Oya Berberoğlu: Halkın parasına yüzde 20 faiz

Oya BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Sosyal Güvenlik yasa tasarısı Meclis'ten geçmek üzere. Amacı SSK açıklarını kapatmak. ‘‘Sadece emeklilik yaşını yükseltmekle olmaz, SSK fonlarını nasıl değerlendireceğini açıklayın’’ itirazını ciddiye alan olmuyor...

Oysa belki de bu ülkenin en ciddi ekonomik sorunu halktan değişik adlar altında toplanan paraların nasıl kullanıldığı... Emekli fonları kötü kullanılıyor da, Konut Edindirme Yardım Fonu ile Zorunlu Tasarruf hesapları farklı mı sanıyorsunuz?

Konut Edindirme Yardımı kesintileri 1988 yılında başladı, 1992 yılına kadar sürdü. Geçen yıl sonu itibariyle 155 trilyon lirayı aşkın kaynak Emlak Bankası'nda toplandı. Banka bu hesaplara altı aylık mevduat faizi uyguladı.

Yeni hükümette Emlak Bankası'nın bağlandığı MHP'li Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu'nun talimatı, TKİ'nin birkaç gün önce görevden alınan başkanı Mehmet Kemal Ünsal, yine bir süre önce görevden alınan Emlakbank eski Genel Müdürü Erdin Arı'nın, dolayısıyla Banka Yönetim Kurulu'nun kararıyla bu faiz oranı düşürülüyor. 30 Haziran 1999 günlü karar ile faiz yüzde 48'den yüzde 20'ye çekiliyor. Daha da ileri gidiliyor, geriye doğru işletiliyor. Yani yeni faiz oranının 1 Ocak 1999'dan itibaren geçerli olması kararı alınıyor.

Halkın parasına layık görülen getiri böyle işte. Bankanın bilançosuna kıyak sağlanıyor anlayacağınız.

Duyduğumuza göre Ziraat Bankası'nda yatan Zorunlu Tasarruf hesaplarında durum daha vahim... Banka'nın bu hesaplara uyguladığı faiz yüzde 2 diyorlar...

Bir de çalışanlar, hükümetlere, bürokratlara neden güvenmiyor diye sorarlar. Nasıl güvenelim ki?

Şu kamu bankaları özelleştirilebilse keşke. Ama iktidardakiler yıllardır sadece ‘‘cek cak‘‘ diyorlar... Bırakmak istemiyorlar vesselam...

Görevden almanın adabı var

Yeni hükümetle birlikte MHP'nin sorumluluğuna geçen Emlakbank'ta, yine iyi yönde değişiklik emaresi yok.. Geçenlerde bu bankayla ilgili görevden alma-atamalara, MHP kadrolaşmasına ilişkin yazılar yazmıştık. Genel Müdür Vekili Mehmet Şeniz'in kılık kıyafetlere, etek boylarına taktığından söz etmiştik. Emlakbank'tan sorumlu Bakan Sadi Somuncuoğlu'nun İstanbul'a gelişinde, banka yöneticileri tarafından törenle, uzun araç konvoyuyla karşılandığı da kamuoyuna yansımıştı.

Oysa bu gelişmeler MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yönetim anlayışına hiç uygun değil. Hatta kulağımıza geldiğine göre, Bahçeli de olup bitenlerden hoşlanmamış olmalı ki Bakan Somuncuoğlu'nu uyarmak zorunda kalıyor. ‘‘Ben Genel Başkan olarak, Başbakan Yardımcısı olarak sizlere örnek olamadım mı?’’ gibi nazik sözlerle hassasiyetini ortaya koyuyor. Bahçeli'nin tavrı bakalım nasıl bir etki gösterecek?

Gelelim görevden alma adabı konusuna...

Emlakbank Teftiş Kurulu Başkanı Veysel Şahin görevden alınıp yerine MHP’ye yakın olduğu söylenen Ali Selvi atanmıştı.. Ama önceki gelişmeler çok ilginç. Görevden almanın da bir adabı olmalı. Hadi görevden alacağınız kişiyle konuşma nezaketini göstermediniz.( Ki o bürokrata yazımızın çıktığı gün karar tebliği edildi.) Daha adam resmen görevinden alınmadan, günlerce öncesinden, Kurul Başkanlığı makamı, müstakbel başkanın (Ali Selvi) eşi tarafından sürekli aranıyor... ‘‘Ali geldi mi?, başladı mı?’’ diyerek... Görev başındaki kişinin bu telefonlara çok alındığı ve yıprandığını söylemeye gerek yok herhalde.

Veysel Şahin'i tanımıyorum... Mülkiyeli imiş.. Uzun yıllar Emlakbank'ta çalışmış. ‘‘Pasif’’ kaldığı söyleniyor. Yeni yönetim de komünist olduğuna karar vermiş!.

Veysel Şahin'in görevden alınması işlemlinde hukuki hata varmış. Şahin dava açmış.

Banka Yönetim Kurulu’nun salt çoğunlukla kararı gerekiyor. 4 kişiyle karar alınmış ama, ‘‘Genel Müdürlüğe vakalet eden Şeniz'in oyu geçersizdir, kendisi yönetim kurulu üyesi değildir’’ deniliyor...

Bakan Yalova ihaleleri mi karıştırdı?

ÖZELLEŞTİRMEDEN sorumlu Devlet Bakanı Yüksel Yalova'nın ANAP Grubu'nda yaptığı muammalı konuşma müthiş sırlar içeriyor...Yalova, konuşmasında, Petrol Ofisi ihalesine de fesat karıştığını ima etti.. Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın tüm bildiklerini açıklayamadığını anlattı. Haklı olarak da kamuoyunda, ‘‘Fesat, yolsuzluk neredeyse hesap sorulsun. Kimse gereksiz yere töhmet altında kalmasın’’ beklentisi doğdu... Ama her nedense Bakan Yalova, bu konuda sessiz kalıyor. Bilip de mi açıklamıyor, yoksa iş dünyasında yayılan, ‘‘Aslında Bakan, Petrol Ofisi ile Türkbank ihalesini karıştırdı’’ söylentisi mi doğru.

POAŞ ihalesi Mesut Yılmaz'ın başbakanlığı dönemindeydi. Hükümet ortağı diğer bir lider de Hüsamettin Cindoruk’tu...Genellikle olduğu gibi, daha ihale zarfları açılmadan, bu ihalelerin kimlere verileceği söylentileri dolaşır. Ne yazık ki bazı kamu ihale sonuçları, söylentileri doğrular. POAŞ'ta da olduğu gibi!

Yalova, ihaleleri mi karıştırdı? Sanmıyorum. Yalova’ya da sordum. Ne ‘‘Karıştırmadım’’ diyor ne de ‘‘Karıştırdım.’’ Sorularımı geçiştiriyor.. .İmadan ileri bilgi vermesi gereğinden, kamu sorumluluğundan söz ettiğimde, ‘’Müsaade edin de ne zaman konuşacağıma ben karar vereyim. Siyasi tarihçi olduğumda konuşurum!’’ diyor. (Anlaşıldı konuşmayacak.)

Yüksel Bey’i tanırım. Ne söylediğini bilenlerdendir.

Siyasi tarih, yolsuzluk pek büyük değilse ilgilenmez. Yine aynı tarih sayfaları sorumsuz açıklamalarla doludur. Diliyorum ki Yüksel Bey, tarihe bu çerçevede geçmez.

Şampiyon bürokrat

DIŞ Ticaret Müsteşar Yardımcısı (DTM) Kürşat Tüzmen'in adı Müsteşarlık için geçiyor. Tüzmen, ihracatçıların her toplantısına katılır, fuarları gezer. İhracatçıların sorunlarını dinleyerek çözüm üretir. Şık giyim tarzı ve sportmenliği ile klasik bürokrat tipinin dışındadır. Tüzmen'in bir özelliği de çok iyi yüzücü ve dalgıç olması.

Tüzmen iki hafta önce düzenlenen Boğaziçi Yüzme Maratonu'unda 7 km yüzerek 40-45 yaş kategorisinde birinci oldu.

İhracatçılar kendi yaş kategorisinde birinci olan Tüzmen'i tebrik ederek, ‘‘İhracat tepe taklak ama Dış Ticaret Müsteşar Yardımcımız yüzme şampiyonu. Darısı ihracatçıların başına’’ diyorlar. Belki İhracatçılar Tüzmen'i seviyorlar ancak gerçekten Temmuz ayı ihracat rakamları kötü. 1 Ocak-15 Temmuz tarihleri arasındaki ihracatları geçen yılın ilk yarısına göre yüzde 9 azaldı. İhracatçının değil Tüzmen gibi 7 km yüzecek 7 metre yürüyecek hali bile kalmadı.



Yazarın Tüm Yazıları