Paylaş
İZMİR’den, e-posta gönderen S.T, adlı kadın okurum yazdıkları ve sorusu şöyle:
“Beş yıllık evliyiz. Geçen yıl eşimle ortak Milli Piyango biletimize 100 bin lira çıktı. Üzerine para koyarak araba aldık. Eşimle boşanmak üzereyiz. Kocam bana, ‘Bileti ben çektim. İkramiye bana çıktı. Araba benim kişisel malım senin hakkın yok’ diyor. Bu konuda bir Yargıtay kararı var mı? Milli Piyango’dan çıkan parayla alınan araba ‘ortak mal’ sayılabilir mi? Ben hak talep edebilir miyim?”
İKRAMİYEYE EŞLER ORTAK
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, dört yıl önce benzer bir davada karar verdi. Yargıtay, ikramiye parası ile alınan evi paylaşamayan bir çiftin dosyasında, Milli Piyango biletinin günlük harcama kapsamında edinilmiş malla alındığı; ailenin “edinilmiş” yani “ortak malı” olduğuna hükmetmişti. Okurum S.T.’nin sorusunun yanıtı olan bu örnek kararda, ikramiye ile alınan evin üzerinde kadının da payı olduğu vurgulanarak özetle şöyle denilmişti:
EVLİLİK KADER BİRLİĞİ
“Evlilik eğer bir hayat ortaklığı, bir kader birliği olarak görülüyorsa iyi günde, kötü günde, yoksullukta, zenginlikte sonuç itibarıyla kaynağı şans olsa bile bir karşılık varsa ve o karşılık edinilmiş mallardan sağlanmışsa bu, edinilmiş mal sayılmalıdır. Karşılıklı fedakârlık, sevgi ve saygı üzerine kurulu evlilik birliğinin amacı gereği de piyango biletinin alımı için harcanan para edinilmiş maldan karşılanmışsa çıkan ve onun yerine geçen ikame değer sayılan paranın da edinilmiş mal sayılması gerekir.”
Aynı şekilde S.T.’nin eşi ile zaten ortak aldıkları Milli Piyango biletine çıkan ikramiyeyle edinilen arabadan pay alabilmesi mümkün. Peki edinilmiş mallar neler, nasıl paylaşılır?
EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ
1 Ocak 2002’de yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu’nda (TMK), yasal mal rejimi olarak “Edinilmiş mallara katılma” rejimi kabul edildi. Buna göre evliğin devamı süresince eşlerden her birinin karşılığını vererek edindikleri mallar “edinilmiş mal” olarak kabul ediliyor. Evlilik süresince eşler sahip oldukları malları yönetme, kullanma ve onlar üzerinde serbestçe tasarrufta bulunma hakkına sahipler. Ancak, boşanma halinde mal rejimi sona erdiğinde; eşler, diğer eşin malları üzerinde “katılma alacağı” adı verilen bir hakkın sahibi oluyorlar. Aksi yazılı sözleşme ile kararlaştırılmadığı takdirde; bir eş diğer eşe ait değerin yarısı kadar hak malları üzerinde hak sahibi kabul ediliyor. Mal paylaşımını mahkeme, “kişisel” ve “edinilmiş malları” belirleyen mahkeme yapıyor. TMK’ya göre “edinilmiş mallar” şöyle:
EDİNİLMİŞ MALLAR NELER?
“Çalışmasının karşılığı olan edinimler, sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler, çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar, kişisel mallarının gelirleri, (aksi sözleşme ile kararlaştırılabilir, edinilmiş malların yerine geçen değerler.”
SÜRE SINIRI 10 YIL
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan’a göre de eşlerden her birinin evlilik birliği içerisinde “karşılığını vererek” elde ettiği mal varlığı değeri üzerinde diğer eşin “katılma alacağı” doğar. Zina ya da hayata kast özel sebebiyle değil de diğer sebeple boşanan her eş bu alacağını “10 yıl içinde” isteyebilir. Zina ya da hayata kast sebebiyle boşanan eş dahi “hakkaniyet gerektiriyorsa” katılma alacağını azaltılmış olarak alabilir. Son bir not. Hatta Yargıtay, Milli Piyango gibi bedel karşılığı oynanan şans oyunlarında kazanılan ikramiyelerden sonra “beceriye” dayalı televizyon programlarında kazanılan ikramiyeler üzerinde de eşin “katılma alacağı” hakkı olduğuna hükmediyor.
Paylaş