Karizma denen ve kestane ile karıştırılan "şey" de bunların ürünüdür günümüzde. Tarihte "karizmatik" sayılabilecek insanın sayısı bir düzineyle sınırlıyken, siyaset ve magazinin küçük dünyasının karizma karikatürleriyle dolması işte bu nedenledir.
Ben, yutturmaca, yalan ve aldatmaca kırıcılarına (demistifikatör) ve yaptıkları işe (demistifikasyon) büyük saygı duyarım. Tek ve biricik kıskançlığımdır, özentimdir!
Edebiyat yazarlığında bu işi yaptım, gazete yazıcılığında da bu işi yapmaya çalışıyorum!
* * *
Son yalan kırıcılardan biri: Şevket Çizmeli.
Yalan kırma eylemi: Menderes, Demokrasi Yıldızı?
Şevket Çizmeli’nin yıllardır yayınlanmasını beklediğim kitabı, "Menderes, Demokrasi Yıldızı?" sonunda birkaç gün önce, Arkadaş Yayınevi tarafından yayınlandı.
Ve demokrasi mimarı Menderes efsanesinin, demokrasi fatihi Demokrat Parti yutturmacasının sırça vitrini parçalandı. Adnan Menderes hakkında idam edilmiş olmasından başka bir şey bilmeyen genç kuşaklar, Türkiye’nin yaşadığı, yaşamakta olduğu her türlü olumsuzluğun kaynağında olan kişiyi, dönemini ve partisini artık öğrenebilecekler.
* * *
"Devletin anayasal kurumlarıyla kavga etme"nin marazlı geleneği sağcı hükümetlere, AKP hükümetine ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a Adnan Menderes’ten ve Menderes Dönemi’nden miras kalmıştır.
Başbakan Erdoğan, üniversite rektörlerine "Kendi işlerine baksınlar" mı dedi. Üniversite hocalarını "Kara cüppeliler" olarak tanımlayan Adnan Menderes de mutlaka böyle bir şey demiştir. Öğrenmek istiyorsanız, Şevket Çizmeli’nin kitabının Üniversite Muhtariyeti bölümünü (S. 668-678) okumak yeterli.
Bakın hükümetin antidemokratik uygulamalarını eleştiren üniversite hocalarına nasıl çemkiriyor: "Amma baytar Büyük Millet Meclisi’ni murakabe eder mi, etmez... Etse, derler ki, çizmeden yukarı çıkma!"
Menderes’in "Baytar" dediği, Veteriner Fakültesi profesörleri. Ama o, bu profesörlerden kendisine biat edenleri milletvekili ve bakan yapmıştır.
* * *
Besleme basın, besleme yazar, yanaşma düşünür mirası da büyük ölçüde Adnan Menderes’ten miras kalmıştır. Örneğin, Cumhurbaşkanı Gül’ün mürşidi Necip Fazıl Kısakürek 1951-1959 yılları arasında Adnan Menderes örtülü ödeneğinden 147 bin lira avanta almıştır (S. 683). Bu para ile o yıllarda Ankara Kavaklıdere’de 4-5 apartman dairesi alınırdı. Sendikacı babama rüşvet olarak önerildiği için biliyorum, o yıllarda beş tonluk bir Austin kamyon 5 bin lira idi.
Örtülü ödenek listesinde Burhan Belge de yer almakta (S. 680-681). Borçları ve ev kirası ödenmiş. Menderes’in sevgilisinin kocası Ferit Alnar da epeyce beslenmiş bu fondan. 1950-1960 arasının yalan ve palavralarını kıracak, hallaç gibi atacak bir kaynak var elimizin altında artık. Bu nedenle, Şevket Çizmeli’ye teşekkür ediyorum.