Paylaş
Bu şikayetlerden biri de Jinekolog Operatör Doktor Aysel Yavuz Şengüler’e ait. O da bu duruma tepki gösteriyor. Arayıp bir türlü bulamadığı “Yetkililere” mailinde bakın nasıl sesleniyor:
“Bilmem dikkat ettiniz mi? Ankara’nın bazı bölgelerinde ışıklar devamlı yanar, bazı bölgelerinde ise mum ışığı gibi patlamamış birkaç ampul yanar. Zaman zaman onlar da söner. Ortalık simsiyah olur. Akşam üzeri daha güneş batmadan, sabahları da pırıl pırıl güneş varken yanan ışıkları hayretle görürsünüz. Zaman zaman düşünürüm, acaba Ankara çok zengin bir şehir mi? Yoksa Başkent olması dolayısıyla güneş ışığına takviye mi yapılmak isteniyor? Fuzuli harcanan bu elektriğin parasını kimler öder derseniz tabi biz Ankaralılar. Bu milli serveti hoyratça harcayanlara yazıklar olsun.
Yetkililer hep toplantıda
Her seferinde yetkilileri ararım, ama bulamam. Nedense her aranan toplantıdadır. Göreve geldiklerinde bir toplantıya girerler, bir daha çıkmazlar görevden ayrılana kadar. Tesadüfen bulduğunuz sözüm ona bir yetkili, ki onun görevi olduğu halde. O da sizinle yakınır bu durumdan. Bu bilmem kimin görev sahasıdır, der. Onu ararsınız. O bir başkasının ismini veya ilgilenmesi gereken müessesenin adını verir. Tabi orası da başkasını ismini. Yılmadan her verilen numarayı aramama rağmen bu işten sorumlu bir Allah’ın kulunu bulamadım. Ne dersiniz, bir gün bir kişi veya kuruma ulaşabilir miyim? Geçenlerde konuşurken yardımcım oturduğu Hasköy’de sokak lambalarının yanmadığını, çoğunun bozuk olduğunu söyledi. Acaba bu işin bir ortası bulunsa ve ışıklar ihtiyaç olduğu zaman yansa geceleri. Lambalar güneşe rakip olmasa! Bu işi düzeltmenin zor bir iş olduğunu da sanmıyorum. İnşallah telefonlarda duyuramadığım sesimi, gazete sütunlarında yetkililere duyurabilirim.”
EGO’nun bir tek O’su kaldı
Maillerin çoğunda şikayete adres Büyükşehir Belediyesi gösteriliyor. Ama gözden kaçan birşey var. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin, Elektrik, Gaz ve Otobüs olan EGO’sunun ancak otobüsü elinde kalmış. 1982 yılından sonra belediyeler gaz ve elektriği devretmiş durumda. “Güvenlik” nedeniyle ana arterlerdeki sokak lambalarını değiştiriyorlar. O kadar. Büyükşehir yetkilileriyle konuştum. Bakın ne dediler:
“Örneğin eskiden Gençlik Parkı’na halk ücret karşılığı giriyordu. Bu ücretle parkların giderleri karşılanıyordu. Biz şimdi bu parkı da da halka açtık. Hiçbirinden ücret almıyoruz. Elektrikte özel sektöre geçti. Görünen o ki, bozulan sokak lambaları değiştirilmiyor. Bazılarını güvenlik açısından biz değiştiriyor. Ama artık bu iş bizim görevimiz değil.”
Anlaşılan o ki, elektriğin özel sektöre devrinden sonra lambaların tamir işi de ortada kalmış. TEDAŞ ise belediyelerin dağ gibi biriken elektrik fatularını ödemediğinden yakınıyor. Belediyeler ise TEDAŞ’a, direklerin parası başta olmak üzere karşı fatura kesiyorlar. Ama bütün bunlar bir yana ben de Aysel Yavuz’a katılıyorum. Lambalar güneşe rakip olmasın. Ama başkente yakışır şekilde, geceleri ışıl ışıl yansın.
Parlemento Hukuku
TBMM Kanunlar ve Kararlar Müdür Yardımcısı ve parlamento hukuku uzmanı Doç. Dr. Şeref İba’nın son kitabı “Parlemento hukuku”ndan da size bahsetmek istiyorum. Kitap Türkiye İş Bankası Yayınları’ndan çıktı. Doç İba, bir önceki çalışmasında, Meclis-i Mebusan’dan günümüze kadar bütün Meclislerin İçtüzük metinlerini bir araya getirmişti. Parlamento Hukuku bu çalışmayı bütünleyen ve hukuki metinlerden yola çıkarak uygulama sahasını irdeleyen bir yapıt. Kitap, parlamentonun hukuksal yapısını ve işleyişini salt kuramsal olarak anlatmakla da kalmıyor. Uygulamalar sırasında ortaya çıkan sorunları ele alarak, yer yer çözüm önerileri de sunuyor. Dinamik bir geleneğin güncel bir panoramasını çiziyor.
Paylaş