Oya Berberoğlu: Yanlışlıkla Ziraat'te açılan hesaptaki paralar ne olacak?

Oya BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Hafta sonu Ankara'da, üst düzey bazı ekonomi bürokratlarıyla da görüştüm.

Anladığım kadarıyla Hükümet bir yanlışlık yapmış. Bilerek ya da bilmeyerek...

Afet Yasası'na göre nakdi yardımlar ancak Emlakbank'ta toplanabilirmiş. Oysa Başbakanlık kararıyla söz konusu yardım hesabı Ziraat Bankası'nda açıldı. Kamu kurum ve kuruluşları, gerçek ve tüzel kişiler tarafından depremzedeler için yapılan para yardımları döviz ve TL cinsinden olmak üzere T.C Ziraat Bankası Ankara Merkez Şubesi'nde, ‘Marmara Bölgesi Depremzedelerine Merkezi Yardım Hesabı’ adıyla.

Belki de Emlakbank'ın karnesi kötü olduğu için, (Hemen hemen her dönemde bu bankanın üst düzey sorumluları mahkemelere verildi, veya yurtdışına kaçtı...) paralar bu bankada toplanmamıştır!

Neyse şimdi hükümet bu yanlışlığı düzeltme yoluna gidiyor. Çıkardıkları Yetki Kanunu'na dayanarak bir kararneme çıkarılacakmış. Toplanan paraların Ziraat Bankası'nda kalması, Emlakbank'a devredilmemesi için.

Bu arada tüm yardımlar Ziraat'te açılan bu hesaba aktarılıyor belli periyodlar halinde biliyorsunuz. Yani, özel bankalarda açılan yardım hesaplarındaki paralar da. Bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Özel bankalar da bu paralara faiz-repo uygulasınlar ve bu artı değerle merkez hesaba aktarsınlar. Üç-dört gün bile olsa bu bankalarda biriken paralar yine o bankalar için artı değer sayılır faiz-repo uygulamasalar bile. Özel bankalarda üzerlerine düşeni yapmalı diyoruz.

Ziraat Bankası Genel Müdürü Osman Tunaboylu'yu da aramıştım. Merkez hesapta şimdiye kadar biriken paranın tutarı, özel bankalardaki yardım aktarımlarının faizli mi faizsiz mi olduğu konusunda, Ama bilgi vermedi. ‘‘Mezun değilim’’ diyerek...

Başbakanlık Kriz Merkezi'nden öğrendiğimize göre ise net olarak merkez hesaba gelen para (yurtdışı-yurtiçi) 2.5 milyon dolar, 3.5 milyon mark ve 18 trilyon tl olmak üzere toplam 20 trilyon lira civarındaymış. Tabii şu an için çok az. Hesabı çok gizli tutacaklarına her hafta kamuoyuna açıklasalar da öğrensek... Tabii harcamaları da kalem kalem açıklasınlar.

Bankalardan söz açılmışken Ziraat Bankası ve Emlak Bankası'nda bazı hesaplar var. Konut Edindirme Yardımı Hesabı ile Zorunlu Tasarruf Hesabı. Bu hesaplarda trilyonlarca lira toplanmıştı. Sadece Konut Edindirme Hesabı'ndaki para 160 trilyon liraydı. Bunların depremzedelere verilmesini önermiştik. Ses çıkmadı. Nasıl çıksın ki. Hesaplardaki paraları devlet kullandı, sadece rakamlar káğıt üzerinde duruyor...

Son tahlilde şimdi depremzedeler için toplanan paraların tamamı bakalım onlar için mi kullanılacak? Şüphelerim var da...

Prefabrik konut kaynak israfı olur

DEPREMZEDELERİN kış bastırmadan çadırlardan kurtarılması gerekiyor. Bunda herkes hemfikir. Tamam da tek, kaçınılmaz, zorunlu çözüm, geçici prefabrik konut mudur?

Elde başka konut alternatifleri varken, ayrıca kalıcı prefabrik konut alternatifi dururken, üstelik yine kısa sürede depremzedelere bu konutlar tahsis edilebilecekken niçin rantabl olmayan çözümlere gidiliyor?

40-60 bin geçici prefabrik konut yapılacağı söyleniyor. Bayındırlık Bakanı MHP'li Koray Aydın, 80-85 trilyon liralık bir maliyetten bahsediyor. Geçici prefabrik konut kaynak israfı yaratacakmış gibi geliyor bana... Bütün dünyanın gözü üzerimizde. Deprem felaketi dolayısıyla birçok ülkeden nakdi ve ayni yardımlar geliyor. Uluslararası finans çevrelerinden krediler, yardımlar gündemde. Hal böyle olunca topladığımız kaynakları planlı programlı harcayamazsak, israf edersek, bundan sonraki olası felaketlerde yardım gelir mi sanıyorsunuz.

Şunu demek istiyorum;

Öncelik geçici prefabrik konut olmamalı. Yabancıların prefabrik konut bağışı zaten kabul ediliyor. 15 bin prefabrik konut geleceğinden söz ediliyor. Yanı sıra bazı sanayi ve ticaret odaları için de eşyaları da olan kalıcı prefabrik konut yapıp bağışlama kararı aldı. Bunlar değerlendirilir. 40 bin tane prefabrik konut yapılacağına eldeki hazır konutlar, inşaatı yüzde 90'lara gelmiş kooperatif konutlarına kaynak sağlanarak bitirilir ve yine kasım ayında depremzedelere teslim edilir. İki kere iş yapılmaz. Bu tür konut sayısı 50 bini buluyor. Bu olanak niçin kullanılmıyor?

TKOİ'nden sorumlu Bakan MHP'li Sadi Somuncuoğlu'nun, Bakanlar Kurulu toplantısındaki önerileri keşke dikkate alınsaydı. Konuştuğum birçok üst düzey bürokrat gibi Somuncuoğlu da prefabrik konut çözümünü, bölge insanlarının beklentilerine cevap vermeyecek ve aynı zamanda kaynak israfı olarak görüyor. Acaba diyorum hükümet deprem sırasındaki organizasyon bozukluğu dolayısıyla aldığı eleştirileri acilen prefabrik konutları devreye sokarak olumluya mı çevirmek istiyor. Oy için geçici ve akıl dışı çözümle seçmene selam mı vermeye çalışıyor. Yine siyasilerin günü kurtarma hesabı yüzünden, gelecekte daha büyük sorunlarla karşı karşıyla kalınmasından korkuyorum...

Bürokratlara yazık ediliyor

SADECE onlara mı kıyılıyor? Tabii ki hayır. Aslında Türkiye'ye yazık ediliyor.

Her yeni gelen siyasi iktidar bürokrat kıyımı yapıyor. İşini bilen, yetişmiş kadroları korumuyorlar. Devlette devamlılığı esas almıyorlar.

İktidara gelenlerin tanıdıkları, bildikleri kişilerle çalışmak istemeleri doğal da konusunu bilen, yetişmiş kişilere niçin kıyılır anlamak mümkün değil. Belki politikacı olmadığımız için anlayamıyoruz...

DSP-MHP-ANAP Hükümeti de büyük tartışmalara yol açan nitelikte kıyım yapmıştı. Özellikle ANAP ve MHP.

Dış Ticaret Müsteşarı Yavuz Ege, istifa ettirildi. Deprem acısıyla kavrulduğumuz şu günlerde MHP Lideri ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'ye bağlı olan Devlet Planlama Teşkilatı (DPT)'nda üst düzey bürokratlar görevlerinden alındılar. DPT Müsteşar Yardımcıları Faik Öztrak ve Yavuz Arınsoy. Bu bürokratları uzmanlıkları döneminden tanıyorum. Ne kadar yetkin olduklarını siyasiler de bilir. Yavuz Arınsoy 1976, Faik Öztrak ise 1978 yılından bu yana DPT'de çalışıyorlardı. Bülent Ecevit Hükümeti dönemine kadar sodrumlu her bakanın da takdirini kazanmışlardı. Türkiye'nin en parlak iktisatçılarının görev aldığı DPT'ye anlaşılan MHP'nin bir antipatisi var. Buraya ‘‘Komünist yuvası’’ olarak bakan bir zihniyet maalesef. DPT Müsteşarı Prof. Dr. Orhan Güvenen de bürokratlarına sahip çıkamadı! Belki de çıkmak istemedi. Çünkü Güvenen'in DPT müsteşarlığı'na atandığından bu yana müsteşar yardımcılarıyla yıldızı hiç barışmadı. Hatta bu bürokratların görevlerinden alınmasında etkili olduğu ididaları var.

Bu arada Prof. Dr. Güvenen'in de görevinden alınacağı hükümet kurulduğundan bu yana konuşuluyordu. MHP'nin, Güvenen'in yerine Prof. Dr. Emin Çarıkçı'yı atayacağı söyleniyordu. Ama bildiğim kadarıyla Devlet Bahçeli'nin Prof.Dr. Orhan Güvenen'e saygısı büyüktür. Fakat görevinde kalacak mı bilmiyorum.

Bir iddiaya göre, Prof.Dr. Güvenen, Bahçeli'ye, ‘‘Bana 6-7 ay müsade edin’’ demiş. Büyükelçi olarak atanmasını beklediği savunuluyor.

Bölgenin konut potansiyeli

EMLAK Konut A.Ş.'nin elinde 4 bin 500 tane hazır konut var. Üstelik bu konutlar deprem bölgesinde. İstanbul, Gebze, Çerkezköy, Tekirdağ'da. Depremzedelere tahsis için bekliyor.

Emlak Konut'un yaptığı araştırmalara göre, yine deprem bölgesinde Toplu Konut İdaresi (TKOİ)'nden kredi alan kooperatiflerin yapmakta olduğu konutlar var. Bunların inşaat seviyesi yüzde 30 ile yüzde 90 arasında. Toplanan yardımlardan aktarılacak kaynakla bu konutların yine kış gelmeden üç ay içinde bitirilebileceği söyleniyor. İnşaat seviyesi yüzde 40'larda olan konut sayısının 30 bin olduğu kaydediliyor. Deprem bölgesinde 45 bin konut kooperatifi var. Üç ay içinde hazır hale getirilebilecek konut sayısının kredi alan ve almayan kooperatifler açısından değerlendirildiğinde 50 bin olduğu söyleniyor.

Ayrıca bu kalıcı konutlar bitene kadar da depremzedeler çadırlarda değil bölgedeki kamu kuruluşlarının lojmanlarına, kamplarına yerleştirilebilirler. Bu durumda hem kalıcı hem geçici konut olmak üzere bölgedeki konut potansiyeli 100 bini buluyor. Böylesi alternatifler var iken niçin tek çözüm, üstelik de -geçici- 40 bini aşkın prefabrik konut yapılması olarak karar alındı, anlamak mümkün değil...

Bir ayrıntı,18 firmadan prefabrik konut maliyetleri alınmış. Altyapısı da dahil olmak üzere metrekaresi ortalama 200 dolarmış. Toplu konut kooperatiflerindeki maliyet ise 220 dolar. İki kere iş yapmayalım. Paraları heba etmeyelim. Planlı, akılcı, kalıcı çözüm öne alınsın. Kolaycılığa kaçmayalım.

Fay hattını pay hattı yapmayın lütfen...



Yazarın Tüm Yazıları