PROF. Dr. Erdoğan Teziç’in hatmettiğim “Anayasa Hukuku” (Beta) kitabında AKP’nin önerdiği türden bir (kısmi) değişiklik ya da değiştirme yöntemi yok.
Prof. Dr. Ergun Özbudun ile Prof. Dr. Ömer Faruk Gençkaya’nın “Türkiye’de Demokratikleşme ve Anayasa Yapımı Politikası”ında (Doğan Kitap) ve Doç. Dr. Serap Yazıcı’nın “Yeni Bir Anayasa Hazırlığı ve Türkiye” (Bilgi Üniversitesi) adlı kitabında var mı, bilemiyorum. Yeni yayınlandıkları için henüz okuyamadım. Bununla birlikte, bu iki kitapta da bu türden tepeden inmeci ve zorba bir tarzın onay göreceğini sanmıyorum. KARŞI-DERVRİMCİ YORUMCU Bugünkü Anayasa Mahkemesi’nin oluşum tarzını ve zihniyet yapısını beğenmeyenler ilginç görüşler ileri sürüyor: Venedik Komisyonu, “...‘oyların yüzde 46’sından fazlasını almış iktidar partisini’ irtica odağı sayan bir mahkemenin ‘Türk toplumundaki muhtelif eğilimleri yeterince yansıtmadığı’...” görüşünü savunuyormuş. Oysa Yargıtay Başsavcısı AKP’nin kapatılması davasını Anayasa’nın 2. maddesine dayanarak açtı. Anayasa Mahkemesi de AKP’nin bir irtica odağı olduğuna gene Anayasa’nın 2. maddesini referans yaparak karar verdi. Anayasa’nın 2. maddesinde laiklik ilkesi yer almasaydı bu işlemler olmazdı. Anayasa’nın 2. maddesini şimdilik değiştiremeyeceğini çok iyi bilen AKP, bu engeli, yüksek mahkemenin yapısını ve oluşumunu değiştirerek aşmayı düşünüyor. Aynı durum Danıştay ve HSYK için de söz konusu. Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştirilemeyeceğini bildiği için şimdilik bunların yapısını ve oluşumunu değiştirmek istiyor. AKP’nin Anayasa Mahkemesi’nde, Danıştay’da ve HSYK’da karşı-devrimci yorumculara ve yorumlara ihtiyacı var. İLK 4 MADDE UYUYABİLİR Öyle bir Anayasa Mahkemesi ve Danıştay ki Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun çiğnenmesine ses çıkarmayacak; imam hatiplerin klasik liselerin yerini almasına göz yumacak, bu amaçla YÖK’ün oynadığı alicengiz oyunlarını kabul edecek. Öyle bir HSYK ki, yürütmenin buyruk ve kuyruğunda karşı-devrimci işlemlerin yürürlüğe girmesine kolaylık gösterecek. AKP bu konudaki planlarına gerçekleştirebilirse, Anayasa’nın değişmez ilk dört maddesi yerlerinde mışıl mışıl uyuyabilir. İşte bu nedenle olacak ki serinkanlı ve uzlaşarak yapılması gereken bir işi, cihat anlayışıyla ele alıyor.