımız zamanda çocuğumuz pek çok kitap okuyup bitirebilir, bu sürede seyahat edilecek ülke ve şehrin tarihi, önemli yerleri vb. dışında pek çok yeni şey de öğrenebilir.

Fransa’da makaron, Antep’te baklava tatmak başka

Ancak sadece kitap okuyarak bilgi sahibi olanların bakış açıları, zorluklar ve yenilikler karşısındaki tavırları, deneyim eksikliğinden ötürü sık seyahat edenlere oranla daha sınırlı olacaktır. Üstelik çocukların tüm öğrenim hayatları boyunca kitaplardan öğrendikleri yabancı dil seyahatte o dili konuşan biriyle pratik yapmadıkça birkaç cümle ile derdini anlatmakla sınırlı kalıyor, maalesef keyifli bir sohbet ortamı oluşamıyor.

Ayrıca, Fransa’da makaron, Güney Afrika’da vetkoke, Hindistan’da naan ve biryani ya da Antep’te kebap ve baklavayı tatmamış, sadece kitaplardan okumuş bir çocuk ne yazık ki bu yemeklerin lezzeti, tadı, dokusu hakkında fikir sahibi olamaz. Aynı şey Kenya’da yapılan safari, Venedik’te yapılan gondol turu ya da Kapadokya’da balona binmek için de geçerli. Bir deneyimden alınan zevki, ailece paylaşacağınız mutluluk anını hiçbir kitap size ne de çocuğunuza da sağlayamaz.

Yazının Devamını Oku

Büyüyen ailenin tatil bütçesini küçültmenin 7 yolu

27 Ocak 2020
Uçak bileti, tüm ailenin beklentilerini karşılayacak bir oda, “Madem çocuk istiyor yapalım, bir daha fırsat olur mu bilinmez” ve hayata geçirilmeyi bekleyen pek çok hayal… Çocukla yola çıkmak biraz masraflı olsa da keyfinizi kaçırmayın. Küçük önlemlerle hem ekonomik hem de özel bir tatil yapmanız mümkün. İşin püf noktası ise her şeyi önceden planlamak. Biz şimdiden yaz tatilini planlamaya başladık mesela. İşte ailece tatilinizin ekonomik yükünü 7 adımda azaltmanın yolları...

1- Mil biriktiren bir kredi kartı kullanın

Alışverişlerinizde kredi kartı kullanıyorsanız uçuşlar için mil biriktiren bir kartı tercih edin. Pek çok banka artık bu imkânı sunuyor. Biz tüm alışverişlerimizi tek bir kartla yapıp maksimum mil biriktirmeyi, bu milleri kullanarak bilet almayı tercih ediyoruz. Bu yöntemle uçtuğumuz şehre göre bazen hepimizin, bazen de birimizin bileti daha ekonomik oluyor. Bu kartlardan bazıları havaalanı otopark hizmetlerinde de indirim sağlıyor.

2- Erken rezervasyon indirimlerinden faydalanın

Nereye gideceğinizi planladıysanız biletleri erkenden alıp konaklama için mutlaka rezervasyon yaptırın. Uçak biletlerini 4-6 ay öncesinden aldığınızda yüzde 40’a kadar indirimli fiyatlara bilet bulabilirsiniz. Ayrıca havayolu firmaları belirli dönemlerde özel kampanyalar düzenliyor. Bu kampanyalardan haberdar olmak için havayolu firmalarının e-posta listelerine üye olup duyurular yaptıkları sosyal medya hesaplarını takip edin. Bilet almadan önce ise mutlaka ‘ucuzabilet’, ‘enuygun’ veya ‘skyscanner’ gibi seyahat sitelerinden fiyat karşılaştırması yapın.

Yazının Devamını Oku

Defteri kalemi usulca masaya bırakın, yola çıkıyoruz

19 Ocak 2020
Önümüzdeki iki hafta boyunca sürecek olan yarıyıl tatilinde ailece gidebileceğiniz şehir gezisi önerilerim var. İlginç müzelerden tarihi yerlere, eğlenceli etkinliklerden yerel lezzet adreslerine oğlumla deneyimlediğim, işinize yarayacağını düşündüğüm pek çok seyahat tavsiyesi bu yazıda bir arada!

 Kayak hem öğretir hem eğlendirir

Eğer ilginiz varsa; yarı yıl tatili için akla gelen eğlenceli ve faydalı faaliyetlerin başında kayak sporu geliyor. Gündüz çocuğunuzla birlikte kayarak ya da ders alarak vakit geçirirken akşamları eğitmenlerin ve kayak okullarının gösterilerini izleyebilir, otellerin düzenlediği eğlencelere katılabilirsiniz. Uludağ’daki Grand Yazıcı hem aile odaları hem de çocuk oyun odası ve çocuk havuzu olması sebebiyle ailelerin en çok tercih ettiği otellerden biri. Uludağ’a çıkmadan önce Bursa’da 1867’den beri hizmet veren İskender Kebapçısı’nda kendinize bir ziyafet çekmeyi de unutmayın. Bizim de ailece sevdiğimiz bir başka kayak merkezi Kartalkaya, Bolu. Aile odalarına alternatif güzel bir çatı dubleksi de olan Kartalkaya Golden Key sıcak ve konforlu bir otel. Kartal ve Dorukkaya pistlerine servis hizmeti de olan otelin ev ortamını aratmayan lobisindeki şömine başında çocuğunuzla birlikte kitap okuyabilir, kutu oyunları oynayabilirsiniz. Bolu’ya gelmişken Yedigöller’i de görülecek yerler listenize ekleyin. Ailede kayak yapan kimse yoksa karda yürüyüş harika bir seçenek. Kardan adam yaparak da eğlenceli zaman geçireceğiniz garanti. Tabii bunun için bavulunuza eski bir atkı, birkaç tane düğme ve bir tane de havuç koymayı unutmayın!



Peri bacaları arasında saklambaç

Kapadokya her mevsim ayrı güzellikte ama karla kaplı peri bacalarını görmek çok başka. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Göreme Açık Hava Müzesi’ni ziyaret edip peri bacalarının içlerini gezebilir, bölgenin en yüksek noktası olan Uçhisar Kalesi’nde fotoğraf çektirdikten sonra Güvercinlik Vadisi’nde yürüyüş yapabilirsiniz. Nevşehir’e 18 kilometre uzaklıkta Kızılırmak Nehri tarafından ikiye bölünmüş Avanos’u da listenize ekleyin. Avanos’taki çömlek atölyelerinde Kızılırmak’ın yatağından elde edilen kırmızı toprakla kendi el yapımı kasenizi ya da vazonuzu hazırlayabilirsiniz. Çömlekçi çarkına oturmak çocukların da çok hoşuna gidiyor, kesin bilgi. Yolunuzu bölgenin en ünlü ve hakkında efsaneler olan ‘Üç Güzeller’in de bulunduğu Ürgüp’e düşürmeyi de unutmayın. Kapadokya’ya gelmişken mağara otellerden birinde kalmanızı öneririm. UNESCO tarafından desteklenen ödüllü mağara oteli Kayakapı Premium Caves’in otantik döşenmiş odalarının bazılarında çocuklarınızla eğlenebileceğiniz havuz bile var. Eğer peri bacalarını ve şahane Kapadokya manzarasını tepeden görmek için çocuklarla balona binmeye cesaret edemiyorsanız, sabah kahvaltısında balonları seyredebileceğiniz Azure Cave Suites’i ya da Rox Cappadocia da seçenekler arasında.

Yazının Devamını Oku

Onlarla tatildeyken hayatınızı kolaylaştıracak 5 tüyo

13 Ocak 2020
Yarıyıl tatiline sayılı gün kaldı. Bu tatilde ailece bir yerlere gitmeye niyetiniz varsa otel seçiminden seyahat planlamaya, bavul hazırlamadan şehir gezisine kadar hayatınızı kolaylaştıracak önerilerimi bu yazıda topladım. Bu yolculuğun kritik başarı faktörü, daha yola çıkmadan planlama aşamasında yapacaklarınız...

Manzara mı kolaylık mı?

Seçeceğiniz otelin çocuk dostu olup olmadığı çok önemli . Eğer dört kişilik bir aile olarak otel bakıyorsanız iki ayrı oda yerine ortak bir kapıyla bağlantılı odalar olup olmadığını sorabilirsiniz. Böylece hem iki oda arasında içeriden bir bağlantı oluyor hem de kapılar açıldığında çocukların özgürce oynayabileceği daha büyük bir alana sahip oluyorsunuz. Biz hem restoranlara yakın olduğu için hem de bir şey unuttuğumuzda gidip gelmesi kolay olsun diye manzaralı seçenekler yerine hep daha alt kattaki odaları tercih ediyoruz. Pek çok otelde çocuklar için ayrı bir büfe oluyor. Küçük bir bebekle seyahat edecekseniz mama ve biberon ısıtma makinesi olup olmadığını da teyit etmekte fayda var. Çocuk oyun odaları dışında yarıyıl tatilinde bazı oteller çocuklar için özel atölyeler ve etkinlikler de düzenliyor. Sinema saatinden kurabiye pişirme atölyesine kadar pek çok farklı atölye seçeneği için önceden rezervasyon yaptırmanız gerekebilir. Eğer çocuğunuz için puset gerekliyse otelin puset kiralama sistemi olup olmadığını da mutlaka sorun, böylece bir ağırlığı azaltmış olarak seyahat edebilirsiniz.

Merak etsin, istesin...

Çocuğunuzla gideceğiniz şehre birlikte karar verebilirsiniz. Eğer bu mümkün değilse ve gidilecek destinasyonu siz seçiyorsanız çocuğunuzun da gideceği yeri merak etmesini, gitmek için heyecan duymasını sağlamak sizin elinizde. Biz evdeki dünya küresinde önce gideceğimiz ülkeyi ve şehri bulmaya çalışıyoruz. Sonra elimize atlasımızı alıp o ülkenin sayfasını açarak bayrağına bakıyoruz, yerini, şeklini, denize kıyısı olup olmadığını inceliyoruz. Domingo Yayınları’ndan çıkan ‘Atlas – Kıtalar, Denizler ve Kültürler Arası Yolculuk Rehberi’ ile Mikado Çocuk’un ‘Resimli Dünya Atlası’ bizim en beğendiklerimiz ve son zamanlarda en çok kullandıklarımız. Ülke ve şehirlerle ilgili sohbet ederken insanların ne yediklerini, nasıl giyindiklerini, hangi dili konuştuklarını tahmin etme oyunu da oynuyoruz. Ben veya eşim o şehre daha önce gitmişsek o şehirde çektiğimiz fotoğrafları da oğlumuza gösteriyoruz.

Eşyalarına bavulda yer açın

Onlarla seyahat edince ne yazık ki tek bir sırt çantası ya da küçücük bir bavulla tatile çıkmak her zaman mümkün olmuyor. Yedek kıyafetler, acil durumlar için ilaç çantası, kullanıyorsa bez, ıslak mendil, biberon vb. pek çok şey o bavula konuyor.  Tatilde kıyafet ya da oyuncak krizine girmemek için bavulu birlikte yapmak en güzel çözüm. En sevdiği, rahat ettiği ve elbette tatilde giymeye uygun kıyafetleri birlikte seçin. Eğer bir uyku oyuncağı ya da yanından ayırmadığı, çok sevdiği bir oyuncak varsa onu da götürmek isteyip istemediğini sorun. Çocuklar seyahatlerde de kendilerini rahat hissetmek istediklerinden ve yeni bir düzene alışmalarını kolaylaştırmak amacıyla sevdikleri bazı şeyleri yanlarında götürmek isteyebilirler. Tatilde olabilecek kriz anlarını engellemek için daha önce hiç görmediği minik bir oyuncak, birlikte oynayabileceğiniz eşleştirme/hafıza kartı, boyama kitabı vb. işe yarayabilir. Eğer çocuğunuz karanlıkta uyumaktan hoşlanmıyor ya da korkuyorsa bavulunuza gece boyunca kullanabileceğiniz minik bir fener    ya da cep boy kitap okuma lambalarından atın. Aksi halde banyonun ışığını sabaha kadar açık tutmanız gerekebilir.

Seyahat günlüğü tutun

Yazının Devamını Oku

Ailemizin ajandasına 2020 için yazdığımız geziler

5 Ocak 2020
Yeni yılın ilk haftası elime kâğıdı kalemi alır, önce bir önceki yıl nereleri gezdiğimizi yazar, bir sonraki yıl nerelere gitmek istediğimizi not ederim. 2020 seyahat planlarımızı konuştuğumuz şu günlerde bizim de listemiz neredeyse tamamlandı. Bu listeye sonradan eklenen çok yer, şehir olur ancak burada paylaştığım seyahatlerin hepsini yapmak için farklı sebeplerimiz var. Seyahat listemizin size de ilham vermesi dileğiyle!

Yarıyıl tatilinde pistlerdeyiz
2020 yılının ilk tatili bizim için okulların yarıyıl tatili olacak. Bu tatilde hep birlikte kayağa gidiyoruz. İstikamet Erzurum-Palandöken... Havaalanına 25 dakika mesafede. Oğlum da ben de ders alıp günü pistte geçirmeyi planlıyoruz. Öğleden sonra biraz kitap okur, biraz tatil ödevlerini yapar, ailece eğlenceli bir film izleriz. Akşamları da oteldeki eğitmenlerin gösterilerini izler, çocuklar otelin oyun odasında vakit geçirirken lobide arkadaşlarımızla sohbet ederiz. Bu yıl eğitmenimle en yüksek nokta ve en zor pist olan Ejder Tepesi’ne çıkmaya cesaret edebilir miyim bilemiyorum. Ancak, oğlumun düşe kalka yeni bir şey öğrenmek konusundaki isteği ve aldığı keyfi görünce onu kayak sporu konusunda desteklemeye karar verdik. Erzurum’a gitmişken bir günümüzü de şehir gezisine ayıracağız. Üç Kümbetler, Çifte Minareli Medrese ve Atatürk Evi Müzesi’ni görmek için şehir merkezine indiğimizde Erzurum’un meşhur cağ kebabının da tadına bakacağız.

Bahar tatilinde Göbeklitepe’de insanlığın izinde
Bu yıl okulların bir de bahar tatili var. Bu tatilde bizim için rota Şanlıurfa. Neolitik Çağ’a ait tarihin bilinen en eski ve en büyük tapınağı Göbeklitepe de gezi listemizin en üstünde. Göbeklitepe, 2018’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girdi. Dev sütunlardan ve üst üste dizilmiş ağır taşlardan oluşan Göbeklitepe’nin inşa süreci, o dönemde el arabası, alet edevat olmadığı için gizemini hâlâ koruyor. Yazar dostum Lider Hepgenç’in ‘Göbeklitepe Oyun Parkı’ kitabını oğlum çok sevdi. Kitapta, annesiyle birlikte Şanlıurfa’ya, Göbeklitepe’yi görmeye giden kitabın kahramanı Dize, burada muhteşem bir oyun parkı hayal ediyor. Bu kitabı okuduktan sonra oğlum Göbeklitepe ile ilgili sorular sormaya başladı. Eşimle biz de bugünlerde Netflix’teki ‘Atiye’ dizisini izliyoruz. Bu dizi Göbeklitepe’ye olan merakımızı iyice artırdı. Göbeklitepe’yi yakından görmek için gün sayıyoruz.


Yazının Devamını Oku