Köy enstitüleri ve imam hatip okulları (2)

ŞİMDİYE kadar ihmal edilmiş, savsaklanmış bir gerçeği ameliyat masasına yatırdık, yatırıyoruz: Köylüyü Topraklandırma Kanunu’nun amaçladığı toprak reformu ile köy enstitülerini birlikte düşünmek zorundayız. Bu ikili, aşiret düzeni ile feodal yapıyı ve bunların işbirlikçisi irticayı ortadan kaldırmayı hedef almıştı.

Toprak reformu engellendi, köy enstitüleri kapatıldı. Bu sayede feodal aşiret düzeni günümüze kadar geldi. Bu düzenin işbirlikçi olarak bir okula gereksinimi vardı, bu okul imam hatip okulları olarak düzenlendi ve örgütlendi.

İmam hatipler kırsalda feodal aşiret düzeninin dayanağı olmakla kalmadı, aynı zamanda kasaba ve kentlerde kapitalist düzenin savunucusu olacak şekilde kurgulandı.

* * *

Bana köy enstitüleri yıkılış operasyonunun tarihçesini hatırlatan eski bakan Rifat Serdaroğlu’na çok teşekkür ederim. Köy enstitülerini Demokrat Parti’nin kapattığını yazarken, bu okulları kapatanların Cumhuriyet Halk Partisi içinde oynadıkları rolü ve bu rol sona erdikten sonra Demokrat Parti’yi kurmalarını elbette biliyorduk, biliyoruz.

Ancak, Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu’na başından itibaren karşı olan Adanalı toprak ağası Cavit Oral’ı Tarım Bakanı yaparak yasanın uygulanmasına engel olan; köy enstitülerinin kurucusu Hasan Ali Yücel’i görevden alarak, önce bu okulların can düşmanı Reşat Şemsettin Sirer’i, daha sonra aynı familyadan Tahsin Banguoğlu’nu milli eğitim bakanı yapan İsmet İnönü’nün yaptıklarını unutacak değiliz.

CHP içinde 1935’ten itibaren toprak reformuna kimler karşı çıkmış ise aynı muhalefeti köy enstitülerine karşı göstermişlerdir. Bu kişilerin dörtlü takriri veren Celal Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan ve Fuat Köprülü ile birlikte Demokrat Parti’yi kurduklarını bilmiyor muyuz? Demokrat Parti’yi kuruncaya kadar CHP içinde bir muhalefet partisi olarak çalışmışlardı. Yani köy enstitülerinin yıkılış sürecini CHP içinde başlattıktan sonra Demokrat Partili olarak 1954 yılında süreci tamamlamışlardır. Ve işin gerçek doğrusu budur!

* * *

Kimileri, "İmam hatipliler size ne yaptı?" diye edepsizce soruyorlar. Bu sorunun muhatabı ben değilim, bütün Türkiye. Türkiye’nin yakın tarihinde toprak reformunu, ağalık düzenini, feodaliteyi, köy enstitülerini, irticayı, imam hatip okullarını birbirinden ayırmak mümkün değil.

Köy enstitüleri girişimi ile toprak reformu için yapılan çalışmaların birlikte yürütülmesi bir rastlantı değildi. Köy enstitüleri, toprak reformunu uygulayacak köylü-çiftçiye öncülük edecek kadroları oluşturacaktı. Köy enstitüsü mezunları sadece öğrencilere öğretmenlik yapmayacaklar, aynı zamanda köylü-çiftçiyi de eğiteceklerdi.

Bu programın gerçekleşmesi Türkiye’nin altyapısını tepeden tırnağa değiştirecekti. Doğuda feodal yapı, ağalık-şeyhlik-şıhlık düzeni sona erecek ve tarımsal üretim modernleşecekti. Demokrat Partililer önce CHP içinde, daha sonra kendi partileri Demokrat Parti marifetiyle bu devrimci projeyi önce sabote ettiler, daha sonra ortadan kaldılar.

Toprak reformu gerçekleşmedi, Köylüyü Topraklandırma Kanunu uygulanmadı. Köy enstitüleri kapatıldı ve yerine imam hatip okullarına düzenin bekçiliği görevi verildi.

Bir cumhuriyet devrimcisi elbette feodal yapıya ve imam hatip okullarına karşı olacak!

Bu konuda Prof. Dr. Çetin Yetkin’in "Karşıdevrim, 1945-1950" adlı kitabını salık veririm.
Yazarın Tüm Yazıları