HAYVANSEVERLER, dört gözle hayvanlara, “mal” değil “can” statüsü verecek kanunun, Meclis tatile girmeden çıkarılmasını bekliyorlar. Bu kanunun yıllardır çıkarılmaması dışında, site bahçesinde, yolda sokak hayvanlarını beslemelerine tepki gösterip tehdit edenlerden de şikâyetçiler. Soruları özetle şöyle:
Hayvanları Koruma Kanunu’na göre şu anda sokak hayvanlarının hiç hakkı yok mu?
Her yerde, sahipsiz hayvanlara yemek-su koyulabilir mi?
Sahipsiz kedi-köpek, bahçeye kaka yapıyor, eşyalara, çamaşırlara, bitkilere zarar veriyor diye attırabilir mi?
Sokak hayvanlarını beslediğimiz için bizi tehdit eden diğer insanlara karşı ne yapabiliriz?
HAYVANLARIN YAŞAM HAKKI
Tüm bu sorularınızı ve sokak hayvanlarının mevcut haklarını, İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkanı Avukat Deniz
TELEFON ve internet dolandırıcıları her gün yeni bir yöntemle insanları tuzağa düşürüyor. Telefonda kendisini savcı, polis veya asker olarak tanıtıp, “Adınız darbeciler listesinde” diyerek para isteyenlerden sonra şimdi yüksek kazanç ve ‘yatırım dolandırıcıları’ internette kol geziyor.
157 BİN TL DOLANDIRILDI
Bu yöntemde, az para yatırıp, çok kazanç vaat ediliyor. ‘Yatırım dolandırıcılığı’nın son kurbanı Antalya’da yaşayan G.Y. oldu. Hesabı ele geçirilen bir arkadaşının yaptığını sandığı “F. yatırım borsası sayesinde 5 bin TL yatırdım 57 bin TL kazandım” paylaşımına kandı. Dolandırıcıların tuzağına düştü. Ayrıldığı işyerinden aldığı tazminatla birlikte 157 bin liralık birikimi uçtu gitti.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
G.Y. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na, ‘nitelikli dolandırıcılık’tan suç duyurusunda bulundu. Savcılığa dolandırıcılarla yaptığı yazışmaların ekran görüntülerini ve banka havalelerini de sundu. Herkese uyarı niteliği taşıyan yeni dolandırıcılık yöntemini de anlatan G.Y.’nin suç duyurusu özetle şöyle: “26 Nisan 2021 tarihinde saat 14:30 sıralarında Instagram hesabımda dolaşırken hesabımda ekli olan g.. kullanıcı isimli arkadaşımın ‘F. yatırım borsası sayesinde 5 bin TL yatırdım, 57 bin TL kazandım’ paylaşımı üzerine kendisine mesaj attım ve nasıl olduğunu sordum. Arkadaşım sandığım şahıs bana garanti kazanacağımı söyleyip, ismi E.A. olan bir numara verdi ve görüşmemi istedi. WhatsApp’tan arayıp konuştum. Bana ‘15 bin TL yatırırsam, 228 bin TL kazanacağımı’ söyledi. Parayı yatırdım. Şahıs bana kazancımın gerçekleştiğini ancak 25 bin 333 TL banka masrafının yatırılması gerektiğini söyledi. Bu parayı da EFT yaptım. Sonra şahıs benden vergi masrafı, bloke masrafı ve dosya masrafı adı altında para istedi. Bu kişiler son olarak kazandığım miktarın tamamını alabilmem için 53 bin 299.73 TL göndermem gerektiğini söyledi. Ancak param kalmadığı için bu miktarı kendilerine gönderemeyeceğimi söyledim. Şahıs parayı göndermezsem tüm işlemleri iptal edeceklerini ve beni 189 bin TL değerinde dava edeceklerini söyledi. Tüm bunlardan sonra arkadaşımın hesabının çalındığını öğrendim ve dolandırıldığımı anladım.”
DİKKAT BOŞLUK VAR
Savcılık G.Y.’nin suç duyurusu üzerine bu kişilerle ilgili işlem yaptı ve soruşturma sürüyor. İfadelerinin şikâyet üzerine alındığını ve serbest bırakıldıkları bilgisini paylaşmak istiyorum. Görüşünü aldığım hukukçular ve uzmanlar ise vatandaşları, her gün bir yenisi ortaya çıkan bu tip dolandırıcılıklara karşı uyarıyorlar.
Siteden konut ya da işyeri alıp, yönetiminden, yüksek aidatından ve yapısal sorunlarından şikâyetçi olan ve hukuken ne yapabileceklerini soran çok sayıda okurum var. Okurlarımı aydınlatmak ve sorularınızı yanıtlamak adına İstanbul Barosu Kat Mülkiyeti Hukuku Komisyonu Başkanı avukat Mustafa Şeref Kısacık’la birlikte bir rehber hazırladık. Bu kriterlere uyun. Siteden aldığınız konut ya da işyeri kâbusunuz olmasın. Adliye koridorlarında uğraşmayın. İşte dikkat edilmesi gerekenler:
1)PROJEYE UYGUN YAPILIP YAPILMADIĞINI İNCELEYİN
Belediye kayıtlarını inceleyerek, ruhsatına-projesine uygun yapılıp yapılmadığına bakın. İskân belgesi alınmış mı? Kat Mülkiyeti Tapusu var mı? Çoğu yüklenici iskân belgesini aldıktan sonra proje ve ruhsatına aykırı işler yapıp öyle satıyor. Koridoru kapatıp, odaya katan var. Çatıyı açıp, açık teraslı dubleks daire diye satan.... Dükkâna ait 30 metrekarelik depoya 100 metrekare de sığınak ekleyip 130 metrekarelik depoymuş gibi satan var. Giriş kattaki işyeri veya evin önündeki açık alan (bahçe) o bağımsız bölüme özgülenmediği halde, özgülenmiş gibi satan var.
USULE UYGUN GÖRÜNEBİLİR...
Belediye kayıtlarında her şey usulüne uygun gözükse bile, buna da güvenilemeyeceğini uygulamadan örneklerle gördük.
İskânlı/kat mülkiyetli tapulu olarak dairesini alan vatandaşlarımız, belediyenin verdiği para ve yıkım cezalarıyla muhatap olabiliyorlar. Yüklenici iskânı aldıktan sonra, bu imara aykırılıkları yapabiliyor. Bu aykırılıklara rağmen iskân almış olabiliyor. Ama malik olarak para cezası ve yıkım kararı size geliyor. Savcılığa suç duyurusunda bulunuluyor. Belediye kayıtlarına da güvenmeyip, fiili durumun ruhsata ve projeye uygun olup olmadığının teknik/hukukçu uzmanlara da inceletilmesi gerekebiliyor.
2) ALDIĞINIZ DAİRENİN ARSA PAYINA BAKIN
Okurlarımdan sitelerin anayasası niteliği taşıyan Yönetim Planı (YP) değişikliğinin nasıl yapılması gerektiği ve Toplu Yapı Yönetimi’ne (TYY) geçiş konusunda ayrıntılı ve teknik sorular geliyor.
Önce o soruları özetleyen C.G. adlı okurumun sorusu:
“07/7/2009 tarih ve 27281 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5912 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun ile 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’na eklenen Geçici 2’nci madde ile; ‘Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce kurulan toplu yapılara ait yönetim planlarının, bu Kanun hükümlerine uyarlanması amacıyla yapılacak ilk değişiklik için mevcut kat malikleri kurulunun salt çoğunluğu yeterlidir’ hükmü getirilmiştir. Sitemizin, YP’si 2006 tarihlidir ve bugüne kadar hiçbir değişiklik yapılmamıştır. Başka deyişle, eğer bugün bir değişiklik yapacaksak bu yapılan ilk değişiklik olacaktır. KMK 28’inci maddede ‘Yönetim planının değiştirilmesi için bütün kat maliklerinin beşte dördünün oyu şarttır’ deniyor. Sorum şu, 2006’da kurulan sitemiz için yapacağımız ilk değişiklikte beşte dört oya mı ihtiyacımız olacak, yoksa salt çoğunluk yeterli midir?”
TEK PARSELDEKİ SİTENİN TYY’YE GEÇMESİ GEREKİR Mİ?: İstanbul Kat Mülkiyeti Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Mustafa Şeref Kısacık’ın, TYY’ye ilişkin benzer tüm soruları yanıtlayan değerlendirmeleri ve okuruma yanıtı bakın şöyle:
“Birden çok parselde kurulu siteler için toplu yapı yönetimine geçmek gereklidir. Tek parselde kurulu siteler için toplu yapı yönetimine geçmek diye bir zorunluluk söz konusu değildir. Bu konu hep yanlış anlaşılmaktadır.
Okurumuz sitesinin tek parselde mi birden çok parselde mi kurulu olduğunu belirtmemiştir. Biz her iki ihtimale göre cevap verelim.
TYY’YE GEÇMEKLE GEÇMEMEK ARASINDA BİR FARK VAR MI?
İçişleri Bakanlığı, 26 Nisan tarihli “Tam Kapanma Tedbirleri” genelgesiyle site yöneticilerine şu görevi verdi:
“Tam gün uygulanacak sokağa çıkma kısıtlaması tedbirinin konut sitelerinde de uygulanmasını temin etmek amacıyla site yönetimlerine sorumluluk verilecek. Site içerisinde izinsiz şekilde dışarı çıkan kişilerin, özellikle çocukların ve gençlerin ikametlerine dönmeleri konusunda uyarılmaları sağlanacaktır.”
Yöneticiye ilk kez verilen ve büyük tartışma yaratan yeni görev ile ilgili tüm merak edilenleri ve okurlarımdan gelen soruları İstanbul Barosu Kat Mülkiyeti Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Mustafa Şeref Kısacık yanıtladı. Bakın şöyle:
1)İÇİŞLERİ YÖNETİCİLERE GENELGEYLE UYARI GÖREVİ VEREBİLİR Mİ?
“İçişleri Bakanlığı genelge ile yöneticilere böyle bir görev ve sorumluluk veremez. Kanundan kaynaklanmayan bir sorumluluk genelge ile getirilemez. Suçta ve cezada kanunilik ilkesi vardır. Bu genelgeye dayalı olarak yaptırım uygulanırsa; hukuki dayanak yoksunluğu nedeniyle iptal edilmesi gerekir. Ancak, genelge ile böyle bir görev verilemeyecek olması, yöneticinin pandemi döneminde hiçbir şekilde görev ve sorumluluğu olmadığı anlamına gelmez. Konuyu Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK) hükümlerine göre değerlendirmek gerekir.
2)YÖNETİCİNİN HİÇ SORUMLULUĞU YOK MU?
KMK’nın 35 ve 38. maddelerinde yöneticinin görevleri ve sorumluluğu gösterilmiştir. Bir yönetici, Yönetim Planı (YP) ve Genel Kurul (GK) kararına göre hareket etmek zorundadır. Her sitenin YP farklıdır. Bu nedenle yöneticinin pandemi dönemindeki görev ve sorumluluklarının ne olduğunu öğrenmek için önce YP sonra GK kararlarına bakılmalıdır. Pandemi dönemine ilişkin olarak GK’da yöneticiyi ilgilendiren bir karar alındıysa; yönetici buna uygun davranmak zorundadır. Zira, KMK’nın 38/1 maddesine göre yönetici bir vekil gibi sorumludur. Vekil gibi işini zamanında ve özenle yapmalıdır. Aksi halde sorumlu olur
HAYATIMIZ kayıt altında. Her sitenin hatta her apartmanın artık güvenlik kamerası var. Bina girişi ve çevresine ek, kat koridorlarına hatta asansörün içine dahi kamera yerleştiriliyor. Bu da büyük tartışma yaratıyor.
Çok sayıda site ve apartman yöneticisi okurum güvenlik kamerası konusunun kat mülkiyeti hukuku açısından değerlendirilmesini, hangi kriterlere göre yerleştirildiklerinde hukuka aykırılık taşınmayacağını öğrenmek istiyorlar. Kameralardan rahatsız olan okurlarım ise bu kameraları nasıl söktürebileceklerini soruyorlar. Yanıtları İstanbul Barosu Kat Mülkiyeti Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Mustafa Şeref Kısacık’tan:
KATLARA VE ASANSÖR İÇİNE KAMERA TAKILABİLİR Mİ?
“Güvenlik kamerası kullanımındaki asıl amaç ortak alanda güvenliğin sağlanmasıdır. Hukuka aykırılıkların tespiti ise yan amaçtır. Site ve apartmanlar güvenlik kamerası yerleştirirken, güvenlik ihtiyacı ile kişisel verilerin korunması/özel hayatın gizliliği arasında denge kurmalıdırlar. Katlara ve asansör içine kamera takılması hakkın kötüye kullanılması boyutuna gelir, ölçüyü aşarsa hukuka aykırı olur.
MAHKEME KARARIYLA SÖKTÜRÜLEBİLİR
Site genel kurulunda (GK) böyle bir karar alınırsa, bu karara katılmayan/karşı olan muhalifler GK kararının iptali için hukuk yollarını kullanabilirler. Sulh Hukuk Mahkemesine gidebilirler, mahkeme kararıyla bu alanlardaki kameraları söktürebilirler.
YÖNETİCİ TEK BAŞINA KAMERA KOYABİLİR Mİ?
VAKA, ölüm, yoğun bakıma yatma oranları mutasyonlu virüs yüzünden çok arttı. İki haftalık tedbir amaçlı kısmi kapanmayla birlikte artık daha çok evdeyiz.
Sitede koronavirüs olanların isimleri kendilerine sorup izin alınarak veya izinsiz tüm site sakinleri ile paylaşılabilir mi? Tedbir amacıyla site girişine asılarak ya da e-posta yoluyla tüm site sakinlerine gönderilebilir mi? Yönetici, site içinde maske takmayanlara veya sosyal mesafe kuralına uymayanlara para cezası verebilir mi? Bu hafta en çok sorulan sorulardı.
EVDEN ÇALIŞANLAR: YÖNETİCİM KOMŞUMA GÜRÜLTÜ DAVASI AÇABİLİR Mİ?
Evden çalışanlar ise komşu gürültüsünden şikâyetçi. Yalıtımı zayıf eski binalarda oturanlar şikayet ettikleri ve talepte bulundukları halde yöneticinin bu kat maliklerine ceza vermediğinden ve dava açmadığından yakınıyor. “Görevi değil mi?” diye soruyorlar.
Bu sorularınızı İstanbul Barosu Kat Mülkiyeti Hukuku Komisyonu Başkanı 37 yıllık avukat Mustafa Şeref Kısacık’a sordum. Kısacık’ın, sorularınıza ayrıntılı yanıtları bakın şöyle:
KORONAVİRÜS OLANLARIN İSİMLERİ AÇIKLANAMAZ
COVID olanların isimlerini açıklamak Kişisel Verileri Koruma Kanunu çerçevesinde mümkün değil. Çünkü, bu bir sağlık verisi. Özel nitelikli kişisel veri niteliği taşıyor. Bu kişilerin rızasını almak isimlerini açıklamak için yeterli değil. Pandemi nedeniyle kim olursa olsun zaten tedbir almakla yükümlüyüz.
Etrafı duvarlarla çevrilmiş, kapısına güvenlik konulmuş her yerleşim yeri, hukuki anlamda site (toplu yapı) olmayabilir. Site içerisindeki sosyal tesisler size ait olmayabilir. Sitenizin sınırları içerisinde gözüken her alan da sitenize ait olmayabilir. Halkın da rahatlıkla yürüyerek geçebileceği kamuya terk edilmiş alanlar/yollar bulunabilir. İstanbul’da ortasından devlet yolu geçen böyle siteler var.
YP’NİZ MATBU OLMAMALI
Çoğumuzun bırakın incelemeyi, görmediğimiz hatta varlığını bile bilmediğimiz YP’leri, sitenin yönetim tarzını, ortak alan yer ve tesislerin kullanma maksat ve biçimini, sitenin yönetimine ilişkin tüm kuralları düzenler.
Yönetim Kurulu-Denetim Kurulu seçiminden, ortak giderlere, katılım oranına, gecikme tazminatı, faiz oranından, ortak alan yer ve tesislerin kullanımına kadar site yönetimiyle ilgili tüm hususları düzenleyen YP kat maliklerini ve diğer site sakinlerini bağlayan bir sözleşme niteliğini taşır.
Tek cümle ile YP’ler apartman ve sitelerin ana (temel) yasasıdır. Site sakinleri arasında çıkabilecek uyuşmazlıklarda kapısını çaldığınız mahkeme ilk önce YP’nize bakıyor. Bu kadar önemli olan YP’leri kırtasiyelerde satılan matbu YP olmamalı. İnternetten indirilmemelidir. O siteye özgü hazırlanmalıdır. İçinde alışveriş merkezleri, müstakil villalar, bloklar, hatta okul, stat, hastane bulunan kompleks yapıların site adı altında birlikte yönetilmeye çalışıldığı günümüzün bir gerçeği. Bu denli karmaşık yapılardan oluşan büyük bir sitenin ana (temel) yasası olan YP’nin o siteye özgü/özel hazırlanmasının ne kadar önemli olduğu açıktır. Bu da gösteriyor ki, YP’ler o siteye özgü bir şekilde uzman avukatlara hazırlatılmalı. İstanbul Barosu Kat Mülkiyeti Hukuku Komisyonu Başkanı 37 yıllık avukat Mustafa Şeref Kısacık’ın düzenlediği, benim de katıldığım dört günlük eğitimdeki en kritik uyarılardan biri buydu. Kısacık’ın, avukatların yanında, ev sahiplerinin, kiracıların, yönetim firması sahiplerinin/çalışanlarının, site yönetici ve denetçilerinin bilmesi gereken toplu yaşam hukukuna dair değerlendirmeleri şöyle:
SİTENİZİN/EVİNİZİN DEĞERİ DÜŞEBİLİR
Lüks bir siteden servet değerinde ev alırken, dikkat edin. Tapu kaydına, vaziyet planına, projesine, YP’ye bakın. Sitenizin içerisinde kamuya terk edilmiş yer var mı inceleyin. Sitenizin ortasından otoyol geçebilir, otoyol geçince siteniz ikiye üçe bölünebilir. Sitenin havuzu, otoparkı, sosyal tesisleri yolun karşısında kalabilir. Bir günde dairenizin değeri yarı yarıya düşebilir.