Sadaka ve avanta demokrasisi

TÜRKİYE’de devletin, demokrasinin, kamu düzen ve yönetiminin evrensel tanım ve kurallarına kimsenin bir dirhem saygısı yok. Saygısızlık sadece iktidarda, muhalefette, bilim çevrelerinde değil. Toplumun tamamında.

Çağdaş devlet ve toplumun iki temel direği, Türkiye’de her saniye tecavüze uğruyor. Nedir bu iki temel direk?

1. Çoğul nitelikli çoğulcu toplumlarda, Anayasa, toplumsal (sivil) barışı sağlayıp sürdüren bir toplumsal anlaşmadır. (John Rawls "Paix et democratie", Ed. La Decouverte, S.178-179.)

2. Demokrasi, koşulların eşitliğidir. Demokrasi hareketi, koşulların her gün daha eşit olmasını sağlayan harekettir. (Pierre Manent, "La Raison des Nations", Gallimard, S.21.)

3. "Bir demokrasi", kendi ihtirasını doyurmak için demokrasiye yeterince yer bırakan bir "oligarşi"dir. (Jacques Ranciere, "La haine de la democratie", Ed.La Fabrique, S.82.)

Bu son tanım, Türkiye koşullarında fazla liberal olduğu için şimdilik dışarıda bırakalım.

LÜMPEN PROLETARYA

Demokrasi ve demokrasinin eşitlikçi düzeni, "daha çok demokrasi" yaveleriyle sağlan(a)maz. Mevcut demokrasi uygulamasının yukarıdaki iki maddeye uyup uymadığı denetlenerek (belki) sağlanır.

Sözü, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün 20.2.2007 tarihli "Sadaka Kültürü mü Dediniz" yazısına getireceğim.

CHP’li Bülent Tanla’nın bir araştırmasını özetledikten sonra kendi yorumunu getiriyor: AKP, belediyeler ve cemaatler aracılığıyla, varoş lümpen proletaryasına, yiyecek, kömür, giyecek yardımı yapıyor ve böylece kendine sadık bir seçmen kitlesi yaratıyormuş. Ertuğrul Özkök, "Erdoğan sosyal devlet kavramını geriletirken tamamen kendine bağlı bir sadaka kültürünü siyasetin temel etkeni haline getiriyor" diyor. Benim 1980-2000 arasında edebiyat dergilerinde, 2000’den bu yana da Hürriyet’te yazdığım "Avanta Kültürü Demokrasisi" bu.

Ertuğrul Özkök’ün yorumuna katılıyorum, ama "CHP’li belediyeler de neden böyle faaliyetler yapmıyor?" gibi bir soruyu sormadan.

ANAYASAL SUÇTUR

Çünkü AKP, varoşlarda sadaka kültürünü uygulayarak Anayasa ve demokrasi suçları işlemektedir. Ciddi bir hukuk devletinde bu türden uygulamalara izin verilmez. AKP, uyguladığı sadaka ekonomisiyle Anayasa’nın 2. maddesinin "demokrasi" ve "sosyal hukuk devleti" ilkelerini açıkça çiğneyerek suç işlemektedir. Devlet düzeninde hukukun yerine dini tercihleri getirmektedir. Bu davranışın, silahlı hükümet darbesi yapmaktan farkı yoktur.

AKP, Fak Fuk Fon ve sadakayı sadece kendi yandaşlarına ve baştan çıkarmak istediği varoş lümpen proletaryasına dağıtarak demokrasinin eşitlik ilkesini çiğnemektedir.

Sadaka ve avanta demokrasisi yeni değil. 1950’den sonra Demokrat Parti ile başlamıştı. Bu haftanın yazılarında bu konuda kazı yapacağım. Tarihle yüzleşmeye meraklı neoliberallere de İslamcı ortaklarının marifetlerini değerlendirmelerini tavsiye ederim. (Devam edecek)
Yazarın Tüm Yazıları