Paylaş
Ünlü bir yazara göre, “sizi rahatlatıp keyiflendiren, lezzetli, ucuz ve kalorisiz süper bir besin arıyorsanız ve ayrıca o besinin tansiyonunuzu düşürmesini, damarlarınızı korumasını, kalp sağlığınızı destekleyip güneşin cildinize verdiği hasarı onarmasını, hatta sizi kanser, osteoporoz, felç ve kalp krizi risklerinden korumasını, katarakt ve diş çürümesi risklerinizi azaltıp alerji eğiliminizi dizginlemesini istiyorsanız, çay içmelisiniz”. (*)
Biz “çaysever” bir milletiz. İyi ki de öyleyiz. Çayı güzel demler, çay keyfini pek severiz. Yakın zamana kadar yalnızca siyah çayı bilirdik. Son yıllarda yeşil çay da gündemimize girdi.
Yeşil çayın siyah çaydan çok daha sağlıklı olduğu düşüncesiyle siyah çayı terk edenlerimiz bile oldu! Ama genelde millet olarak yeşil çayın tadını pek sevemedik. Haksız da sayılmayız! Yeşil çay içenlerin çoğu onu “sağlığıma iyi gelsin” diye “şifa niyetine” içiyor.
Peki, bu bilgi ne kadar doğru? Yeşil çay ile siyah çay arasında zannedildiği kadar önemli bir sağlık farkı var mı?
ARADA CİDDİ BİR FARK YOK
Yakın zamana kadar ben de yeşil çayın siyah çaya sağlık bakımından ciddi ölçüde fark attığını düşünüyordum. Bazı uzmanlar bu düşüncenin doğru olmadığını, “sağlık yararı” bakımından iki çay arasında ciddi bir fark bulunmadığını söylüyor.
Onlara göre, çayın içinde yüzlerce doğal kimyasal var. Üzerinde en çok durulanlar “polifenol” yapısında olanlar. Bunlara kısaca “flavonoid” deniyor.
Çaydaki en güçlü polifenol, kateşin olarak da bilinen “epigallokateşingallat” (EGCG) isimli madde. Bu maddenin çok güçlü bir antioksidan olduğu biliniyor.
Bir çalışma, EGCG’nin C vitamininden 20 kat daha güçlü bir antioksidan olduğunu ortaya çıkardı.
SİYAH ÇAY DAHA LEZZETLİ!
Bir fincan demlenmiş siyah çayda yaklaşık 268 mg ve bir fincan yeşil çayda yaklaşık 316 mg flavonoid var. Yani içindeki doğal mucizeyi dikkate aldığımızda ikisi arasında çok ciddi bir fark olduğunu söylemek güç. Çayın yeşili de, siyahı da faydalı.
Eğer siyah çayın özellikle de değişik lezzetlerle güçlendirilmiş olanların ve semaver çayının tadı içim ve keyfi dikkate alındığında ben kendi payıma -o pek de hoş olmayan tadını da dikkate alarak- yeşil çay konusundaki ısrarımdan vazgeçtim.
Bazen bir-iki bardak yeşil çay da içiyorum ama genelde tercihimi siyah çaydan yana kullanıyorum.
(*) SÜPER BESİNLER/Dr. Steven Pratt/Klan Yayınları…
Farkın nedeni...
İster yeşil ister siyah çay için, bütün çaylar aynı bitkiden elde ediliyor. Bitkinin adı Camellia sinensis.
Aradaki fark, toplandıktan sonra yapraklara uygulanan işlemlerden kaynaklanıyor.
Yeşil çaya ciddi bir işlem yapılmıyor. Kurutulup tüketime sunuluyor.
Siyah çaya gelince: Çay yaprakları toplandıktan sonra önce fermente ediliyor, daha sonra da karartılıp lezzetleri keskinleştiriliyor.
İşte bu fermantasyon işlemi sağlığa yararlı EGCG’nin bir miktar azalmasına yol açıyor.
İçindeki flavonoidler belki bir miktar azalıyor ama fermantasyon işlemi siyah çayı daha keyifli bir içecek haline getiriyor.
Çayda kafein var mı?
Çayda da bir miktar kafein var ama sağlığa zarar verecek boyutlarda değil.
Siyah çayda yeşil çaydan biraz daha fazla kafein bulunuyor. Bir fincan siyah çay 40, yeşil çay 20 mg civarında kafein içeriyor.
Bu nedenle “dekafeine çay” yani “kafeinsiz çay” içmenin bir anlamı yok, çay içenlerde kafeinin yan etkileri zaten pek görülmüyor.
Eğer uykunuzun kaçacağından korkuyorsanız, çayı sabah erken saatlerde için ve kafein içeriği daha düşük olan yeşil çayı tercih edin. (*)
Egzersizden önce için
Sabah egzersiz yapmadan içilen bir fincan yeşil ya da siyah çayın yaklaşık 30 dakika içinde kandaki flavonoid antioksidan seviyesini artırdığı ve bu durumun hücreleri egzersiz sırasında üretilen serbest radikallere karşı koruduğu söyleniyor. Bence faydalanılması gereken güzel bir bilgi. (*)
Ballı limonlu çay daha faydalı
Çaydaki polifenollerden daha çok yararlanmak istiyorsanız onu tatlandırmak için şeker yerine polifenol zengini bal ekleyin ve bir-iki ince dilim limon ilave edin. Ayrıca uzun süre demlemekten ve çok
sıcak içmekten
kaçının.
Paylaş