YENİ Anayasa’nın "koçu" Prof. Dr. Ergun Özbudun, Doç. Dr. Ersin Onulduran ile birlikte Türkçe’ye çevirdiği "Çağdaş Demokrasiler-Yirmibir Ülkede Çoğunlukçu ve Oydaşmacı Yönetim Örüntüleri" (Yetkin Yayınları) adlı kitabı şu sıralar (kendisi de) mutlaka okumalı.
"Oydaşma" ve "örüntü" gibi sözcükleri şu günler kullanır mıydı acaba? Bir başka soru acabası: Prof. Dr. Ergun Özbudun anayasa ile ilgili düşüncelerini yazmak için neden Zaman gazetesini tercih etmektedir? Bunun son örneği 4 Aralık tarihinde yayınlamaya başladığı "Sivil anayasa tartışmaları, eleştiriler ve cevaplar" başlıklı yazı dizisi...
Bu konuda, yani Prof. Dr. Ergun Özbudun’un AKP için anayasa taslağı hazırlaması konusunda ilk itirazım şu: Anayasaların çoğunluk egemenliğine karşı azınlık haklarını korumayı ilke edinmesine karşın (s. 162) Ergun Özbudun ve arkadaşlarının diktatoryal bir parlamento çoğunluğunun tutkularını tatmin etmeyi amaçlayan bir anayasa kotarmayı kabul etmeleri.
Bunun yanı sıra, yatay irticanın lokomotifi olan İslami baskılardan anayasayı nasıl koruyacaklar? Bu konuda kuşkularım var: Türban fesadını anayasaya sokmayı kabul etmeleri, tarafsızlığı ağır yaralayacak niteliktedir.
* * *
Çağdaş Demokrasiler’in 162. sayfasında anayasal ölçütlerle ilgili şöyle bir cümle var:
"İkinci kriter, anayasayı değiştirme yöntemlerine ilişkindir; bu yöntemler, parlamento çoğunluğu üzerinde anlamlı bir sınırlama oluşturmakta mıdır, oluşturmamakta mıdır? Üçüncüsü, anayasa ile adi bir kanun arasındaki çatışma durumunda anayasayı kim yorumlayacaktır? Parlamentonun kendisi mi (gene parlamento çoğunluğu anlamında), yoksa parlamentonun dışında ve ondan bağımsız bir mahkeme veya özel bir anayasa konseyi mi?"
Bu noktada Ergun Özbudun’a düşen, AKP iktidarı tarafından horlanan Anayasa Mahkemesi’ne yüksek ve bağımsız bir kimlik kazandırmak olmalıdır. Çünkü AKP iktidarının Anayasa Mahkemesi konusunda ciddi bir eğitime gereksinimi var.
* * *
Yeni anayasanın diktatoryal bir parlamento çoğunluğunun arzularını karşılamak üzere kaleme alınmaması gerektiğini bir yana bırakalım ve Prof. Dr. Ergun Özbudun’un çevirdiği kitaba göre en uygun anayasa değiştirme modelini aktaralım (s .164): "Oydaşmacı demokrasi modeline en uygun düşen anayasa değiştirme yöntemi, özel bir çoğunluk tarafından kabul edilme şartıdır; bu, belli bir asgari büyüklükteki bir azınlığın veto yetkisine sahip olması anlamına gelir. Azınlık vetosuna yer veren en basit ve yaygın yöntem, parlamentoda olağandışı bir çoğunluk (genellikle üçte iki) şartıdır. Uyumsuz iki meclisli parlamentolarda her iki meclisin çoğunluk oyuyla kabul edilme şartı da, bir azınlık vetosunu içerir; çünkü bazı azınlıklar, ikinci mecliste artık-temsil edilirler."
* * *
Bu alıntıdan, TBMM’deki AKP çoğunluğunun anayasa değişikliği yapamayacağı sonucunu çıkartıyorum. Prof. Dr. Özbudun’dan bir ricam var: Yeni anayasanın kabulü konusunda azınlık vetosu TBMM’de de geçerli olacak mı? Bir yazsa da anlasak. Sütunumu kendisine ödünç verebilirim!...