’MANTIK’ dizisi "Ergun Özbudun Mantığı" ile devam ediyor: AKP anayasasının baş yapımcısı Prof. Dr. Ergun Özbudun’un "Çağdaş Türk Politikası" (Doğan Kitap, 2003) adlı kitabının 134. sayfasından epeyce uzun bir alıntı yapacağım. "Demokratik Pekişmenin Önündeki Engeller" alt başlıklı kitabı Ergun Özbudun İngilizce yazmış, Türkçe’ye Ali Resul Usul çevirmiş. Kitabın İngilizce adı: "Contemporary Turkish Politics".
İSLAMCILIK-KÜRTÇÜLÜK
"Temel haklar ve özgürlükler, yargının bağımsızlığı, askere verilen mahfuz alanlar, vesayetçi yetkiler şimdiki Anayasa’nın en fazla sıklıkla eleştirilen hükümlerini teşkil etmektedir. Türk ordusu, daha çok kurumsallaşmış demokrasilerde olduğundan çok daha fazla siyasal etkiye ve prestije sahiptir. Ancak, ilginç ve paradoksal şekilde, öyle görünmektedir ki, Türklerin çoğunluğu demokrasi ile bu tür askeri ayrıcalıkları uyuşmaz olarak görmemektedir. Ordu hálá, köktenci İslamcı tehdit karşısında, laik demokrasinin esas garantörü olarak algılamaktadır. Kamuoyu araştırmaları devamlı olarak Silahlı Kuvvetler’in en fazla güvenilen kamusal kuruluş olduğunu göstermektedir. Sivil-asker ilişkilerinin kurumsallaşmış Batı demokrasileri çizgisinde reorganizasyonu, öyle görünmektedir ki, ancak İslamcı tehdit sona erdiği zaman mümkündür." (S.134)
"6. bölümde açıklandığı gibi, Türkiye’de demokrasinin pekişmesinde en ciddi engeller İslamcılık ve Kürt milliyetçiliği tehditleridir. Bu iki grubun Türkiye’deki demokrasiyi karşı karşıya getirdiği problemler bu demokrasinin tarihinde karşılaştığı problemlerden çok daha ağırdır?" (S.135)
3 ÖNEMLİ SAPTAMA
Yukarıdaki satırlar benim yıllardır ileri sürdüğüm görüşlerle büyük ölçüde örtüşmektedir. Ergun Özbudun söz konusu kitabının yayınlanmasından dört yıl sonra arkadaşlarıyla birlikte Yeni Anayasa’yı hazırlamaktadır. Yeni Anayasa metnine yukarıdaki görüşlerin yansıması gerekir mi, gerekmez mi? Ergun Özbudun’un saptamalarına göre:
1. TSK’nın Türkiye politikasında etkisi vardır ama Türkiye oranında olmasa da demokratik ülkelerde de vardır bu etki.
2. Sivil-asker ilişkilerinin Batı demokrasileri düzeyine gelmesi için Türkiye’de İslamcı tehdidin sona ermesi gerekmektedir.
3. Demokratikleşmenin önünde iki engel vardır: İslamcılık ve PKK Kürtçülüğü.
AMA YANSIMIYOR...
Peki bu görüşler yeni Anayasa’ya yansıyor mu? Hayır yansımıyor: Yeni Anayasa taslağı toplumsal İslamlaşmaya ve federatif bölünmeye çanak tutuyor. Nasıl mı? Haftalardır yapılan tartışmalar neden yapılıyor sanıyorsunuz?
Radikal Gazetesi (27.09.07) hayırlı bir iş yapıp Prof. Dr. Özbudun ve arkadaşlarının TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) için hazırladığı anayasa taslağı ile gene Özbudun başkanlığındaki heyetin AKP için hazırladığı metin arasında ciddi farklar olduğunu kanıtladı.
Prof. Dr. Özbudun, Radikal Gazetesi’ne (29.09.07) bu konuda bir açıklama gönderdi ama nafile!