TÜRKLERİ ezmek isteyen ecnebiler, "Tarihinizle yüzleşmeden adam olamazsınız!" derler.
Bizim eski solcu, yeni sağcı ve AKP destekçisi futbol takımı hep bir ağızdan tekrarlar: "Tarihimizle yüzleşmeden gerçek demokrasiyi kuramayız!" Bir rektör, bir dekan, bir mühür üniversitelerinin hocaları da Radikal 2, Zaman ve Yeni Şafak’ta bu koroya katılır:
"Tarihimizle yüzleşelim; işgalci orduyu Kıbrıs’tan geri çekelim; çok demokrasi verip PKK’yı teslim alalım; türbanı serbest bırakalım, imam hatipleri özgürleştirelim, YÖK’ün ümüğünü sıkalım!" Olur, neden olmasın?
"Tarihinizle yüzleşme cesareti gösterin!", "Tarihimizle yüzleşelim!" sloganları ortaya çıkmadan çok önce ben tarihle, dünya ile yüzleşiyordum. İnanmayan, "Yazmasam Olmazdı", "Mahşerin Üç Kitabı" adlı kitaplarımı okusun. Toplam 957 sayfa. Doğan Yayıncılık.
1950-2007 TABUSU
"Tarihimizle yüzleşmeden gerçek demokrasiyi kuramayız!" derler ama yüzleşme 1923-1950 ile sınırlıdır; askeri darbeler dışında 1950-2007 arası tabudur! Sanki 1950-2007 arasında yüzleşmemizi gerektirecek hiçbir şey yoktur.
Ne zaman 1950-1960 Demokrat Parti dönemini ele alacak olsam, bir saldırı dalgasıdır başlar. Demokrat Parti ve demokrasi düşmanı ilan edilirim.
Tarihimizle yüzleşmek babında Cumhuriyet’i ve Cumhuriyet ideolojisini, kuruluş felsefesini, devrimleri, Mustafa Kemal’i ve Atatürkü’ü eleştirebilirsiniz, yerin dibine batırabilirsiniz; o dönemi din düşmanı, Atatürk’ü diktatör ilan edebilirsiniz ama Demokrat Parti’ye ve Adnan Menderes’e dokunamazsınız. Tarih Baba’dan torpillidir, kutsaldır onlar!
Anlamayanların anlaması için işi kolaylaştıracağım. Demokrat Parti dönemini ve demokratik günahlarını görüp anlayabilmek için bu olguyu üçe ayıracağız: 1) Demokrat Parti öncesinde CHP’nin tek parti yönetimi; 2) Demokrat Parti’nin 1945-1960 yılları arasında yapıp ettikleri; 3) 27 Mayıs ihtilali ile Menderes ve arkadaşlarının idam edilmesi. Çünkü: CHP tek parti yönetiminin antidemokratik uygulamaları, Menderes ve arkadaşlarının idam edilmeleri, 1950-1960 arası Demokrat Parti’nin antidemokratik, karşı devrimci, ekonomik açıdan başarısız yönetimini mazur gösteremez.
Ne zaman Demokrat Parti’yi eleştirecek olsam, mazeret hazır: CHP yönetimi bir diktatörlüktü; bu yetmiyormuş gibi bir de Adnan Menderes’i astılar.
İPLİK PAZARA ÇIKACAK
Yapılan saldırılar umurumda bile değil. Demokrat Parti dönemi ile mutlaka yüzleşeceğiz. Şevket Çizmeli’nin "Menderes, Demokrasi Yıldızı?" (Arkadaş Yayınları) adlı kitabından yararlanarak bütün yalanları bozacağız. Birkaç pazar yazısında bu işle uğraşacağız. Adnan Menderes’in "...Gene seçim beyannamemizde yazıldığı üzere millete mal olmuş inkılaplarımızı mahfuz tutacağız (koruyacağız)" (29 Mayıs 1950);"Millete mal olmamış, millet vicdanına bir değirmen taşı ağırlığıyla çökmüş olan bazı tedbirleri ortadan kaldıracağız" (17 Haziran 1950) gibiönermelerinin ipliğini pazara çıkartacağız. Bunları yapmadan tarihimizle nasıl yüzleşeceğiz?