Oya Armutçu

Çocuk teslim etmemek suç

8 Şubat 2021
İcra memuru ile gidip çocuğunu teslim alamadan eli boş dönen ebeveynler, engel olan tarafa karşı nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini soruyorlar. Velayet hakkı kendisine verilen eş, hakkını kötüye kullanarak çocuğu diğer tarafa göstermezse, bu bir suç. Şikâyetiniz üzerine cezası da altı aya kadar hapis. Haberiniz olsun.

Okurum M.S.’nin sorusu şöyle:

“Kardeşim oğlunu 6 aydır göremiyor. Eve çocuğunu görmek için icra yoluyla gitti. Ancak evde yoktu. Ne yapması gerekiyor?”

Abla M.S.’nin erkek kardeşi de çocuğunu görememekten şikâyetçi babalardan. Bu şikâyet daha çok babalardan geliyor. Mahkemenin kişisel ilişki kararını icraya koymalarına rağmen çocuklarını görememekten yakınıyorlar. İcra memurları ile gidip çocuklarını alamadan eli boş dönen ebeveynler, engel olan tarafa karşı nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini öğrenmek istiyorlar.

İcraya paraya yatırılarak çocuk teslimi uygulamasının ne zaman kaldırılacağını soruyorlar.

ÇOCUĞUNUZLA GÖRÜŞMEK KANUNİ HAKKINIZ

Okurum M.S. ve diğer okurlarımın sorularını Türk Medeni Kanunu (TMK) ve Yargıtay kararları ışığında yanıtlamak istiyorum. TMK hükümlerine göre her ebeveynin boşanma davası devam ederken veya eşlerin fiilen ayrı yaşadıkları dönemde diğer eşin yanında yaşayan çocuğu ile arasında kişisel ilişki kurulmasını isteme, çocuğunu görme hakkı var. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, TMK’nın 169. maddesine göre davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve boşanma davası devamınca çocuklarının geçici velayetinin kime verileceğine ve diğer eş ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin nasıl kurulacağına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden veya talep üzerine alıyor.

ÇOCUKLAR İCRA 

Yazının Devamını Oku

Sandıktan çıkan çeyrek altınkimin hakkı?

1 Şubat 2021
Koronavirüsle birlikte düğünlerdeki takı törenleri yerini takı sandığına bıraktı. Davetlilerin gelin ya da damada takmayıp sandığa attığı takılar kadına mı erkeğe mi ait sayılacak? Yanıtını, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan verdi: “Sandığa atılan küpe, gerdanlık, kolye gibi kadına özgü takılar kadına; erkek kol saati, altın kol düğmesi erkeğe ait. Hem kadın hem erkeğin kullanabileceği özellikteki yarım altın, çeyrek altın, para, döviz ortak. ‘Gelin sandığı’ ve ‘damat sandığı’ ayrı ayrı ise içindekiler ‘sandık sahibi’ne ait.”

Koronavirüsle birlikte maske, mesafe ve temizlik kurallarına uygun bir saat süren en fazla 30 kişinin katıldığı düğünlerdeki takı törenleri de değişti. Takı töreni, yerini takı sandığına bıraktı. Geline ve damada uzun uzun sarılıp kutlanarak, yüz yüze koyu sohbetler eşliğindeki saatlerce süren takı törenleri artık yok. Takı töreni yerini takı sandığına bıraktı.

Önümüzdeki martta evlenecek S.Z.H. adlı kadın okurum, kime verildiği belli olmayacak şekilde takı sandığına atılan takıların kadına mı erkeğe mi ait sayılacağını soruyor. Düğünde ayrı ayrı takı sandığı konulup konulamayacağını öğrenmek istiyor.

YANITI BAŞKAN GENÇCAN’DAN

Okurum S.Z.H. ve düğün takılarına ilişkin benzer soruların yanıtını boşanma davalarının temyiz incelemesini yapan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan verdi. Gençcan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun (YHGK) son “düğün takısı” içtihadı ışığında, sosyal medya hesabından şöyle değerlendirdi:

Ziynet eşyası ‘kadına özgü’ ise eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından ‘hangi eşe takılmış olursa olsun’ kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğindedir. (TMK mad. 1, 6, 220/1-1, 222/1, HMK mad. 190, YHGK’nin 04.03.2020 tarihli ve 2017/ 3-1040 E., 2020/240 K. sayılı kararı) Aksi halde, eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar (yarım, tam, çeyrek altın vb) onların paylı mülkiyetinde sayılır.

İÇTİHATTA YOK, KRİTERLER AKLIN GEREĞİ

COVID-19 salgınından sonra düğünlerdeki takı töreni uygulamasının da değiştiği hepinizin malumudur. Artık ekonomik değer taşıyan şey, taraflara takıldığı gibi, ortaya koyulan ya da dolaştırılan takı sandığına da konulmaktadır. Yargıtay’ın son içtihadı bu olguyu kapsamadığı da izahtan varestedir. Ne var ki ‘kadına özgü’ ve ‘erkeğe özgü’ olma kriterinin sandığa koymada uygulanması lüzumu da aklın gereğidir. Sandığa konulan şeyin aidiyeti Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı ölçüsü baz alındığında aşağıdaki gibi belirlenmelidir.

Yazının Devamını Oku

Kapı önüne çöp atan gürültü yapan komşuyla nasıl mücadele edilir?

25 Ocak 2021
‘Komşuyu rahatsız etmemek’, genel bir kural olmanın ötesinde kanuni bir yükümlülüktür. Bu yükümlülüğe uymadığı gibi tüm uyarılara rağmen kapı önüne çöp, ekmek atan, gürültü yapan ve davranışları da artık ‘çekilmez hal alan’ komşuya karşı çaresiz kalan okurlarım ne yapabileceklerini soruyor. Bir kez daha yazıyorum: Çaresiz değilsiniz.

ÖNCE okurlarımın gürültü kirliliğine ilişkin iki örnek sorusu:

N.P.: Alt komşum kapı önüne her zaman ekmek atıyor, çöp biriktiriyor. Çocuklarımı balta, bıçak, sopa ile korkutuyor, tehdit ediyor. Her yere başvurmama rağmen hiçbir sonuç alamadım. Bu teyze sabıkalı. Çaresiz kaldım. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.

B.G.: Üst kat komşum ev sahibi ve aşırı rahatsızlık veriyor. Yeni evli bir çift fakat aileleri devamlı çocuklarıyla birlikte misafir olarak burada. Devamlı tepemizde misafir çocuklar tepiniyor. Uyardım, bize saldırdılar ve daha çok ses yapmaya başladılar. Şimdi yeni bebekleri oldu ve 4 haftadır gelen giden kesilmiyor. Ben daha önce kavga ediyorlar diye jandarma çağırdım. Çocuklar balkonda bağırırken ses kaydı yaptım. Evlerinde normal konuşurlarken bile ses komple bizim evde, onları da çektim. Ben ne yapabilirim? Üst kat komşum ev sahibi, apartmandan attırabilir miyim?

RAHATSIZ ETMEMEK KANUNİ YÜKÜMLÜLÜK

Kat Mülkiyeti Kanunu’nun (KMK) 18. göre komşuların birbirlerini karşılıklı olarak rahatsız etmemeleri gerekir. “Komşuyu rahatsız etmemek”, genel bir kural olmanın ötesinde kanuni bir yükümlülüktür. Okurum N.P.’nin alt komşusu gibi bu yükümlülüğe uymadığı gibi tüm uyarılara rağmen kapı önüne çöp atan, gürültü yapan ve davranışları da artık “çekilmez hal alan” komşuya karşı çaresiz kalan okurlarım ne yapabileceklerini soruyor. Bir kez daha yazıyorum, çaresiz değilsiniz.

ÇÖP ATMA SAATLERİ İÇİN KARAR ALDIRIN

N.P.’nin ne yapabileceğini gelirsek... Bir kez daha “komşuluk hukuku” içinde ekmek atmaması ve çocuklarınızı korkutmaması için uyarmayı denemesini öneriyorum. Ardından apartmanların anayasası niteliğindeki yönetim planına bakmalı. Apartmanda çöp atma saatleri ve nereye, nasıl atılacağına ilişkin karar var mı incelemeli. Böyle bir karar yoksa, alınmasını istemeli. Apartman kurullarına ilişkin bu kararın girişe asılmasını ve alt kat komşusu dahil bütün daire sahiplerine dağıtılmasını sağlamalı.

Yazının Devamını Oku

Araç değer kaybı tazminatı nasıl alınır?

18 Ocak 2021
Kazadan önceki ikinci el piyasa değeriyle kazadan sonraki ikinci el piyasa değeri arasındaki düşüş farkı olan ‘araç değer kaybı’ tazminatı almak istiyorsanız, dikkat! Sigorta şirketinden talepte bulunun. Talep etmezseniz, ‘araç değer kaybı’ hiçbir şekilde karşılanmıyor. Tek taraflı bir kaza varsa, değer kaybı tazminatı istenemiyor. Yüzde 100 kusurlu taraf da değer kaybı tazminatı talep edemiyor.

Trafik kazası sonrası “araç değer kaybı” tazminatı talep etmek isteyen okurlarım, ne yapmaları gerektiğini öğrenmek istiyorlar.

“Pert (kullanılamaz hale gelme) kararı” verilmesi halinde, birden fazla kazaya karışan araç, ikinci kez aynı yerinden, örneğin iki kere sol ön kapısı zarar gördüyse, “araç değer kaybı” istenip istemeyeceğini soruyorlar.

Ankara Barosu avukatlarından Uğur Uzun ve Görkem Alyanak, okurlarımın bu konudaki sorularını ayrıntılı şekilde yanıtladılar. Bakın şöyle:

ARAÇ DEĞER KAYBI TALEP EDİLMEDEN KARŞILANMAZ

“Kazadan önceki ikinci el piyasa değeri ile kazadan sonraki ikinci el piyasa değeri arasındaki düşüş farkına ‘araç değer kaybı’ denir. Bu fark sigorta şirketinden talep edilmediği sürece hiçbir şekilde karşılanmaz. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (2002/130 E. 2002/4512 K. sayılı) kararında, ‘(...) tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra rayiç değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir’ değerlendirmesi yapmıştır. Özetle, kazadan sonra ne kadar iyi tamir edilirse edilsin, aracın değeri, daha önceki ikinci el piyasa değerinden daha düşük olmaktadır.

KİMLERDEN İSTEYEBİLİRİZ?

Araç değer kaybı taleplerinde, öncelikle, kazanın çift taraflı olması gerekmektedir. Kaza nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı, gerçek zarar içinde değerlendirilir. Bu zarardan Karayolları Trafik Kanunu (KTK) gereğince;

Yazının Devamını Oku

Binaya ek balkon yapılabilir mi?

11 Ocak 2021
Mimari projede olmayan ve bina iskânı balkonsuz şekilde alınan gayrimenkullere, gerekli izinler ve ilgili prosedürler takip edilerek sonradan balkon eklenebiliyor. Ama komşularınızın ‘olur’u ve belediyeden ruhsat almak koşuluyla. Aksi halde, komşularınızdan birinin şikâyeti üzerine ekstra balkonunuz ‘kaçak’ diye yıkılır. Aynı zamanda para cezası da kesilir. Emeğiniz ve paranız boşa gider.

Önce okurum G.D.’nin sorusu:

“Yeni aldığımız eve balkon yaptırıyoruz. Balkon şu anda yarı yapılı şekilde. İzin alınması gerekiyormuş. Biz bunu atladık. Bir şikâyet durumunda sıkıntı çıkar mı? Binada oturanlardan izin alırsak sorun çözümlenebilir mi?”

Okurum G.D,. mimari projede olmayan ve bina iskânı balkonsuz şekilde alınan bir binaya ek balkonun nasıl yapılabileceğini ve izlemesi gereken yolu öğrenmek istiyor.

BİNADA EKSTRA BÖLÜM MÜMKÜN

Apartmanlarda belediyelere yıkım hakkı doğmayacak şekilde, kaçak sınıfına girmeyecek balkon gibi ek bölümler ve yapısal değişiklikler yapmak mümkün. Ancak bunun için ilgili İmar Kanunu ve Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK) kapsamında gerekli izinlerin alınması ve müracaatların yapılması gerekiyor. Çünkü iskânlı bir yapıda onaylanmış mimari projeye uymayan, izinsiz yapılmış herhangi bir inşaat “kaçak sınıfına” girer ve yıktırılabilir.

Okurum G.D. de ek balkon inşaatına başlamadan önce komşularından izin ve belediyeden ruhsat almalıydı. G.D. ve benzer sorular yönelten, binalarına mimari projede olmayan ek bölümler yaptırmak isteyen okurlarımın izlemesi gereken prosedür mevzuata göre şöyle:

KAT MALİKLERİ KURULU KARARI ALINIR

Yazının Devamını Oku

Çevreyi kirletene videolu şikâyet

4 Ocak 2021
Koronavirüs salgınıyla mücadelede çevre temizliği ve hijyen çok daha büyük önem kazanırken “Moloz dökmenin, çevreyi kirletmenin cezası yok mu?” diye soran okurlarım için araştırdım. Çevre Bakanlığı ve ilgili belediyelere şikâyette bulunmanız gerekiyor. Çevre İhbar Hattı’na ihbarda bulunabilirsiniz. Bu ihbarların konum atılarak, fotoğraf ve video ile yapılması gerekiyor.

KORONAVİRÜS salgını ile mücadelede çevre temizliği ve hijyen çok daha büyük önem kazandı. Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere okurlarım, inşaat çöpü olan molozların evsel atıkların konulduğu çöplere atılıp atılamayacağını soruyor. Belediyelerin hafriyat dökmek için belirlediği yerler dışında molozları (inşaat çöpü) çevreye atmak ve evsel atıkların konulduğu çöplere koymak yasak. İdari para cezası var. Buna rağmen yol kenarlarına, yeşil alanlara çuval çuval moloz atanlar var.

“Moloz dökmenin, çevreyi kirletmenin cezası yok mu?” diye soran okurlarım için araştırdım. Çevre Bakanlığı’nın ihbar hattı ve ilgili belediyelere şikâyet etmeniz gerekiyor. Çevre İhbar Hattı’na (0 532 010 1181) ihbarda bulunabilirsiniz.

ÇEVRE İHBAR HATTI 7/24 HİZMETTE

Moloz döktüğünü, çevreyi kirlettiğini gördüğünüz kişilere karşı duyarsız kalmayın. Belediyeyi ya da Çevre İhbar Hattı’nı arayın. Yetkililerin bir uyarısı da var. Çevre şikâyetinden sonuç alınabilmesi, eylemin cezasız kalmaması için ihbarların mümkünse konum atılarak, fotoğraf ya da video gönderilerek yapılması gerekiyor.

Bakanlığa bu hat üzerinden gelen her ihbar ve şikâyet anında değerlendiriliyor. 7/24 çevre il müdürlüklerine iletiliyor. Ekipler tarafından yerinde tespit ve inceleme yapılarak, şikâyete konu olan çevre kirliliği ve durum ortadan kaldırılıyor. Haberiniz olsun.

ÇEVRE CEZALARI YÜZDE 9.11 ARTTI

Çevre Kanunu uyarınca verilecek idari para cezaları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca tebliğ ile belirleniyor. Bu tebliğe göre Çevre Kanunu’na muhalefet nedeniyle verilecek olan para cezaları 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren yüzde 9.11 oranında arttırıldı. 2021’de umuma açık yerlerde çevreyi kirletenlere çöp atanlara uygulanan 351 liralık ceza, 382 liraya yükseltildi. Moloz dökme cezası ise Ankara sınırları için örnek olarak veriyorum, kademeli olarak 15 bin liraya kadar çıkıyor.

Okurlarımdan ulaşan fotoğraflı şikâyetleri ise Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ilettim. Sonucunun takipçisi olacağım.

Yazının Devamını Oku

Aşıyı reddeden işinden atılabilir mi?

28 Aralık 2020
İşverenler çalışanlarına koronavirüs aşısı zorunluluğu getirebilir mi? İşveren, çalışanı ‘koronavirüs aşısını reddettiği’ gerekçesiyle işten çıkarabilir mi? Bazı hukukçulara göre işe alım ve devamda aşı zorunlu tutulabilir. Aşıyı reddetmek ‘geçerli’ hatta ‘haklı fesih’ nedeni sayılarak, işten çıkarmaya kadar gidebilir. Bazı hukukçulara göre ise pandemi halinde aşı zorunluluğuna ilişkin bir yasal düzenleme yok.

Salgınla mücadelede en etkili yöntem olarak, ülkemizde de uygulanacak COVID-19 aşısı gösteriliyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Aşı zorunlu olmayacak. Vatandaşımızı aşının etkisine ve güvenilirliğine ikna ederek aşılamak istiyoruz. İlk aşıyı sağlık çalışanlarımızla birlikte ben olacağım” açıklaması yaptı.

“Gönüllülük” esasına dayalı aşı için gün sayılırken, okurlarımdan şu yönde kritik sorular geliyor:

İşverenler çalışanlarına koronavirüs aşısı zorunluluğu getirebilir mi?

Çalışan “koronavirüs aşısını reddettiği” gerekçesiyle işten çıkarılabilir mi?

Aşıyı reddetmek işverene iş sözleşmesini “haklı fesih” (tazminatsız) hakkı verir mi?

BOŞLUK VAR, YORUMA AÇIK

Salgın nedeniyle işçi-işveren arasındaki işleyecek yeni hukuki süreç, işyerinde aşı zorunluluğu yoruma açık kalıyor. Çünkü dünya ve Türkiye yepyeni bir durumla karşı karşıya. Küresel salgın (pandemi) durumunda aşının zorunlu yapılacağı şeklinde bir yasal düzenlememiz yok. Hatta Anayasa Mahkemesi (AYM) zorunlu aşıyı Anayasa’ya aykırı buldu ve ihlal kararı verdi. Mevzuatta düzenleme yapılması gerektiğini de ihlal kararında kayda geçirdi. Ancak aradan geçen beş yıla rağmen aşıyla ilgili bir düzenleme hâlâ yapılmadı.

Yazının Devamını Oku

Radyatörü kapatmak yakıt ödemekten kurtarır mı?

21 Aralık 2020
Kışın oturmadığınız ya da boş olan evinize, aidat gibi yakıt parasını da ödemekle yükümlüsünüz. Yakıt parasını ödemekten evinizdeki radyatör vanasını kapattığınız için muaf olmazsınız. Çünkü her kat malikinin aidat gibi yakıt giderine de arsa payı oranında katılması kanuni bir yükümlülük. Ödemezseniz, yöneticiniz yakıt parası için dava açabilir ve icra takibine uğrayabilirsiniz.

Önce okurum M.U.’nun sorusu:

“İstanbul’daki evimiz merkezi kalorifer sistemi ile ısınmaktadır. Kayınvalidem kalça kemiği kırığı ameliyatı geçirdiği için Sinop’ta ona bakıyoruz. Bu yüzden İstanbul’daki evimize bu kış dönemeyeceğiz. Evimizin radyatörlerini kapatırsak yakıt masrafından Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre muaf olabilir miyiz?”

Okurumun sorusunu ve benzer soruları Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK) hükümleri ışığında yanıtlamak istiyorum. Kışın oturmadığınız ya da boş olan evinize aidat gibi yakıt parasını da ödemekle yükümlüsünüz. KMK’ya göre yakıt parasını ödemekten evinizdeki radyatör vanasını kapattığınız için muaf olmazsınız. Çünkü her kat malikinin aidat gibi yakıt giderine de arsa payı oranında katılması kanuni bir yükümlülük. Kanunun “ana gayrimenkulün genel giderlerine katılma” başlıklı 20. maddesinde bu konu çok açık düzenleniyor. Bakın şöyle:

“Kat malikleri ortak yer veya tesisler üzerindeki kullanma hakkından vazgeçmek veya kendi bağımsız bölümünün durumu dolayısıyla bunlardan faydalanmaya lüzum ve ihtiyaç bulunmadığını ileri sürmek suretiyle bu gider ve avans payını ödemekten kaçınamaz.”

YÖNETİCİNİZ İCRAYA VEREBİLİR

Okurum M.U. da bu yüzden İstanbul’daki evinin yakıt parasını kışın evde oturmasa bile ödemekle yükümlü. Ödemezse ne olur? Gider veya avans payını ödemeyen kat maliki hakkında, diğer kat maliklerinden her biri veya yönetici tarafından, yönetim planına, bu kanuna ve genel hükümlere göre dava açılabilir, icra takibi yapılabilir. Gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat maliki ödemede geciktiği günler için aylık yüzde beş hesabıyla gecikme tazminatı ödemekle de yükümlüdür. Bu nedenle okurum M.U.’nun yakıt parasını ödemesi gerekiyor. Vana kapatmak yakıt parası ödemekten kurtarmıyor.

SİTEDE FERDİ ISITMAYA GEÇİŞ

Yazının Devamını Oku