İDEOLOJİSİ, programı, uygulamaları ortada dururken bir siyasal parti ve politikası iki-üç gerekçeyle desteklenebilir mi? Desteklenemez!
İkinci Cumhuriyetçiler AKP iktidarını desteklerken bunu yapıyorlar:
"Ak Parti’ye desteğimin sürmesi onun Avrupa Birliği ve dünyalaşma konusundaki tavrına bağlı. Örneğin Ak Parti’nin ekim ayı içinde 9. uyum yasalarını ve 301. maddenin gereğini yapıp yapmayacağı hayati önem taşıyor. Bunun yapılmaması ve savsaklanması çok çok belirleyici olacak." (Mehmet Altan, Tempo, 4 Ekim 2007)
"Türkiye’nin demokratikleşmeye ihtiyacı var, bunu taşımaya hevesli tek parti AKP. Eğer başka parti olsaydı onu da desteklerdik.) (Etyen Mahcupyan, Tempo, 4 Ekim 2007)
Yasemin Çongar Tempo’nun aynı sayısında İkinci Cumhuriyetçilerin AKP desteğini tanımlıyor: "AB süreci; Hrant Dink’in katlini hazırlayan yapının deşifre edilmesi; devletin çetelerden temizlenmesi; 301’in kalkması gibi demokratik taleplerin en sıkı takipçileridir. Bu konularda tökezlediğinde AKP’yi en fazla eleştirenler de onlar."
SABİT FİKİR
"Türkiye’de seçilmemişlerin seçilmişleri yönettiği" safsatası, bunca yıl ABD’de yaşamış Yasemin Çongar’da da sabit fikir halinde.
İnsaf: ABD hükümetinin bakanları (sekreterleri) seçilmiş mi, atanmış mı? Hepsi atanmış! Hepsini ABD Başkanı atamış! Yüksek Mahkeme de atanmış yargıçlardan oluşuyor ve Başkan’ı görevden alma yetkisine sahipler. Pentagon, ABD’nin iç ve dış politikasında TSK’dan çok daha güçlü ve etkili. Yasemin Çongar ABD’de bunları görmediyse ne gördü?
Bu yazıyı ekim ayı içinde de yazabilirdim. AKP’nin ekim ayında yapacaklarını görmek için özellikle geciktirdim. İkinci cumhuriyetçilerin beklentileri ekim ayı içinde gerçekleşmedi. Beklentileri değil, aslında AKP’ye karşı öne sürdükleri koşullar.
Laf ağızdan çıkar! Sözlerinde durmalarını bekliyorum!
FESATSIZ AB’YE EVET
AKP’yi demokratikleşme programı için destekliyorlarmış! AKP nasıl demokratikleşiyor, nasıl demokratikleştiriyor Allah aşkına? Bir devlet sağlam laiklik temelleri üzerine oturmaz ise, demokrasi o ülkenin semtine bile uğramaz. İkinci Cumhuriyetçi zevat bu gerçeği bilmiyor olamaz. Peki neden laikliği savunanlara laikçi diye hakaret ediyorlar?
Avrupa Birliği’ne girme yolunda çaba sarf ettiği için AKP’yi destekliyorlarmış. Aslına bakarsanız "demokratikleşme şaklabanlığı"nı da bu bağlamda değerlendirmek gerekir.
Ben de Avrupa Birliği’ne girilsin istiyorum: Ama Ermeni fesadına arka çıkmayan, bu fesadın oyuncağı olmayan bir AB’ye; PKK’nın programını kopya çekmeyen ya da PKK’ya kopya vermeyen, öneri ve dayatmalarıyla Türkiye’nin üniter düzenini değiştirmeyi planlamayan bir AB’ye; Kıbrıs fesadında Yunan ve Rum tarafıyla işbirliği yapıp Türkiye ve KKTC’ye tuzak kurmayan bir AB’ye...
BALIK KAVAĞA ÇIKARSA
Görüyorum ki onların girmek istediği AB ile benim girmek istediğim AB aynı değil. 301. maddeyi AKP balık kavağa çıktığı zaman değiştirir! Halkın haber alma özgürlüğüne sansür koyan AKP mi demokrat? Aklı ve vicdanı olan AKP’nin kuyruğuna yapışmaz. "Kendi düşen ağlamaz!" diyeceğim ama bir düştüler, bir daha ayağa hiç kalkamadılar ki zaten.