AKP, AB’den umudu kesti (2)

AKP, Erbakan’ın 28 Şubat’ta bıraktığı yerden eski Milli Görüş programına saptı. ‘Dönüş yaptı’ dememek için saptı diyorum.

İmam hatip ve türban sorunları bu programın en önemli maddeleri. Serinkanlı ve nesnel düşününce 2005 yılının tam ortasında referansı laik dayanaklar olan bir Cumhuriyet’te, 80 yıl sonra tekrar tartışılmaması gereken konular bunlar. Ve sanıldığı gibi bireysel insan haklarıyla, din ve inanç özgürlüğüyle herhangi bir ilişkisi yok.

Böyle olduğu da zaten yüksek mahkemeler tarafından karar altına alınmış.

ASLINA RÜCU DENEMELERİ

İktidara geldiğinden bu yana yoğurdu üfleyerek yemeye niyetli görünen AKP gibi sabıkalı bir kadronun bir süredir giriştiği aslına rücu denemelerinin bir nedeni olmalı?

İktidara geldiğinden bu yana, zaman zaman falso yapsa da, ayağı tökezlese de, dili sürçse de, AKP iktidarı İslamcı değil muhafazakár demokrat çizgide olduğunu kanıtlamak için her türlü gösteriye katlanmaktaydı. Şimdi ne oldu?

Tebdil-i kıyafet (kılık değiştirme) ameliyesinin mazereti olarak Avrupa Birliği’nde kazanılacak başarılar gösteriliyordu. Kendi muhitlerinde ve kapalı kapılar ardında, köprüyü geçinceye kadar Avrupa ayısına dayı dediklerini söylüyorlardı. Ve el altından piyasaya sürülen bu mazeret, AKP’nin müritleri arasında kabul görmekteydi.

ALERJİYİ AZDIRAN DEFİLELER

Demek ki mürit takımını, AB elmaşekeriyle oyalamanın mümkün olmadığı bir noktaya gelinmiş. Kaz gelecek yerden tavuğu esirgemeyen mürit takımının da artık gözü ve kulağı açılmış olabilirdi. Hiç kuşkusuz Erbakan Hoca ve tekkesi bu durumda boş durmuyor olabilir.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bir zamanlar ağzından düşürmediği ‘kışla-kubbe-süngü-minare’ manzumesinin, Avrupa Birliği siyasal çevrelerinde birden anımsanması bir rastlandı değildi elbette. Avrupa’nın AKP’yi artık idare etmeyeceğinin sinyallerinden biriydi.

Başbakan ve Dışişleri Bakanı’nın eşlerinin Avrupa’nın siyasal podyumlarında yaptığı kılık-kıyafet defilesi, 11 Eylül öncesinde mayalandıktan sonra o tarihte fırından çıkan İslam alerjisini artık iyice azdırıyordu. AB zora girdikçe, AKP’nin gerçek kimliği, yirmi yaş diş gibi zonklamaya başlamıştı ağızlarda.

NİŞAN ATMA SAHNELERİ

Kıbrıs’ta verilen sözlerin tutulmaması, birbirini izleyen Ermeni soykırımı kararları, Kıbrıs Rum hükümetinin giderek daha çok desteklenmesi ve PKK’nın resmen desteklenmesi anlamına gelecek olan birtakım girişimler, ‘kız’ üzerinden ‘gelin’e gönderilen mesajlar değildir. Bunların hepsi ‘nişan atma’ töreninin bitişik sahneleridir. Bu bohçaya son olarak, Özdemir Sabancı cinayeti sanığı Fehriye Erdal hakkında Belçika’nın verdiği karar eklenmiştir.

AKP’nin aslına rücu girişimleri, Avrupa Birliği öküzünün ölüp ortaklığın bitmek üzere olduğunun habercisi değilse nedir?
Yazarın Tüm Yazıları