Yeni yılda önce sağlık

Birkaç gün sonra yeni bir yıla merhaba diyeceğiz.

Haberin Devamı

Çoğu alanda yeni başlangıçlar yapmaya çalışacağız. Yeni yıl planlarımızı yaparken işin sağlık yanını da ihmal etmememiz lazım. Önceliği de kronik hastalıklara vermemizde fayda var.


HER yıl gibi 2015’e de farklı ve yeni umutlarla giriyoruz. Ben kendi adıma daha güzel, daha keyifli ve daha huzurlu bir yıl beklentisi içindeyim. Daha önce de “ensemi hiç karartmadım” ama nedendir bilmiyorum 2015’e bundan önceki yıllardan daha iyi umutlar yükledim. Önümüzdeki yıl daha iyi sosyal ve ekonomik şartlar içinde, daha huzurlu bir yıl geçireceğimize inanıyorum, inşallah yanılmam...


ŞEKER, TANSİYON...


Her yeni yıl aslında bir yıl daha yaşlanmak anlamına da geliyor. Yaşımız ilerledikçe başımızı ağrıtabilecek sorunların çoğu, topluca “kronik hastalıklar” adını verdiğimiz sağlık sorunlarıdır: Şeker hastalığı, hipertansiyon, kilo fazlalığı, romatizmal sorunlar, bellek problemleri/Alzheimer hastalığı, Parkinson hastalığı, kanserler, damar sertliği ve bununla ilişkili beyin ve kalp damar bozuklukları ve bunların neticesi olan kalp krizleri, felçler...

Haberin Devamı


SAĞLIK SİZİN ELİNİZDE


Listeyi daha da fazla uzatıp canınızı sıkmak istemem. Hatta size iyi bir haber bile verebilirim: Her gün bir yenisi tamamlanan binlerce bilimsel çalışma gösteriyor ki eğer bazı temel noktalara dikkat edebilirsek kronik hastalıkların ortaya çıkışını geciktirmek de, mevcutların hızını kesmek veya yavaşlatmak da bizim elimizdedir. İsterseniz önce şu kronik hastalıklar konusunu biraz daha açıklayalım, sonra da onları önlemenin nasıl olacağını özetlemeye çalışalım.
Yaşımız ilerledikçe beden ve ruh organizasyonlarımız geçip giden zamandan daha fazla etkileniyor, yıpranıp eskiyor. İşin kötüsü bu etkilenme yaşımız ne kadar ileriyse o kadar şiddetli oluyor. Ayrıca biz ne yaparsak yapalım, ne kadar dikkat edersek edelim zaman hükmünü mutlaka ve bir şekilde icra ediyor. Neticede 70 yaşındaki bir kalp, bir akciğer, bir beyin 50’li yaşlardakine göre daha fazla ve hızla eskiyor. Damarlar sertleşmeye, eklemler koflaşmaya, cilt kırışmaya, saçlar dökülüp kırlaşmaya, ruh yorulmaya mahkûm hale geliyor. Özetle yaşlanmanın etkilerinden kurtulmamız olanaksız.

Haberin Devamı


YAŞAM TARZI TIBBI


Fakat son yıllarda “yaşam tarzı tıbbı/lifestyle medicine” diye yeni bir kavram geliştirildi. Biz doktorlar sadece hastalık tedavi etmenin yeterli olmadığını, hastalıkları önlemenin, hızlarını kesip etkilerini hafifletmenin de mühim bir konu olduğunu yeniden fark ettik. Ayrıca yaşam tarzının da ne kadar önemli bir belirleyici olduğunu da öğrendik.
Anlatmak istediğim şey şu: Nasıl yaşadığımız, hayatı nasıl yorumladığımız, onunla nasıl ve ne gibi ilişkiler kurduğumuz, hangi seçimleri yaptığımız zannettiğimizden çok daha önemli bir konudur. Doğru yaşam alışkanlıkları geliştirebilirsek eğer önlenebileceğimiz, diyelim ki önleyemedik başımıza gelmelerini engelleyebileceğimiz, farz edelim ki başımıza geldiler etkileri hafifletilebileceğimiz problemler.

Haberin Devamı

ÇÖZÜM ORTAĞI OLALIM


Yeter ki biz aynı yanlışları ısrarla tekrarlayıp durmayalım. Yeter ki biz, çözümü sadece doktorlara, onların yazacağı haplara, şuruplara, yapacakları ameliyatlara emanet etmek yerine sorunların “çözüm ortağı” haline de gelebilelim. Emin olunuz ki o zaman her şey daha güzel olacak, hayat daha keyifli hale gelecek.


Kronik sorunlar hangileri

40’lı yaşlardan sonra yavaş yavaş ortaya çıkan, varlıkları 60’lı yaşlarda belirginleşip 70’li yaşlarda neredeyse çiçek açan bir grup yaşlılık probleminin ortak bir adı var: Kronik hastalıklar. Bu grupta yer alan başlıca sağlık sorunları ise şunlar...
İnsülin direnci, gizli ya da açık şeker hastalığı
Hipertansiyon
Damar sertliği
Parkinson hastalığı
Alzheimer hastalığı
Osteoporoz
Osteoartrit
Kanserler
Kilo sorunu/Obezite

Haberin Devamı



Beyninize güvenin

YAŞLANMADAN en çok etkilenen organların başında beyin geliyor. Nedeni bu mükemmel organın zannettiğimizden çok daha üstün bir organizasyona sahip olması. Sayıları yüz milyarları geçen hücreler ve bu hücreleri birbirine bağlayan bağlantılar, inanılmaz bir yapısal bütünlük, bölgesel hatta hücresel özgürlük içinde hiç aksamadan tıkır tıkır çalışıyor. ‘Incognito/Beynin Gizli Hayatı’ isimli eserin yazarı David Eagleman bu mükemmeliyeti şu cümlelerde özetlemiş: “Beyinde milyarlarca nöron bulunduğunu düşünecek olursak, beyin dokusunun tek bir santimetreküpünde, Samanyolu gök adasındaki yıldızların sayısı kadar bağlantı olduğunu söyleyebiliriz.” Kendinizi tembel ya da kalın kafalı hissettiğiniz zamanlarda, aslında gezegendeki en çalışkan ve en parlak nesne olduğunuzu düşünüp moralinizi yükseltebilirsiniz. İnanılmaz bir hikâyedir bizimkisi.

Haberin Devamı

2015 için bazı tavsiyeler

Sağlık sorunlarınızın çözüm ortağı olun, çözümü sadece doktorların sırtına yüklemeyin.
Hastalanmamaya, hastalıklardan korunmaya daha çok ağırlık verin. Sağlığı bozan temel hataların öncelikle beslenme yanlışları ile ilişkili olduğunu unutmayın.
Günde en az 5000 adım atmanın bir yolunu bulun.
Sağlığınızı izleyin. Sağlıksızlık işaretlerinin nedenlerini araştırmakta geç kalmayın.
Uykunuzdan taviz vermeyin.
Alkolü abartmayın, sigaraya elinizi sürmeyin.
Gereksiz yere ilaç kullanmayın. Bitkisel hapları, vitamin ve mineralleri rastgele yutmayın.
Yıllık sağlık kontrollerinizi ihmal etmeyin. Kendinize zaman ayırın. Gezin, dinlenin, eğlenin.
Gülümseyin.
Balık yiyin. Yoğurdu ve kefiri unutmayın. Yumurta ve bulgura yer ayırın.
Kahvaltı yapın.
Sosyal gruplara katılın.
Esneme egzersizlerini ihmal etmeyin.

Yazarın Tüm Yazıları