M0ERSİN hayal kırıklığından uyanabilecek mi? Sadece Mersin kentinden değil, Tarsus’tan ve ilin tamamından söz ediyorum.
1970’lerden itibaren her yıl Türkiye’nin iki katı kalkınan ve kişi başına düşen yıllık geliri Türkiye’nin iki katı olan kent, Birinci Körfez Savaşı’ndan sonra durgunluğa geçti. Buna Doğu ve Güneydoğu’dan aldığı göçler eklenince her şey tersine döndü. Tersine dönmeye başlayan tekeri, ne üç yönden bütün ülkeye yayılan karayolu ağı, ne demiryolu, ne Akdeniz’in en önemli limanlarından biri, ne bir saat uzaklıktaki havaalanı, ne Serbest Bölge, ne gelişmiş tarım, ne orta düzey sanayi, ne geleneksel ticaret ve finans, ne yetişmiş insan gücü, ne 300 kilometrelik deniz kıyısı, ne aynı boyuta yayılan turistik alan ve din turizmi, ne üniversitesi, ne de gelişme ve ilerleme bilinci doğru yöne çevirebildi.
Oysa Adana tarafından gelirken sanki İtalya’nın Toskana’sı, denizden Toroslara doğru Güney Fransa’nın "arriere pays"si...
* * *
Geçen hafta, çoğunlukla boş olan otelin lobisine girer girmez Akdeniz İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri Selami Gedik’le burun buruna geliyorum. Bir telaş içinde. Suriye’den başlarında bir bakanla işadamları geliyormuş.
Gerçekten de bu kez lobi ve lokanta epeyce hareketli ama daha çok hareket gerekli.
Ertesi gün lobi ve lokanta iyice doldu. Yanıma uzun boylu bir delikanlı yaklaşıp "hoş geldiniz!" diyor. Yanındaki adamdan İngilizce özür diliyor. Benim akraba ve hısımlardan biri sanıyorum. Onlardan birinin yakın arkadaşı. Yanındaki adam İsrailli bir işadamı. İsrail’e güneş enerjisi sistemleri satıyorlarmış. Bunu duyunca "Haydi Mersin!" diye bağırıyor içimde bir kalabalık.
Türkiye ile Suriye arasında imzalanan ve 1 Ocak 2007’de yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması ile kurulan Türkiye-Suriye Ortaklık Konseyi’nin 1. Dönem Toplantısı, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen başkanlığında 12-13 Kasım tarihleri arasında Mersin’de yapıldı.
Toplantıya Suriye Ekonomi ve Ticaret Bakanı Amir Husni Lutfi başkanlığında üst düzey yetkililerin yanı sıra değişik sektörde iş gören Suriyeli işadamları da katıldı.
Toplantının bir başka önemli yanı, Suriye’den 120 firma yöneticisinin katılması ve bunların karşısına Mersin, Adana, Hatay, Gaziantep, Kayseri, Konya, Kahramanmaraş, Kocaeli, Osmaniye, Şanlıurfa, İstanbul ve Aydın’dan 250’ye yakın firmanın oturması.
* * *
Hissediyorum Mersin bir şeyler yapacak. Zincirlerini, bukağılarını mutlaka kıracak. Bir yandan inovasyon araştırmaları, bir yandan Akdeniz İhracatçılar Birlikleri’nin araştırmaları... Marmara Bölgesi ve İstanbul’da bunalan sanayicinin aklı varsa Mersin’e gelir, ciddi bir araştırma yapar. Eskilerin diliyle "muhayyer!"dir, seçmece. Opera seviyorsa opera da var, bale de var, tiyatro da var...
Ama ilkin birkaç kalem "kaçakçılık" şaibesinin ortadan kalkması, Doğu ve Güneydoğu’dan gelen insanların gerçekten Mersinli olmaları, Mersin’le kaynaşmaları gerek!..