EN yakın arkadaşlarımdan biri, edebiyat dünyamı en iyi değerlendiren bir dostum, yazılarımda "fesat" sözcüğünü kullanmamı eleştirdi.
Bu sözcüğü çok katı ve acımasız buluyormuş. Herkesin "sorun" olarak tanımladığı olay ve olguları benim "fesat" olarak tanımlamamı doğru bulmuyor. Acaba öyle mi?
* * *
SORUN: "Üzerinde düşünülmeye değen ve çözüm getirilmesi, olumlu ya da olumsuz bir sonuca ulaşılması gereken durum. / Güç iş. / Sıkıntı veren durum, dert. // (Felsefe) Bilimsel yöntemlerle çözülmek üzere ortaya atılan soru. / Çözümsüz kalan her türlü güçlük. // (Eşanlamlısı): Mesele/ Problem."
Örnek: Enerji sorunu, susuzluk sorunu, Ortadoğu sorunu, cinsel sorunlar, konut sorunu.
Türkçe (fesat) ve Osmanlıca (fesad) sözlüklerde, bu sözcüğün "komplo, entrika, dolap, suikast" anlamlarına pek değinilmiyor. Fransızcada, İngilizcede kullanılan "conspiration" sözcüğü "Hükümete karşı gizli fesat", "ortaklaşa entrika", "toplu dolap çevirmek" anlamına gelir: "Enerji fesadı", "BOP komplosu"...
* * *
Sorun insan iradesinin, bilincinin dışında da ortaya çıkabilir. GAP topraklarının bilinçsizce sulanmasının sonucu olarak ortaya çıkan toprak tuzlanması bir "sorun"dur. Ama bir grup insan, bir örgüt toprağın tuzlanmasını, çoraklaşmasını sağlamak amacıyla çiftçileri yanlış yönlendirirse, ortaya çıkan belki bir sorundur ama bu sorun bir komplo (entrika, fesat) sonucu ortaya çıkmıştır.
Bir otomobil mekanik eskime dolayısıyla fren sorunu yaşayabilir, ama frene özel amaçlı bir müdahale yapılmışsa bu artık bir sorun değil bir fesattır (komplodur, suikasttır).
Sanırım derdimi artık anlatmışımdır: Derdimi anlatmışsam anlaşmazlık sorunu ortadan kalkmıştır. Ama buna rağmen yanlış anlamakta, yorumlamakta direnenler varsa bu tavır "fesat" olarak tanımlanır.
* * *
Politik eleştiri’nin sözcük dağarında pek çok sözcük ve deyim vardır, epeycesi de Karl Marx tarafından üretilmiştir: Epigon, dönek, terörist, direniş, direnişçi, gerilla, asi, kurtuluş, kurtuluş ordusu, fesat, fesatçı, mürteci, işbirliği, işbirlikçi...
Bu sözcüklerden birinin yanlış kullanılması taraflar arasında sorun çıkartır. Bu sorunlar zaman zaman bu sözcükleri yanlış kullanan fesatçılar tarafından çıkartılır. Bu nedenle Türk-Ermeni sorunu, laik-antilaik sorunu, ayrılıkçı sorunu, Kıbrıs sorunu vardır. Ama Ermeni Soykırımı Fesadı, Kürtçü(lük) Fesadı, İslamcı Fesadı, Türban Fesadı, Kıbrıs Fesadı da vardır ve başka bir boyut ve düzlemde değerlendirilmeleri gerekir. Ben bu deyimleri kullanırım ama Ermeni fesadı, Yunan ve Rum fesadı, Kürt fesadı, İslam fesadı gibi fesat yaratacak deyişler ağzımdan ve kalemimden çıkmaz. Toplam olarak 3 bin sayfayı geçen kitaplarımda ırkçı ve ırkçılık kokan tek satır, tek dize yoktur.
Bu nedenle, bıraksınlar, fesat sözcüğünü ağız tadıyla kullanayım!