Paylaş
* Öğün sayınızı artırın. Küçük porsiyonlar halinde günde 5-6 öğün yiyebilirsiniz. Sık sık ve az az yemeniz kendinizi daha enerjik hissetmenizi sağladığı gibi şişkinlik ve yorgunluğunuzu da azaltacaktır.
* Düzenli ve sürekli sıvı alın. Yorgunluk çoğu kez susuzluğun ve sıvı eksikliğinin belirtisidir. Günde en az 8-10 bardak su içerek enerji düzeyinizi koruyabilirsiniz.
* Hamur işlerinden uzak durun, hayvansal yağları terk edin. Birçok araştırma fazla miktarda hayvansal doymuş yağ ve hamur işi tüketenlerde yorgunluk ve halsizlik şikâyetlerinin daha sık olduğunu ortaya koymaktadır.
* Daha çok meyve yiyin. Özellikle glisemik indeksi düşük, lif ve posa miktarı yüksek, antioksidan kapasitesi fazla meyveleri gün boyu küçük porsiyonlar halinde tüketmeniz enerji düzeyinizi artırır. Elma, şeftali, siyah erik, kiraz ilk tercihleriniz olmalıdır.
* Atıştırma alışkanlığınızı değiştirin. Sık sık atıştırıyorsanız, sadece atıştırma seçeneklerinizi değiştirerek enerji düzeyinizi yükseltip, yorgunluğunuzu azaltabilirsiniz. Ayrıca kilo almaktan korunabilir, hatta birkaç kilo verebilirsiniz.
* Patates, mısır cipsi ve kuruyemişler yerine taze hazırlanmış sebze çubukları (kabak, salatalık, yeşil veya kırmızıbiber) tercih edin.
* Küçük şekerlemeler, çikolatalar veya pastalar yerine kuru veya taze meyveler (kuru veya taze elma, erik, kayısı) tüketin.
* Dondurma yerine dondurulmuş üzüm taneleri veya dondurulmuş küçük kavun ve şeftali parçaları yiyin.
* Yağlı, tuzlu krakerler yerine tuzsuz badem, fındık ya da cevizi tercih edin.
* Mayonez veya kremalı salata sosları yerine sirke, limon suyu veya balzamik sosları deneyin.
BİR TEST
Ne kadar yorgunsunuz?
* Sabahları uyanmakta zorluk çekiyor musunuz?
* Sabah kalktığınızda tam olarak açılabilmek için bir fincan kahveye ihtiyaç duyuyor musunuz?
* Her zaman kendinizi yorgun hissediyor musunuz?
* Kendinizi sıkıntılı, sinirli ve endişeli hissediyor musunuz?
* Konsantre olmakta zorlanıyor musunuz?
* Şeker, kafein (çay, kahve, kolalı içecekler) veya sigarayı çok kullanıyor musunuz?
* Şeker, kafein tükettikten ya da sigara içtikten sonra baş ağrınız veya baş dönmeniz var mı?
* Kahve, kafeinli içecekler ve sigaraya bağımlı olduğunuzu hissediyor musunuz?
* Herhangi bir neden yokken sürekli kızgın ve hiddetli misiniz?
* Ruh haliniz dalgalanmalar gösteriyor mu?
* Geceleri uyumakta zorlanıyor musunuz?
* Sürekli kendinizi sorunlarla uğraşırken buluyor musunuz?
* Yaşamınızda korku, tehlike ve hüzün duygusu çok sık yer alıyor mu?
Değerlendirme
Her soru 1 puan değerindedir.
5’in altı: Enerji düzeyiniz iyi.
5-10 arası: Enerjiniz azalıyor, yorgunluk kapıda bekliyor!
10 ve üstü: Yorgunluk sizin başlıca sorununuz haline gelmiş gibi görünüyor. Nedenini araştırıp tedavi olmanızda fayda var.
Çilek mideye iyi geliyor
Baharla birlikte “çilek günleri” de başladı. Çileğin yalnız damağınıza değil, midenize de iyi geldiğini biliyor musunuz? Çilek yemek mide ülseri oluşumunu engelleyebiliyor hatta var olan ülserin düzelmesini sağlıyor.
Bir laboratuvar çalışması sonucu deney farelerinde elde edilen bu sonuç eminiz “çileksever”lerin yüzünü güldürecektir. Bilim adamları, çilekteki antioksidan maddelerin (C vitamini, ellajik asit ve diğerleri) mideyi kaplayan mukozayı sanki bir iltihap kurutucu gibi koruduğunu, ayrıca bağışıklığı güçlendirip enzimleri artırarak direnci yükselttiğini düşünüyorlar.
Hem görünümü, hem kokusu, hem de lezzeti güzel bu meyvenin 100 gramının yaklaşık 32 kalori olduğunu da anımsatalım. Mevsimi gelmişken bu lezzetli ve faydalı meyveyi sıkça tüketin derim. DR. EVREN ALTINEL
“Doğal” ürünler ne zaman güvenli değil?
Bitkisel desteklerin etiketlerinde “doğal” yazdığı için güvenli olduklarını düşünebilirsiniz. Fakat birçok bitkisel destek, bazı reçeteli veya reçetesiz ilaçlarla birlikte alındığında sizin için zararlı olabilir.
Gebe ya da süt veren bir anneyseniz ya da aşağıdaki sağlık sorunlardan herhangi birine sahipseniz, bitkisel ürün kullanmadan önce doktorunuza başvurmanız zorunludur.
* Yüksek kan basıncı.
* Tiroit problemleri.
* Depresyon veya diğer psikiyatrik problemler.
* Parkinson hastalığı.
* Büyümüş prostat bezi.
* Kan hastalıkları, pıhtılaşma problemleri.
* Şeker hastalığı.
* Kalp hastalığı.
* Epilepsi.
* Glokom (göz tansiyonu artışı).
* Felç veya geçirilmiş organ nakli.
Hangi tip ilacı kullanırsanız kullanın, hangi tıbbî durum altında bulunursanız bulunun, bitkisel bir desteği almadan önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
Paylaş