SAYIN Büyükelçi, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na güven mektubunuzu sunmanız münasebetiyle 8 Aralık 2004 günü İstanbul’da Fransız Sarayı’nda verdiğiniz resepsiyona eşimle birlikte katıldım.Ancak sizinle tanışmak kısmet olmadığı için görevinizde başarılar dileyemedim. Fransız Sarayı’nda sizinle konuşabilseydim, görevinizin en zor bölümünün Ermeni sorunu olduğunu ve olacağını söyleyecektim. Fransa gerçi parlamentosunda ‘Ermeni Soykırımı’nı kabul etti ve bu konuda evrensel düşünce özgürlüğünü engelleyen antidemokratik bir yasa (‘Soykırım olmadı’ demek cezalandırılıyor) çıkardı; ama bunu Ermeni sorunu konusunda Fransa’nın içine gömüldüğü derin bilgisizliğe bağlıyorum.* * *Sayın Büyükelçi,Ermeni cemaatinin Fransa’da bulunmasının nedeni üzerinde hiç düşündünüz mü? Ermeniler, Fransa’nın yerli halklarından biri değil, Ermenistan’la herhangi bir sınırınız yok, Ermeni işçi göçü almadınız? Peki neden bunca Ermeni yaşıyor ülkenizde?Bu sorunun yanıtını sizin ve ‘Ermeni soykırımını tanıma’yı Türkiye’nin AB’ye girişinin koşullarından biri haline getiren Dışişleri Bakanı Michel Barnier’nin ve Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın bildiğinizi sanmıyorum. Bu sorunla ilgili tarihsel gerçeği bilmeden Türkiye’deki çok güç görevinizde başarılı olabileceğinizi düşünemiyorum. Bu nedenle sizi bu konuda biraz bilgilendirmek istiyorum:* * *1916 yılında Fransa ile İngiltere arasında yapılan Sykes-Picot Anlaşması’na ve Mondros Mütarekesi’ne dayanarak Fransa 1 Kasım 1918 tarihinden itibaren Güneydoğu Anadolu’nun bir bölümü ile Kilikya bölgesini (Çukurova) işgal etti. İngiltere’nin işbirliği yapmaktan vazgeçmesi üzerine, bölgeyi tek başına kontrol edemeyeceğini anlayan Fransa, bölgede bir Ermenistan devleti kurma vaadiyle Ermenilerle anlaştı. Önce Ermeni Gönüllü Taburları oluşturuldu, sonra ABD, Mısır, Suriye ve Fransa’dan 200 bin Ermeni’nin işgal bölgesine gelmesi üzerine, Fransız Yabancı Lejyonu’na bağlı Ermeni Lejyonu kuruldu. Ermeni birliklerine Fransız üniforması giydirildi, ellerine Fransız silahları verildi. Ermeni Lejyonu işgal bölgesinde, Fransız üniforması ve silahları ile 1921 yılına kadar kanlı katliamlar yaptılar.20 Ekim 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümeti ile Fransa arasında imzalanan Ankara Anlaşması’ndan sonra Fransızlar bölgeyi boşaltırken 50 bin Ermeni’yi yanlarında Fransa’ya götürdüler. Fransa’ya Ermeni göçü daha sonraki yıllarda da devam etti.* * *Sayın Büyükelçi, Fransa kamuoyunun, Fransız politikacıların, Fransa Dışişleri Bakanı’nın ve Cumhurbaşkanı’nın bu tarihsel gerçekleri bilmedikleri için Ermeni sorununda Türkiye’yi suçladıklarını düşünüyorum. Biliyorlarsa ve böyle davranıyorlarsa, o zaman, ağır bir etik trajedisiyle karşı karşıya bulunuyoruz demektir. Görevinizde adil ve başarılı olmak istiyorsanız, ‘Archives des Affaires Etrangeres de France, Levant, Armenie, 1918-1919, vol 1’i mutlaka okumalısınız.Tuhaf bir durum: Vicdan azabını Fransa çekiyor (çekiyorsa); ama bedelini Türkiye’ye ödetmek istiyor.