Paylaş
İşte o yazının ayrıntıları...
UNUTMAYIN
DOST FARKLI ARKADAŞ TANIDIK FARKLI
DUNBAR’a göre, yetişkin biri için özellikle yaşlılık yolculuğu süresince en fazla “5 DOST, 150 ARKADAŞ, 500 TANIDIK” yeterli oluyor. Dr. Dunbar “dostlar”ı yani dost bellediğiniz insanları “OMUZUNDA AĞLAYABİLECEĞİNİZ VE ‘DÜNYAM YIKILIYOR’ DEDİĞİNİZDE HER ZAMAN YANINIZDA BULABİLECEĞİNİZ ŞOVALYE KİŞİLER” olarak tanımlıyor. Yine Dr. Dunbar’a göre, dostlarınızın sayısı genelde 5’i pek geçmiyor, geçemiyor. Çoğu insanın beyni ve duygusal yapılanması da zaten “güvenebileceği 5 dost”u yeterli buluyor. Peki, ya diğerleri? Arkadaşlar ve tanıdıklar ne olacak? Yanıtlar için buyurun...
AKLINIZDA OLSUN
İLİŞKİLERİNİZE SAHİP ÇIKIN
PROF. DUNBAR’a göre, beynimizde arkadaşlar için ayrılmış duygusal kontenjanımız ortalama 150 civarında. Bir başka deyişle beynimizde önemli duygusal süreçleri/ilişkileri yürütmek için sadece 150 odacık var. Gençlik dönemimizde dost ve arkadaş sayısı bakımından daha şanslıyız. Bu sayı yaşımız ilerledikçe düşüyor. Bunun başlıca nedenlerinden biri yaşlandıkça çocuklar ve torunlarımıza yani ailemize daha fazla zaman ayırma arzumuzun yoğunlaşması. Bu arada yaşımız ilerledikçe dost ve arkadaş grubumuzda vefat edenler de oluyor, bu da önemli bir etken. Ve genelde yaşlı insanlar kaybettikleri dost ve arkadaşlarının yerlerini doldurmak için gençler kadar pek istekli değiller, yeterli çabayı göstermiyorlar.
ÖNEMLİ
GÖZDEN IRAK OLAN GÖNÜLDEN DE IRAK OLUR
PROF. ROBIN Dunbar’a göre, bizim sık sık kullandığımız “Gözden ırak olan gönülden de ırak olur” atasözünün bilimsel temelleri de var. Dostluğu sürekli kılmanın en etkili yolu ilişkiyi kesmemek, sürekli kılmaya gayret etmek. Dunbar’ın bir numaralı tavsiyesi ise dostlarınızla daha sık bir araya gelmeniz, yani fiziksel temasınızı sürdürmeniz. Fiziksel temas beyinde daha çok “mutluluk molekülü (endorfin)” üreterek dostluğu güçlendiriyor, pekiştiriyor, sürekliliğini destekliyor. Dostlar ve arkadaşlardan uzaklaşma durumunda ise duygusal/ruhsal uyarılar ortadan kalkıyor, “dostluk” ve “arkadaşlık” yerini yaklaşık 3 yıl içinde “tanıdıklık”a bırakıyor. Prof. Dunbar’ın altını ısrarla çizdiği önemli bir ayrıntı da şu: Kalıcı ve sağlam ilişkilerinizi korumak, dost ve arkadaşlarınızla ilişkilerinizi sürekli kılmak istiyorsanız onları “HAFTADA EN AZ BİR KEZ” görmeniz lazım. Telefon görüşmeleri, e-postalar, mesajlaşmalar ve diğer iletişim araçları fiziksel temas kadar “dostluk koruyucu ilaçlar” değil.
DEDİK, OLDU
ANTİDEPRESAN İLAÇ SATIŞINDA PATLAMA VAR
PANDEMİNİN başından bu yana bu köşede ısrarla şu bilginin altını çiziyoruz: COVID-19 pandemisi beraberinde mutlaka ama mutlaka 3 ayrı pandemi daha getiriyor. BİR, obezite pandemisi. İKİ, uykusuzluk pandemisi. ÜÇ, depresyon pandemisi. Bilimsel araştırmalar bu düşüncemizi çoktan doğruladı. Sağlık Bakanlığı görevlileri de aynı doğrulamaları tekrarlıyor.
Bakanlık verilerine bakılırsa son 11 yılda antidepresan ilaç kullanım miktarı yaklaşık yüzde 70 artmış. Depresyon pandemisindeki bu dikkat çekici gelişmeyi psikiyatri uzmanı arkadaşlarım da doğruluyor. Daha önce de gündeme getirmeye çalıştım. Hemen ve acilen Sağlık Bakanlığı bünyesinde bir RUH SAĞLIĞI KONSEYİ oluşturmak ve bu konseyin/bilim kurulunun önerileri doğrultusunda yeni çözümler üretmek gerekiyor.
KESİP SAKLAYIN
KIŞA HAZIR MISINIZ?
KIŞ yaklaşıyor ve önümüzdeki kışın öncekilerden daha çetin geçeceği anlaşılıyor. Mücadele için de her şeyden evvel sağlam ve güçlü bir bünyeye sahip olmak gerekiyor. Bu nedenle daha önceki yıllarda da gündeme getirdiğimiz “Kış hazırlığı için 10 mühim soru”ya dikkatli ve ciddi yanıtlar vermek zorundayız. İşte o sorular...
1- D vitamini stoklarınız yeterli mi?
2- B12 rezervleriniz kâfi mi?
3- Probiyotik gücünüz iyi mi?
4- Yeteri kadar prebiyotik besin yiyor musunuz?
5- Protein tüketiminiz yeterli mi?
6- Omega-3 depolarınız dolu mu?
7- Her gün C vitamini kazanıyor musunuz?
8- Antioksidan kapasiteniz güçlü mü?
9- İki beyazdan (un, şeker) uzak duruyor musunuz?
10- Alkol tüketiminize dikkat ediyor musunuz?
OKUR SORUSU
SABAH AÇ KARNA LİMONLU ILIK SU NEDEN İYİ GELİR
* Midenizi ve bağırsaklarınızı sindirime hazırlar, faaliyete geçirir.
* Alkali gücünüzü takviye eder.
* Böbreklerinizi çalıştırır.
* Midenizi destekler.
* Ağız kokusunu engeller.
* Tonik etkisi ile uyarır, dinçlik ve iyilik hissi verir.
* Metabolizmanıza vites yükselttirir.
* Cildinizi nemlendirir.
NOT: Etkili bir limon suyu kürü için suyu kaynatmayıp sadece ısıtın. İçine yarım taze sıkılmış limon suyunu o anda ekleyin. Limon tuzu veya hazır limon suyu kullanmayın. Limon suyunun miktarını ise midenizin hassasiyetine göre ayarlayın.
Paylaş