Paylaş
BOŞANDIKTAN sonra asgari ücretle işe giren kadına yoksulluk nafakası ödenir mi?
Bu nafaka hangi kritere göre artırılır veya kaldırılır?
Okurlarımdan bu konuda yağmur gibi soru geldi.
Yanıtı için önce Türk Medeni Kanunu’na, sonra Yargıtay’ın son örnek kararlarına bakmakta fayda var.
KRİTER: BOŞANMAYLA YOKSULLUĞA DÜŞME
Türk Medeni Kanunu’nun “Yoksulluk Nafakası”nı düzenleyen 175. maddesi şöyle:
“Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.”
Görüldüğü gibi yoksulluk nafakasına hak kazanabilmesi için, yoksulluğa düşecek eşin, diğer eşten daha ağır kusurlu olmaması yeterli.
İçtihatlara göre yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür, eğitim gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanlar “yoksul” kabul ediliyor. Süresiz olan bu nafaka, yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılabiliyor.
YARGITAY: ASGARİ ÜCRET YOKSULLUK NAFAKASINA ENGEL DEĞİL
Yargıtay’ın yerleşik kararlarında “Asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması yoksulluk nafakasının bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu” kabul edilmiyor. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun (YHGK) boşanan kadınlara eşlerinden bağlanan yoksulluk nafakasının, asgari ücretle işe girmeleri halinde kesilemeyeceği yönünde içtihadı var. Bu içtihadın ardından, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi de artış oranına ilişkin ilginç bir karar verdi. “Davalı kocanın gelirinde en az Üretici Fiyat Endeksi oranında iyileşme meydana gelmiştir” diyen daire, asgari ücretli kadının nafakasında ÜFE oranında artış yapılmasını istedi. Böylece, daire yoksulluk nafakası artışı konusundaki kriteri “En az ÜFE oranında artış” olarak belirledi. Bakın dairenin kararı özetle şöyle: Afyonkarahisar’da kocasından 2006’da boşanan Ü.K. adlı kadın çocuğu ve kendisinin aylık 100’er lira olan nafakalarının 300 liraya çıkarılması için 13 Haziran 2012’de dava açtı. Davalı koca M.S. nafaka yüzünden icralık olup 27 ay hapis yattığını, radyo tamircisi olmasına rağmen şu anda çöpçülükle geçindiğini, karısının başka bir erkekle karı-koca hayatı yaşadığını savunarak, davanın reddini istedi. Mahkeme, davalı kocanın gelirinde herhangi bir artış olmadığı gerekçesiyle, çocuğun nafakasını 100 liradan 200 liraya çıkardı. Ancak kadının yoksulluk nafakasındaki artış talebini reddetti.
YARGITAY: ÜFE ORANINDA ARTIR
Temyizde Yargıtay 3. Hukuk Dairesi kadını haklı buldu ve kararı bozdu. Kadının ilk nafaka artışı davasını açtığı 2007’den ikinci kez artış istediği 2012’ye kadar 5 yıl geçtiği vurgulanan bozma kararında şöyle denildi:
“Aradan geçen bu sürede davacının ihtiyaçları doğal olarak artmış, davalının gelirinde de en az ÜFE oranında iyileşme meydana gelmiştir. Mahkemece tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları nafakanın niteliği iki dava tarihi arasındaki endeks artış oranları ve Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde vurgulanan ‘hakkaniyet’ ilkesi dikkate alınarak yoksulluk nafakasının en az ÜFE endeksi artış oranında artırılmasına karar verilmesi gerekirken tümden reddedilmesi doğru görülmemiş ve bu husus bozmayı gerektirmiştir.”
Gözler ise kararında direnen mahkemeye çevrildi.
Paylaş