Paylaş
Biz boş kararname olayıyla merhum Turgut Özal döneminde tanışmıştık.
Özal, kabineyi kurar kurmaz bakanlara onlarca boş kararname imzalatırdı.
Bunlar Başbakanlık Müsteşarı'nın kasasında saklanırdı.
Adını da Özal takmıştı. Bazı politikacı ve bürokratlar en azından bize öyle söylemişlerdi. Turgut Özal bu kararnamelere ‘‘Adı hazır’’ dermiş.
Uzun yıllar Hasan Celal Güzel Başbakanlık Müsteşarlığı yapmıştı. Güzel ve daha sonraki Başbakanlık Müsteşarlarından Ahmet Selçuk döneminde birbiri ardı sıra boşa alınmış imzaların bulunduğu kararnameler içi doldurularak furya halinde çıkardı. Turgut Özal, Güzel veya Selçuk'a ‘‘Hazıra koylardan getir bakalım’’ dediğinde kasa açılır imzaların olduğu boş kağıtlar gelir ve kararnameye dönüştürülürdü.
Şimdiki Hükümet'in Bakanları acaba banka operasyonunu içeren bu boş kararnameyi nerede imalamışlardı? Merak bu ya sordum, öğrendim.
Hepsi pişirilen konuyu zaten biliyordu. Ancak hangi banka bu gizdi.
Onlara giden boş kararname de sadece şu cümle vardı: Liderler zirvesinde mutabık kalınan konu...
Kimi bakana partisinin lideri telefon açarak imzalamasını söylemişti. Kimine Hüsamettin Özkan, kimine Cumhur Ersümer. Kimi kendi liderine telefon açmıştı imzalayıp imzalamaması konusunda.
Mesela DSP'li Devlet Bakanı Mustafa Yıldız, gece Meclis'te olduğu için başbakanlık kuryesi Yıldız'ın imzasını Meclis'te almıştı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan sabaha karşı Uşak'tan dönüyordu ve imzayı evinde attı.
Devlet Bakanı MHP'li Sadi Somuncuoğlu, gece yarısını geçerken evinde imzalamıştı.
Bayındırlık ve İskan Bakanı MHP'li Koray Aydın da öyle...
Devlet Bakanı Yüksel Yalova da imzayı gece yarısı atanlardan. Başbakanlık kuryesi onu Bakanlıkta bulmuştu.
Devlet Bakanı Edip Safter Gaydalı da sabah evinde imza atanlardan.
ANAP'lı Turizm Bakanı Erkan Mumcu ise imzasını Ankara'ya faksla ulaştırmıştı.
Bakan Yüksel Yalova boş kararname esprisi yapmayı da ihmal etmedi. ‘‘Muhteviyatı itibariyle bu kararnamaye imza atılır dedim, helal olsun. Kararnameyi görünce içim açıldı’’ gibi... Yanlış anlaşılmasın operasyona karşı çıkış yok destek var...
Erkan Mumcu'nun mevduat ve güvence konusuna bakışıyla yazıya noktayı koyuyorum: ‘‘Hali hazır durum mevduata güvenceden öte kötü bankalara güvencedir. Tabii kalkmalı.’’
Yanlışta olanların
kafalarına balyoz
BAYINDIRLIK Bakanı MHP'li Koray Aydın'ı da ‘‘boş kararname’’ sohbeti için aramıştım. Merhum Turgut Özal dönemini hatırlattım. Koray Bey, boş kararname olayını basına sızmaması açısından önlem olarak görüyor. Özal dönemindeki boş kararname operasyonlarına benzetmiyor. ‘‘Daha öncekilerde yaptırım şeklindeydi. Muhteva olarak şimdikini eski dönemlerle hiç bağdaştırmıyorum. Bizimki çok farklı. Ve doğru. Böyle olmasa ilgili tarafların sarkma çabaları baskı çabaları olabilirdi...’’ diyor.
Koray Aydın, devam ediyor: ‘‘Tek böyle güzel doğru kararlar olsun biz boş boş kararnameleri imzalayalım.’’
Koray Bey, Hükümet'in bundan sonra daha hızlı hareket edeceğine inanıyor. ‘‘Hızlı karar alma avantajını yakaladık. Bundan sonra bu işleri çok daha kolay yaparız . Psikolojik tarafıyla kimse ilgilenmiyor, bense bunu çok önemsiyorum. Yani hızlı ve doğru karar alma psikolojisi Hükümeti ateşleyecek.’’
Ekonomideki temel sorunlar konusunda Hükümet'in ‘‘temel üstünlük’’ sağladığına inanıyor. Aydın artık diyor;‘‘Yanlışta olanlar kafalarına balyozun geleceğinin farkında olmuşlardır artık.’’
Koray Bey de mevduata devlet güvencesinin kalkmasını savunuyor. ‘‘ Parasını değerlendiren insan da riskini üstlenmelidir, bankacı da...’’
Operasyonlar sıra sıra geliyor
DENİZ bitmişti. Duvara toslanmıştı. Başka çare kalmamıştı. Ve doğru kararlar hızla alınmaya başladı. Deniz bitmese IMF olmasa halimiz ne olacaktı acaba?
Egebank, Esbank, Sümerbank, Yaşarbank ve Yurtbank'ın kamuya yani Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilmesi, Birleşik Yatırım Bankası'nın da kapatılması bu haftaki gündemin en önemli gelişmesiydi. Bankacılık kesimi açısından operasyon bununla kalmayacak. Bazı bankaların birleştirilmesi, bazılarının bazı büyük bankalara devri söz konusu. Operasyona alınması muhtemel bazı özel bankaların adlarını veremeyeceğim. Mesela birinin İş Bankası'na bir diğerinin Vakıfbank'a devredileceği söyleniyor. İki bankanın da iki büyük grubun kucağına verileceği iddia ediliyor. Bir iki banka için de sermaye gözetimi söz konusu. Sermayelerinin artırılması kararı gibi. Kısaca 5-6 banka operasyonu daha var deniliyor.
Bunlar da bittikten sonra mevduata devlet güvencesi konusu gündemde olacak... Banka mevduatlarının tamamı devlet güvencesinde.
Çok sayıda Bakan, işadamı ve bankacı ile konuştum. Öncelikle bunka operasyonunun gecikmiş ama doğru bir karar olduğu noktasında birleşiyorlar. Hepsi, mevduata yüzde yüz olan devlet güvencesinin tamamen kaldırılması gerektiğini vurguluyorlar.
Duyumlarımıza göre Hükümet de bu yönde hazırlıklarını sürdürüyor. Önümüzdeki yıl mevduat güvencesi kaldırılacak. Mevduat munzam karşşılıklar da düzenleniyor ayrıca...
Türkiye'nin en büyük gruplarından birinin patronunun diyor ki, ‘‘En sağlıklı yol mevduata devlet güvencesinin kaldırılmasıdır. Serbest rekabet ortamında da bankaların çok sıkı denetlenmesi gerekmektedir. Bu millet, bu devlet başkalarının eneyiliklerinin yükünü artık çekmemeli...’’
Banka mevduatlarına devlet güvencesi hatırlarsınız Tansu Çiller'in başbakanlığı döneminde getirilmişti. 1994 kriziyle beraber. İşte zamanında serbest piyasanın gerekleri yerine getirilseydi, taraflar kendi sorumluluklarını, risklerini almayı bilselerdi böylesi yaralanmayacaktık.
Neyse zararın neresinden dönülürse kardır... Aydınlık günler yakındır...
Harcamalardan ne haber?
KONUŞTUĞUMUZ işadamları, Hükümet'in son bir aylık gidişatını ‘‘takdirle’’ karşılıyorlar. Diyorlar ki , ‘‘ Şimdi esas noktaya gelinmeli...’’
Nedir o esas nokta?
Bütçenin gider tarafı...
Kamu harcamalarının disipline alınacağına ilişkin henüz ciddi bir adım atılmadı. Bu bağlamda tarım ürünlerinin sübvansiyonu başta olmak üzere bütçenin gider kalemlerinde tasarruf sağlanması gerektiği üzerinde duruyorlar. Mesela bakanlık bütçelerinden ne kısıntı yapılacağının açıklanmasını istiyorlar. ‘30 yıldır hiçbir hükümet bir bütçede kamuoyunu bu kadar arkasına almamıştı. Türkiye bu treni kaçırırsa çok yazık olur’’ diyorlar özetle...
Koç Grubu'ndan bir işadamı da bu görüşleri paylaştıktan sonra, bütçe denkliği konusunda rahmetli Vehbi Koç'un bir sözünü hatırlatıyor.
Vehbi Koç şöyle dermiş: ‘‘Bütçenin gelir kısmı tahminidir gider kısmı katidir eksilmez fazlalaşır...’’ Aman dikkat!
Bakanlar Kurulu dün ele aldı. Tarımda prim esası planlanıyor.
Paylaş