Paylaş
Kadın okurum B.Y, özel bir şirkette çalıştığını 2010’da evlendiği kocasına boşanma davası açtığını, Çayyolu’nda aldıkları ve eşinin üzerine tapulu villa için annesinden miras kalan evi satarak edindiği 150 bin lirayı verdiğini, bu parayı geri alıp alamayacağını sormuş.
Yargıtay içtihatları ışığında okurum, ayrı bir mal rejimi seçmedikleri için eşiyle birlikte “edinilmiş mallara katılma rejimine” tabi. Çünkü, Medeni Kanun değişikliğinin yürürlüğe girdiği 1 Ocak 2002 tarihine kadar “mal ayrılığı rejimi”, bu tarihten sonra ise “edinilmiş mallara katılma rejimi” geçerli. Okuruma yanıtım, bir avukata da danışarak, aile mahkemesinde “katkı payı ve katılma alacağı” davası açabileceği şeklinde.
ANNESİNDEN KALAN KOOPERATİF HİSSESİNİ SATTI
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 26 Haziran’da kadınlar lehine yeni bir “katkı payı” kararına imza attı. Dosyaya göre İzmir’de 1971’de evlenen çift 2003’te boşandı. Davacı-davalı kadın annesinden miras yoluyla intikal eden kooperatif hissesini satarak, davalı-davacı kocası adına kayıtlı İzmir Konak’taki 2 ve 18 numaralı bağımsız bölümlerin alınması sırasında verdi. Kocasından daireler için 300 bin lira katkı payı, şirket hisselerine dönük ise 50 bin lira katılma alacağı talep etti. Kadının tanıkları özel bir kolejde çocukları doğana kadar 9 yıl çalıştığını, tazminatları ve annesinden kalan kooperatif hissesinin parasını gayrimenkulleri alırken, kocasına verdiğini anlattılar. İzmir 4. Aile Mahkemesi 19 Nisan 2010 günlü kararıyla (2006/344 esas ve 2010/360 karar) kadının bu davasını reddetti.
HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA TERS
Temyizde Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 15 Şubat 2011’de bozma kararı (2010/5844-2011/729) verdi. Bakın bozma kararında ne denildi:
“Davacı karşı davalı kadın adına kayıtlı kooperatif payının satış tarihi ile (20 Kasım 1986’da) dava konusu 2 ve 18 nolu bağımsız bölümlerin edinme tarihleri çakışmaktadır. Olağan hayat akışına ve Yargıtay’ın önceki uygulamalarına göre kadın adına kayıtlı kooperatif payının satışından elde edilen gelirin bir başka yere harcandığı ileri sürülüp kanıtlanamadığına göre aynı tarihlerde satın alınarak sonradan davalı-davacı koca adına tescil edilen bağımsız bölümlerin edinilmesinde katkıda bulunulduğunun kabülü gerekir.
SATIŞ BEDELLERİ BELİRNEREK, KATKI PAYI ÖDENMELİ
Ne var ki, davalı kadın tarafından üçüncü kişiye satılan kooperatif payının satış tarihindeki bedeli belirlenmemiştir. Mahkemece inşaat mühendisi ve emlak uzmanından oluşan bilirkişi kurulundan sözkonu dava dışı kooperatif payının satış tarihindeki inşaat seviyesi de gözönünde bulundurularak değerinin belirlenmesi, bundan sonra 2 ve 18 nolu bağımsız bölümlere alım tarihi itibarıyla yapılan katkı oranının saptanması bulunan bu oranlar ile bağımsız bölümlerin dava tarihindeki değerleri çarpılarak davacı-karşı davalının katkı payı alacağı miktarının tespit edilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilmesi doğru görülmemiştir. Kadının vekilinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde gödrüldüğünden kabülüyle hükmün bozulmasına.”
MAHKEME DİRENDİ AMA KADIN KAZANDI
İzmir 4. Aile Mahkemesi 1 Mart 2012 tarihli kararıyla kadının katkı payı alacağı olmadığı şeklindeki ilk kararında direndi. Direnme kararında ise şöyle denildi:
“Dava konusu bağımsız bölümlerin koca tarafından satın alındığı tarihlerden altı ayı aşkın bir süre sonra davacı kadın tarafından kooperatif payının satıldığı ve bedel olarak 11 bin liranın alındığı anlaşılmaktadır. Paranın taksitlere harcandığı iddiasında da bulunulmamıştır. Bu konuda bir belge ve bilgi dosyada yoktur. Bu nedenle paranın 2 ve 18 numaralı bölümlerin alımına harcandığının kabulüne olanak bulunmamaktadır” denildi.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 26 Haziran Çarşamba günü direnme kararını görüştü. Kurul, mahkemenin direnme kararını da bozdu. Kurul kararı ışığında kadının katkı payı alacağı da Yargıtay kararında belirlenen yöntemle mahkemece hesaplanacak.
Paylaş