Alman Protestan Kilisesi’nin işleri

6 Temmuz tarihli Sabah Gazetesi’nde ‘Protestan heyetiyle Güneydoğu krizi’ başlıklı çok ilginç bir haber yayınlandı.

Mülteci sorunuyla ilgili olarak Türkiye’ye gelen Alman Protestan heyetinin, Güneydoğu’da yerel yöneticilerle görüştürülmemesi Almanya’da rahatsızlık yaratmış. MİT ve Dışişleri’nin vali ve kaymakamlara, yerel yönetimlere Protestan heyetle görüşmemeleri için yazı yolladığı iddia ediliyormuş.

ALIŞILMADIK DAVRANIŞ!

Almanya Protestan Kilisesi heyetinin, Brüksel merkezli Göçmenlerden Sorumlu Kiliseler Komisyonu ile haziran ayında Türkiye’ye yaptığı ziyaret sırasında, heyetin mülteciler ve azınlıkların sorunlarını ele almak üzere yaptığı ziyaretin Güneydoğu ayağında yerel yöneticilerle görüşmelerine izin verilmemesi gerginliğe yol açmış. Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği Basın Ataşesi Dr. Thomas Sagger, bu konuda açıklama yapıyor:

‘Türk otoriteleri, mülteci uzmanlarından oluşan Alman Protestan Kilisesi heyetinin ziyaretinde yardımcı olmadılar. Bu hiç alışılmadık davranışın nedenini bilmiyoruz. Ancak Dışişleri ve MİT’le ilgili iddialar doğruysa bu çok ciddi bir sorun olur.’

TAM BİR FESAT YUVASI

Bu alışılmadık davranışın (!) nedenini biliyorum: Kedinin gözü galiba açılmaya başladı! Göz açılmış olmalı ki, iddiaya göre, MİT ve Dışişleri Bakanlığı hem Güneydoğu’daki yerel yöneticilere, hem de Meclis’e ziyaret öncesinde bir mektup yollamış. Mektupta Evangelist kilisenin ‘Almanya’daki PKK yasağının kaldırılması, Ermeni soykırım iddialarının tanınması için faaliyetler düzenlediği’ yazıyormuş.

Yazılıp yazılmadığını bilmiyorum, yazıldıysa bile az yazılmış; çünkü Alman Protestan Kilisesi, Türkiye’ye ve çıkarlarına karşı tam bir fesat yuvasıdır. Hürriyet Avrupa’nın ve Almanya’da yayınlanan öteki Türk gazetelerinin arşivlerini karıştıranlar, bu düşmanca fesadın yüzlerce tanıklığıyla karşılaşabilirler.

Alman Protestan Kilisesi, her yıl Ermeni ve Süryani soykırım iddiaları (!) üzerine birçok toplantılar düzenler; bu konuda başkalarının düzenlediği toplantıları maddi ve manevi düzeyde destekler. Bizim soykırım muhibbi muhteremler, sık sık bu toplantılara katılırlar.

PKK’NIN KORUYUCU MELEĞİ

Alman Protestan Kilisesi, PKK’nın ve ayrılıkçı Kürtlerin koruyucu meleği gibidir; onları kuş sütüyle besler, eğitir ve dilediği gibi kullanır. PKK ve yandaşları Protestan Kilisesi’ne laf söyletmezler.

Protestan Kilisesi, Alman gizli servisinin kontrolü altında bulunan Şarkiyat Enstitüsü ile birlikte, en azından 150 yıldır Osmanlı Devleti ve Türkiye aleyhine çalışır. Ermeni iddialarının temel direklerinden olan ‘Musa Dağ’da Kırk Gün’ün (1933) yazarı Franz Werfel, bir Alman’dır. Ermeni olaylarının ‘soykırım’ olarak yorumlanmasına yol açan gizli raporları (1918) kaleme alan Johannes Lepsius, bir Protestan rahibidir. Unutmayalım ki parlamento kararı ile Ermeni tezlerini destekleyen Almanlar, bu kararının hesabını veremeden, yavuz hırsız misali Türkiye’den hesap soruyorlar!
Yazarın Tüm Yazıları