Paylaş
Koç Holding 2000'li yılların stratejisini çiziyor... Kurumu dinamik bir yola sokuyor... Bu anlamda şirket yönetimlerinde de kan değişimi yaşanıyor...
Tabii köklü değişiklikler her zaman sancılı oluyor. Holding içinde kimileri mevcut düzeni korumak kimileri dinamizm için çaba gösterirken kırgınlıklar, istifalar gündeme geliyor.
Coşkun Ulusoy'un dinamizim, yenilik anlamında ortaya koyduğu proje bakımından anlaşmazlığa düşüp Koç Holding'den ayrılmasından sonra duyduğuma göre Ali Koç rahatsız olmuştu. Rahmi Koç'un küçük oğlu Ali Koç, Holding'te yeni İş Geliştirme Koordinatörü olarak görev yapıyor. Ve grubun yönetim anlamında en dinamik ve aydınlık yüzünü temsil ediyor diğer kardeşleri gibi. Hatta iddialar o ki Ulusoy'un ayrılmasından sonra Ali Koç da istifasını veriyor. Tabii bir insanın patronlarından biri olduğu işinden istifası ancak bir mesajı gösterebilir. Neyse uzatmayalım geçen ay da Stratejik Planlama Başkan Yardımcısı Aydın Müderrisoğlu istifasını veriyor. Ali Koç'un yine yakın çalıştığı ve grupta olmasını arzu ettiği kişilerin ayrılıyor olması Ali Koç'u doğal olarak çok üzüyor. Müderrisoğlu'nun istifasını Rahmi Koç beklemeye alıyor, ‘‘şubat sonuna kadar’’ bekle diyor. Müderrisoğlu'nun istifasından sonra Ali Koç'un tekrar istifaya yeltendiği konuşuluyor. Son tahlilde sanıyorum Müderrisoğlu'nun istifası kabul edildi. Bu arada Aydın Müderrisoğlu'nun Coşkun Ulusoy'la çalışacağı konuşuluyor. Ali Koç'un babasına, ‘‘Ben de Ulusoy'la çalışacağım’’ dediği iddia ediliyor...
Bu sütunda geçen ay duyurmuştum. ‘‘Yapı Kredi Bankası'nın eski Genel Müdürü Burhan Karaçam, Koç Holding'le işbirliği yapıyor, Rahmi Koç'a danışman’’ demiştim. Bu birlikteliğin yakın bir tarihte farklı beraberlikler getireceğini yazmıştım. O zamanki duyumum (KoçBank'a Yönetim Kurulu Başkanı olması) taraflarca doğrulanmadığı için isimlendirmemiştim. Koç Holding önceki gün bu duyumumuzu resmen açıkladı, doğruladı. Orada ne olacak, Koç Holding Finans Grubu Başkanlığı'nda neler olacak göreceğiz...
Koç'tan üst düzey bir yetkiliyle konuşuyordum. Diyor ki; ‘‘74 seneyi arkada bırakmış, önümüzdeki yıl 75. yılı kutlayacak bir holding. Geleceğe bakıyoruz ona göre planlanıyor. Üç beş sene önceye kadar şeffaflık olsun dinamizim olsun çok fark koyduk. Dinamik bir yönetim arzusu var. Doğru ve dinamik yola sokuldu, dediğim gibi uzun vadeli dinamik bir holding arzusu. Profesyonel idare de hızla koşuyor...’’
Aynı yetkili Burhan Karaçam'la ilgili bu tip bir birliktelik konusunun yaklaşık 10 gün kadar önce netlik kazandığını, Karaçam'la olmaktan büyük mutluluk duyduklarını söylüyor. Burhan Karaçam'a Rahmi Koç, en son şöyle demiş: ‘‘İstiyoruz. Bu yükü alıp koşuya çık lütfen...’’
Koç'taki aynı yetkili şöyle devam ediyor: ‘‘Herkesin bir yoğurt yiyişi vardır. Burhan Bey de bir yoğurt yiyecek. Farkını her zaman koyuyor, bakalım buradaki yoğurt yiyişi nasıl olacak?’’
Daha bankanın kapısından girmedim
BURHAN Karaçam, ay sonunda yapılacak genel kuruldan sonra Koçbank Yönetim Kurulu Başkanı olacak. Karaçam'ın kendi şirketi var. Bazı gruplara (Koç Holding de dahil), çeşitli alanlarda stratejik planlama konusunda hizmet veriyor. Artık ağırlıklı işi Koçbank bir de tabii Fenerbahçe...
Bankacılık kulislerinde bir süredir Koçbank'ın atağa kalkacağı konuşuluyordu. Hatta Koç Holding'in, Merkez Bankası Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'ndaki bankalardan birine talip olacağı da söyleniyor.
Dün Burhan Karaçam'la da konuştum. Koçbank'ta ne tür bir strateji izleyeceğini, büyümenin nasıl olacağını, yeni kadro olup olmayacağını, duyumlarımı sordum.
Yanıt veremedi, ‘‘Henüz bilmiyorum. daha bankanın kapısından içeri girmedim’’ diyerek önce resme bakıp stratejiyi sonra çizeceğini anlattı. KoçBank için görevini, 2000'li yıllarda bambaşka yapıya giren bankacılık sektörü içinde daha etkin rol alabilmesi için oluşturulacak yeni stratejini yapılması ve uygulanması olarak özetledi. Koçbank'ın piyasa değerinin artırılması da önemli bir nokta.
Karaçam, Koç Holding'le çalışmaktan ‘‘müteasıs’’ olduğunu söylüyor. Koç Holding'in bankacılığa ‘‘bugüne kadar baktığından farklı bakma durumuna geldiğini’’ de...‘‘Koç gibi Türkiye'nin tarımdan sanayileşmeye geçmesinde önderliğini yapmış bir kurumun 2000 li yıllarda değişen piyasa koşullarına göre stratejik kararını vererek Türkiye'ye örnek olması bakımından çok olumlu’’ diyor.
Cengiz Bey'in enflasyon hesabı
HEMEN heyecanlanmayın, rakamı açıklayacak değilim. Resmi açıklamayı bekleyelim.
Koç Holding Başkanı Cengiz Solakoğlu'nu Fenerbahçe için aramıştım. Rusya gezisi dönüşünde ağır gripal enfeksiyon geçiren Solakoğlu toplantılara gidememiş. Fenerbahçe'nin durumuna uyku uyuyamayacak kadar üzülen Solakoğlu diyor ki, ‘‘Eskiden maçlara kaç tane gol atacağız diye giderdik. Şimdi acaba yenecekmiyiz durumundayız. Vallahi gece uykum yok artık’’ diyor. Solakoğlu, tabii aynı zamanda Fenerbahçe Danışma Kurulu üyesi olarak da Kulüp yönetiminin vereceği göreve hazır olduklarını, ‘‘Ne gerekiyorsa sonuna kadar yapacaklarını’’ anlatıyor heyecanla...
Cengiz Bey'le enflasyon sohbeti etmeden olur mu? Hükümetin koyduğu hedeflerin tutacağı konusunda benden çok daha iyimser. Ben örneğin şubat ayı enflasyonunun ocak ayından biraz düşük olacağını ama 4'ler seviyesinde olabileceği tahminimi söyleyince anlattı.
Cengiz Bey, üç yıldır Migros'lardaki 100 kalem temel gıda maddelerinin fiyatlarına her ay bakarak gerçekleşen aylık enflasyonu çok yakın tahmin ettiğini söylüyor. Doğal olarak hesabını diğer değişkenleri dikkate alarak yapıyor. Ocak ayı enflasyonuna iki puanın KDV'den geldiğini ve 22 Aralık'tan sonra yapılan kamu ürünleri zamlarının da enflasyonu yükselttiğini anlatıyor. Ocak ayı enflasyonu biliyorsunuz yüzde 5.8 çıkmıştı. Solakoğlu'nun hesabı da yüzde 5.7'yi gösteriyordu. Tutturuyor.
Peki merakla beklediğimiz şubat ayı enflasyonunu onun hesabına göre kaç olur? Yüzde 2.7- 3 civarında olacağını söylüyor.
Kamuoyunda enflasyonun düşeceğine ilişkin inancın devam ettiğini savunuyor. Hükümet'in ‘‘biraz özelleştirme’’, yapısal reformlar ve kamu tarafında nasıl tasarruf yapıldığını veya yapılacağını net biçimde ortaya koyarsa inancın pekişeceğini anlatıyor.
Zaten işin püf noktası kamu, tasarruf. Hükümet şimdiye kadar bütçede ne tür tasarruf yaptığını bir açıklasa... Daha açıkçası gelir reformunu harcama reformunda da gösterebilse...
Fenerli işadamları zirvesi
NE kadar isyan etsem, sinirlensem de Fenerbahçem başka. İyi bir başka da olacak inşallah! Eski zamanlardaki gibi.
Umudumu koruyorum. Yeni yönetim ve Fener'e gönül vermiş, Kulübe stratejik planlama, şirketleşme bakımından katkı yapmaya başlayan işadamlarını görünce umudum artıyor. Sadece Fener için değil tüm kulüplerimizin kurumsal kimliğe kavuşmasını istiyor gönül...
Dün yazıları tam bitirmek üzereydim ki 1907 Derneği'nde ve önceki gece de Fenerbahçe Kulübü'ndeki toplantılardan haberdar edildim. Fener'li bazı işadamlarına telefon açıp ‘‘Kurtarma planı mı hazırlanıyor, neler konuştunuz’’ diye sordum.
1907 Derneği'ndeki toplantı yeni Dernek Başkanı Caner Tunaman'a ‘‘Hoşgeldin’’ eski Başkan Murat Özaydınlı'ya ise ‘‘Güle güle’’ partisiymiş. Yeni yönetimin tanışma, kaynaşma toplantısıymış. Özaydınlı şimdi Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu'nda. Caner Bey, Özaydınlı'ya plaket de vermiş. Derneğe yeni üye olan Radikal Gazetesi Genel Yayın Müdürü Mehmet Y. Yılmaz ile Tahir Perek'e de plaket verilmiş.
İkinci toplantı ise önceki gece Fenerbahçe Kulübü'nde olmuş. Başkan Aziz Yıldırım'ın yanı sıra Nihat Özdemir, Murat Özaydınlı, Burhan Karaçam, Ali Koç da varmış. Mustafa Koç gelememiş. Koç Holding'den bir başka sıkı Fenerbahçeli Cengiz Solakoğlu da hasta olduğu için katılamamış.
Fenerbahçe'de bir Danışma Kurulu oluşturulmuştu çok yeni. Karaçam, Koç, Solakoğlu, Erhan Dumanlı bu kurulda. Danışma Kurulu, Fenerbahçe'nin önümüzdeki 5 yıllık stratejisini oluşturacak. Şirketleşmeden, mali özerkliğe, organizasyondan transfer politikasına kadar. Bu anlamdaki ilk toplantı oluyor sözünü ettiğim. Hayırlısıyla tamamına erer diye düşünüyorum...
Paylaş