Paylaş
Günümüzde İslamcıların, bobstil demokratların beğenmediği Genç Türkiye Cumhuriyeti sıtmayla, veremle, trahomla, cüzamla mücadeleyi bütün yoksulluğuna karşın kazandı, kazanmıştı.
* * *
Genç cumhuriyet bütün iyi niyetine karşın yoksulluk karşısında giriştiği mücadeleyi ne yazık ki kazanamadı. Acaba 1950’den önce “Dünya Yoksullukla Mücadele Günü” icat edilmemiş miydi? CHP’nin ceberut “tek parti rejimi” yoksulluğa karşı mücadeleyi kazanamamıştı. Ama demokrasi fatihi(!) Demokrat Parti de yoksulluğa karşı mücadeleyi kazanamadı.
Türkiye’yi kalkındırdığı söylenen Süleyman Demirel’in Adalet Partisi de, Türkiye’ye çağ atlatan, liberalizmin babası Turgut Özal’ın ANAP’ı da yoksulluğa karşı mücadeleyi kazanamadı. Tam tersine ülke kalkındıkça yoksulların yoğunluğu ve sayısı çoğaldı.
Bu ne iştir ki ülke kalkındıkça yoksulların sayısı artıyor?! Bu ne iştir ki küresel ekonomi bazı ülkeleri zenginleştirirken, o ülkelerin yoksul sayısını çoğaltıyor. Küreselleşme küresinin dışında kalan ülkeleri toptan yoksullaştırıyor. Yoksullukla mücadele sivrisineklerle mücadeleye benzemiyor. Keşke benzeseydi(!). O zaman yoksulların üzerine sıkardın Raid’i, yoksullar telef olur ve dolayısıyla yoksulluk ortadan kalkardı.
* * *
Bir yerde 17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele Günü için şöyle bir bilgi var: “Türkçeye Dünya Yoksullukla Mücadele Günü olarak çevrilen, 17 Ekim aslında Birleşmiş Milletler tarafından “Fakirliğin Yok Edilmesi İçin Uluslararası Gün” olarak 1993 yılından itibaren resmen kabul edilmiştir.
Aslında bu bağlamda ilk olay, 1987 yılında Paris’te yapılan bir toplantıdır. Paris’te toplanan yüz binlerce insan ilk olarak bu denli güçlü bir biçimde fakirlik ve açlıktan dolayı ölen insanları anmıştır. Birleşmiş Milletler 31 Mart 1993 tarihinde aldığı 47/196 numaralı Genel Kurul kararı ile resmen bu tarihi kabul etmiştir. Karara göre böyle bir günü benimsemenin altında yatan hedef yoksulluğu ortadan kaldırmak için gerekli olan ilgiyi oluşturmaktır. Dünya Yoksulluk Günü, başka gündem konuları yüzünden unutulan yoksul ve aç insanların tekrar küresel düzeyde hatırlanması için önemli bir fırsat olarak görülmektedir.”
* * *
Durum anlaşıldı: Bugün yoksulları anımsama günü! Anımsayalım!
Yoksulluk var, doğru, ama niçin var, neden var? Bu soruyu sormak gerek. İşsiz adama, emeğinin karşılığını alamayan, sömürülen insana, aç insana yoksul denir.
Yoksulluk demokrasiye, özgürlüklere, temel insan haklarına aykırıdır! Türkiye’yi demokratikleştirmek isteyenler programlarına neden yoksulluğu yok etmeyi de almıyorlar? Ve yoksullar neden kendilerini yoksul bırakan partileri iktidara getirip orada tutuyorlar. Yoksul, kendi yoksulluğuna karşı bir çare düşünemiyorsa, ne yapılsa boşuna. “Yoksulluklarından başka kaybedecek bir şeyi olmayan dünyanın bütün yoksulları birleşiniz!” Yoksulluğun hüküm sürdüğü hiçbir rejim demokratik değildir. Demokrasiyi bir de böyle tanımlayalım!
Paylaş