Paylaş
YARGITAY 4. Hukuk Dairesi, temyiz süresini kaçıran davalı kamu avukatına, idarece 1 milyonu aşkın kamu zararının geri ödetilmesi (rücu) istemli davanın “zamanaşımından” ret kararını bozdu. Yargıtay, kamu avukatlarına dönük bu tip rücu davalarında zamanaşımı süresi belirlenirken, dava açmaya yetkili amirin soruşturmaya “olur” tarihinin baz alınmasına karar verdi. Karar bakın nasıl alındı...
DEVLETTEN AVUKATINA 1 MİLYONLUK DAVA
Düzce’de beş yıl önce bir kurum avukatı bir tapu iptali ve tescili davasında temyize gitmedi. Karar temyiz edilmeden kesinleşti ve 1 milyon lirayı aşkın değeri olan arazi, Hazine’nin malı olmaktan çıktı. Kamu avukatına soruşturma, daha sonra da dava açıldı. Davada, kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi nedeniyle kurum zararının oluştuğu, arazi bedeli olan 1 milyon 317 bin 475 lira ve 52 bin 569 liralık icra masrafının davalı avukattan tahsil edilmesi istendi.
Mahkeme, davayı zamanaşımından reddetti. İstinaf da esastan ret karar verdi. Bunun üzerine, davacı Hazine, Yargıtay’da temyize gitti. Yargıtay, 13 Haziran’da oybirliği ile kararı bozdu. Yargıtay kararında, zamanaşımı başlangıcının yetkili amirin “olur” verdiği tarih olacağı vurgulanarak, özetle şöyle denildi:
DAVALI SÖZLEŞMELİ AVUKAT DEĞİL MEMUR
“Davalı, davacı kurumun memurudur. Dava, sözleşme ilişkisinden kaynaklanmamaktadır. Şu durumda memuriyet ilişkisi nedeni ile iddia edilen eylem görevi ihmal suçunu oluşturabileceğinden ceza zamanaşımı nazara alınmalıdır. Kaldı ki, zamanaşımının başlangıcı için dava açmaya yetkili amirin olur tarihi baz alınarak hesaplamaya gidilmelidir.
Bu yön gözetilmeden yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.”
KAMU AVUKATLARI İÇİN ALEYHTE ÖRNEK
Yargıtay’ın bu kararı tüm kamu avukatları için aleyhte örnek niteliği taşıyor. Kamu avukatları, karara şöyle tepki gösterdiler: “Dava açmaya yetkili amirin ‘olur’ tarihi belirsiz bir durum. Yargıtay kararı bu açıdan kamu avukatını kürek mahkûmu haline getiriyor. Taşrada tek başına 1500-2000 dosya takip eden bir meslektaşımız olağanüstü gayretle çalıştığı halde, süresi içinde işlemleri yetiştiremeyebiliyor. Bu koşullarda kusurun kamu avukatına değil, ortalama 250 dosya ile çalışması gereken bir avukatı, 1500-2000 dosya ile çalıştıran idareye yüklenmesi gerekmektedir. Kamu avukatının sorumluluğunu gerektiren hallerde ise zamanaşımı süresinin hâkimlere ve serbest avukatlara rücuda olduğu gibi bir yıl olması gerekmektedir.
Kamu avukatları, 30 yıldır özlük hakları ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi, yoğun iş yükü altında doğacak riskler için idarece kamu avukatına Zorunlu Mesleki Mesuliyet Sigortası yapılması gerektiğini dile getiriyor. 4 bin 200 kamu avukatının bu haklı talebi ilk kez Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamına alınarak, maaş, yetki ve statülerinin iyileştirilmesi öngörülmüştür. Yargı reformu paketi ile özlük haklarımız ve ek gösterge gibi, kamu avukatına rücu konusunun da düzenlenmesini istiyoruz.
BÖYLE GİDERSE DEVLET AVUKATSIZ KALACAK
Aksi takdirde, ‘dava açmaya yetkili amirin soruşturmaya olur tarihi’ gibi emeklilikten sonra bile peşimizi bırakmayan bir zamanaşımı süresinden doğan riski hiçbir kamu avukatı taşıyamaz. 1. dereceden 5 bin 700 TL maaş alan bir kamu avukatı, davaya konu örnekte olduğu gibi 1 milyon 317 bin 475 liralık tazminatlarla karşı karşıya kalacağını bilerek kamuda çalışmayı sürdürmez. Zaten bu nedenle, 1300 olan hazine avukatı sayısı 800’e inmiştir. Şartlar böyle devam ederse, kamu avukatlığından kaçış daha da artacak, devlet avukatsız kalacak.”
Gözler 1 Ekim’de açılacak TBMM gündemine gelecek yeni yargı reformu paketinde olacak.
Paylaş