Tevrat, 137. Mezmur

Babil ırmakları kıyısında oturup

Siyon'u andıkça ağladık;

Çevredeki kavaklara

Lirlerimizi astık.

Çünkü orada bizi tutsak edenler bizden ezgiler,

Bize zulmedenler bizden şenlik istiyor,

'Siyon ezgilerinden birini okuyun bize!' diyorlardı.

Nasıl okuyabiliriz RAB'ın ezgisini

El toprağında?

Ey Yerüşalim, seni unutursam,

Sağ elim kurusun.

Seni anmaz, Yerüşalim'i en büyük sevincimden üstün tutmazsam,

Dilim damağıma yapışsın!

Yerüşalim'in düştüğü gün,

'Yıkın onu, yıkın temellerine kadar!'

Diyen Edomlular'ın tavrını anımsa, ya RAB.

Ey sen, yıkılası Babil kızı,

Bize yaptıklarını

Sana ödetecek olana ne mutlu!

Ne mutlu senin yavrularını tutup

Kayalarda parçalayacak insana!

*

Tevrat'ın Mezmurlar (Zebur) bölümü bir ilahi ve dua kitabıdır. Bu ilahiler birkaç sınıfa ayrılabilir: Övgü ve tapınma ilahileri, ağıtlar; yardım, korunma ve kurtuluş için edilen dualar; bağışlanmak için yalvarışlar; Tanrı'nın kutsamalarına karşı şükran ilahileri; düşmanın cezalandırılması için dilekler. Bu dualar kişi ve ulus adına edilirdi.

*

137. Mezmur neden yazıldı, neyi anlatıyor?

Asurlular, MÖ 722'de İsrail krallığını ele geçirdi ve halkı sürgüne gönderdi. Bundan yaklaşık yüz yıl sonra Babil krallığı Yehuda Krallığı'nı 586'da ele geçirmiş, Kudüs'ü (Yeruşalim) ve Tapınak'ı yerle bir etmiş ve halkı sürgüne göndermişti. Birinci Sürgün MÖ 586-538 yılları arasındadır. Babilliler’in zaferi Birinci Musevi Birliği'nin (Birinci Tapınak Dönemi) sonu olmuştur. Ama Museviler’in İsrail'le olan bağları sona ermemiş, Babil nehrinin kıyılarında otururken anavatanlarını unutmamaya yemin etmişlerdir. 'Seni unutursam ey Kudüs sağ elim hünerini unutsun!'

Birinci Tapınak'ın yıkılışının (MÖ 586) ardından gelen Babil sürgünü Musevi diasporasının da başlangıcıdır.

Babillilerden 484 yıl kadar sonra, bu kez Romalılar Kudüs'te taş üstünde taş bırakmadılar ve İkinci Tapınak'ı yerle bir ettiler (MS 70). Kudüs ve Tapınak'ın tümüyle yıkılmasının sonuçları Museviler için korkunç olmuştur. Dönemin tarihçisi Josephus Flavius'a göre yüz binlerce Musevi Kudüs kuşatması sırasında öldürülmüş, binlercesi esir olarak satılmış, geri kalanlar sürgüne gönderilmiştir.

Babil ve Roma'nın Yahudiler’e yaptıklarını tarih boyunca bir ulus bir başka ulusa yapmamıştır. Tıpkı İkinci Dünya Savaşı'nda Almanya'nın yaptığı gibi.

*

Günümüz İsrail Yahudi'sinin zihinsel yapısını, ruhsal dünyasını 137. Mezmur'un son dizeleri çok iyi açıklıyor: 'Ey sen, yıkılası Babil kızı, Bize yaptıklarını Sana ödetecek olana ne mutlu! Ne mutlu senin yavrularını tutup Kayalarda parçalayacak insana!'

İsrail'in Filistinlilere uyguladığı şiddeti onaylamak mümkün değil. Ama Filistin İntifada'sının sivil halka karşı intihar saldırılarına dönüşmesi de kabul edilemez. Bu saldırılar,137. Mezmur'un dile getirdiği intikamcı İsrail şiddetini beslemektedir..

*

14 Mayıs 1948'de İsrail devleti kurulmuştur ama Babil Sürgünü Yahudiler için hálá devam etmektedir. Araplar, İsrail devletinin varlığını tanımadan da sona ermeyecektir. İsrail'in uyguladığı şiddeti kuşkusuz onaylamıyorum, ama 2002 yılının mart ayında İsrailli bir Yahudi olmak da istemezdim.
Yazarın Tüm Yazıları