BUGÜN affınıza sığınarak, hukuk değil sanat yazmak istiyorum.
“Biraz da sanat” benim yazımın başlığı ama aslında Hacettepe Üniversitesi Klasik Türk Müziği Korosu’nun konserinin adı. Geçen haftaki tam üç saatlik nostaljik konseri, bütün salon ayakta alkışladı. Nostaljik diyorum. Bakın neden? 47 yıl önce beş Hacettepe Tıp Fakültesi öğrencisi tarafından kurulan koro başarıyla sanat yaşamına devam ediyor. O tıp öğrencilerinin bazıları hala koronun solistleri. Önce size korodan bahsetmek istiyorum: Koro, 1964’te, o zaman Tıp Fakültesi öğrencisi olan Erol Belgin, Şafak Şahlan, Hasan Ünal, Ümit Güvenatam, Nazım Şuvağ tarafından kuruldu. İlk şefleri de Tıp Fakültesinde görevli olan ve Ankara Radyosu kanun sanatçısı Gültekin Aydoğdu’ydu. Sağlık Kültür Spor Dairesi’ne bağlı kulüp olarak faaliyetlerini sürdüren korada rekor Dr Şuvağ’a ait. Şuvağ 47 yıldır kesintisiz korada. Koronun başkanlık ve koordinatörlük görevini yürütüyor. Hazırlık ve üst koro olarak iki sınıf halinde çalışan koro tüm üniversite öğrencilerine açık. Hedefleri öğrencilere boş zamanlarını değerlendirirken, öz müziğimizi sevme ve dinleme zevki aşılmak. Koroda ayrıca Türk müziği enstrüman eğitimi veriliyor.
ÜÇ SAATLİK KONSER
Sıra şimdi konserde. Geçen Cumartesi günü Hacettepe Üniversitesi M Salonu’ndaki konser 19.30’da başladı. Ben daha önce izlemediğim için en fazla iki saatte tamamlanacağını düşünmüştüm. Ama konser saat 23.00’te sona erdi. İki bölüm halindeki konseri Şef Özgen Gürbüz yönetti. Gecenin sunuculuğunu Bilgi Gökçeer yaptı ve izleyenleri kahkahadan kırdı geçirdi.
NOSTALJİ RÜZGARI
Konserde solist olarak, Hacettepe Üniversitesi KBB Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof Dr. Erol Belgin, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Bölümü öğretiml üyesi Dr Yaşar Bedük, özel kliniğinde göz doktorluğu yapan Nazım Şuvağ, konuk sanatçı Neslihan Gürsoy yeraldı. Dört solist, Avni Anıl, Tanburi Ali Efendi, Şemsettin Ziya Bey, Alaeddin Yavaşça, Sadettin Kaynak, Zeki Müren, Ferit Sıdal, Semahat Özdenses, Selahattin Pınar, Yesari Asım Arsoy, Sadi Işılay, Selahattin İçli, Muzaffer İlkar, Bimen Şen, Medeni Aziz Efendi’den, Türk Sanat Müziği’nin son derece seçkin eserlerini seslendirdiler. Bedük’ün daha 23 yaşındayken bestelediği “Trende akşam” salondan büyük alkış aldı. Koronun “Safalar getirdiniz” ve kapanışta söylediği “Nasıl geçti o güzelim yıllarım” adlı şarkıları da ayrı bir nostalji rüzgarı estirdi. Konser sonrası Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Ana Sanat Dalı Başkanı Yardımcı Doç Dr Füsun Balkaya ve öğretim görevlisi Vesile Çalıkoğlu kulise giderek, solist arkadaşlarını özel olarak kutladılar.
KONSERDE DEMET ESPRİSİ
İkinci konser ise Gazi Üniversitesi’nin yeni yıl konseriydi. O’nu da bir doktor verdi. Tenor doktor Zafer Mutlu, Gazi Üniversitesi Konser Salonu’ndaki konserine buruk başladı ama mutlu ayrıldı. Final sınavlarının kurbanı olan konsere özellikle öğrencilerin katılımı düşüktü. İzleyicilerin azlığını gören Mutlu da “Klasik müzik severler olarak o kadar azız ki” dedi. Daha sonra çoğu öğretim üyesi izleyicilerine dönüp şu espriyi yaptı: “Geçenlerde bir üniversitemizde yılın pop müziği sanatçısı olarak Demet Akalın’ı seçmişler. Bir daha ki, sefere üniversite yönetimi, Demet Akalın’ın konser vereceğini söylesin ama sahneye ben çıkayım. Belki dolu bir salona şarkı söylerim.” Mutlu’nun aryalardan, Münir Nurettin Selçuk şarkılarına kadar kadar uzayan geniş yelpazedeki konseri de salondaki izleyicilerden tam not aldı. Mutlu, ayakta alkışlandı. Haftaya size hukuk yazayacağım söz.