Yeni bin yılın insanı, sadece sağlıklı yaşamı değil, kaliteli bir hayat sürmeyi de hedefliyor.
Çocuklarını daha temiz bir çevrede büyütmeyi, daha sağlıklı işyerlerinde çalışmayı, temiz, oksijeni bol bir hava solumayı, istediği zaman istediği yere gitmeyi, daha çok gülüp eğlenmeyi arzuluyor. Sağlığı iyi olsun, beden ve ruhu güçlü kalsın, dost, güvenli, huzurlu bir ortamda yaşlansın istiyor...
Bunun en önemli nedeni yaşlılık algılamasındaki değişimler. Modern tıp, yaşam sürenizi uzatmayı başarmıştır ama yaşam kalitesini artırmak için daha fazlası gerekiyor. Eğer yaşam kaliteniz artmazsa, uzun da yaşasanız mutlu, huzurlu ve keyifli biri olamazsınız. Belki de bu nedenle yaşlılık algılaması hálá bir bilgelik ve zarafet algılamasından çok kasvetli ve hasta bir insanı anımsatıyor. Gerçekten de yaşlılık çoğumuz için hálá hastalıkla eş anlamlı bir sözcüktür, yaşlanmak biraz da hastalanmaktır! Yeni yıl bu algıyı değiştirmek için en uygun zamandır.
Yaşlanmama mümkün değil
Yaşlandıkça daha çok sağlık problemleriyle karşılaşacağınız doğrudur. Yaşınız ilerledikçe görmeniz, işitmeniz yiyip içmeniz, dolaşıp gezmeniz ve hatta nefes alıp vermenizde sorunlar yaşayacaksınız. Daha kolay yorulacaksınız. Uykunuz eski tadını kaybedecek, sizi eskisinden az dinlendirecek. Belleğiniz olur olmaz zamanlarda sizi aldatacak, üzecek. Ama bütün bunları daha ölçülü kabul edilebilir düzeylerde tutmak elinizde.
Yaşlanmayı yavaşlatmak mümkün
Yaşlılık sorunları mutlaka ağır ve ilerleyici olmak zorunda değildir. Yaşlıların çoğu beslenme ve yaşam biçimiyle kolayca önlenebilecek, en azından yavaşlatılabilecek sağlık sorunlarından şikayetçidir. Araştırmalara göre yaşlılık döneminde karşılaşılan kanserlerin yüzde 30-40’ı beslenme ve yaşam biçimiyle ilişkili. Bilimsel çalışmalar kalp-damar hastalıklarının yarıdan fazlasının yiyip içtikleriniz ve yaşam seçimlerinizle ilişkili olduğunu ortaya koyuyor. Anlaşılan yaşam tarzınız -yiyip içtikleriniz, gezip gördükleriniz, uykunuz, stresiniz- hayat kalitenizin en önemli belirleyicisidir. Eğer yaşlanmanın hasarlarından korunmak, yaşlılığınızı keyifli ve mutlu bir süreç olarak geçirmek istiyorsanız, yaşam kalitenizi sık sık gözden geçirin. Doğrularınızı, yanlışlarınızı yeni baştan değerlendirin. Yaşlılığınızda da şimdiki gibi sağlıklı ve canlı kalmanın mümkün olduğunu unutmayın. Yeni yılda, beden ve ruh sağlığınıza iyi gelecek yeni, farklı ve güzel bir şeyler yapın.
BİRÖNERİ
Erkekler de kalsiyum almalı
Sadece kadınlar değil, yaşı ilerleyen erkekler de kalsiyum desteklerinden yararlanabilir. Osteoporoz her ne kadar erkeklerde daha az görülse de, erkekler de yaşla birlikte kemik kaybeder. Erkeklerin üçte birinde 75 yaşına gelinceye kadar osteoporoz görülmektedir. Kalsiyum ve D vitamini gençken kemik dokusunun oluşumu ve yaşla birlikte de kemik kaybını önlemek için çok önemlidir. Kalsiyum ve D vitamini destekleri kalça ve bel kemiğinde kırık riskini azaltır.
Kalsiyum: Erkekler her gün ne kadar almalıdır?
YAŞ Günlük Önerilen Kalsiyum Miktarı
49 veya daha genç: 1000 mg
50 veya daha yaşlı: 1200 mg
Vitamin D: Erkekler her gün ne kadar almalıdır?
YAŞGünlük Önerilen Kalsiyum Miktarı
49 veya daha genç: 200 IU
50-70: 400 IU
71 veya daha yaşlı: 600 IU
Eğer diyetinizle önerilen miktarlardan daha az kalsiyum ve D vitamini alıyorsanız, kalsiyum ve D vitamini destekleri almanız konusunda doktorunuza danışmanız gerekiyor.
Kilo yönetimine hazır mısınız
1- Aileniz veya arkadaşlarınıza rağmen yeni bir beslenme programı uygulayabilecekseniz,
2- Size destek olmayan veya sizi olumsuz etkileyen arkadaşlarınızla bir süre görüşmemeyi başarabilecekseniz,
3- Geçmişte kilo verme konusundaki başarısızlıklarınızın sizden kaynaklanabileceğini kabul ediyorsanız,
4- Yaşam tarzınızda önemli değişimler yapmaya ve önerilenleri mümkün olduğu kadar uygulamaya hazırsanız,
5- Haftada 3-4 saat egzersiz yapmaya kararlıysanız,
6- Olumsuz ve motivasyonunuzu azaltabilecek düşünceleri zihninizden uzaklaştırmayı başarabilecekseniz,
7- Hatalarınız ve kaçamaklarınız hakkında dürüst olmaya çalışacaksanız,
8- Hayatınızda kalıcı değişiklikler yapmakta samimiyseniz,
fazla kilolarınızı vermeye de, iyi bir kilo yöneticisi olmaya da hazırsınız demektir.
Çocukların kilolarına dikkat
Çocuklar özellikle, akranlarının onları nasıl gördüğü ve onlara nasıl davrandığı konusunda hassastır ve fazla kilo alay ve dışlanmayı beraberinde getirebilir. Obez çocuklardan yaşam kalitelerini puanlamaları istendi; sonuçta onların yaşam kalitelerini kanser nedeniyle kemoterapi gören çocuklar kadar düşük seviyede değerlendirme eğiliminde oldukları görüldü. Bu, çocuklar için dayanması çok zor bir çile.
Ancak aşırı kilolu olmak psikolojik zararın ötesinde sağlıkla ilgili ciddi sonuçları da taşır. Yetişkinlik döneminde obezlik ile diyabet, yüksek tansiyon, tıkanmış damarlar, kalp hastalıkları ve kalp krizi, felç, artrit (eklem hastalığı), bazı kanserler, kısırlık, astım ve uyku apnesi (uykuda solunum durması) gibi uyku bozukluklarının daha sık görülmesi bağlantılıdır. Aşırı kilolu çocukların obez yetişkinler olma olasılıkları daha fazla olduğundan, çocukluk dönemindeki kiloları onları yetişkinlik döneminde hastalık ve daha kısa bir yaşam riskiyle karşı karşıya bırakabilir.
DİYET GÜNLÜĞÜ
Sorularınız için:
manager@yasasinhayat.org
Tel: (0212) 236 73 00
Diyetisyen Nilüfer Bayram
Kurban Bayramı’nda beslenme
Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik, hem pişirmede hem de sindirimde zorluğa yol açtığı için özellikle mide-bağırsak hastalığı olanlar kurban etlerini hemen tüketmemeye özen göstermelidir. Kurban eti, buzdolabında bir gün bekletildikten sonra haşlama, ızgara veya fırında pişirme yöntemleri tercih edilerek tüketilmelidir.
l Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği daha yüksek olduğu için kalp-damar, diyabet ve yüksek tansiyon hastaları, Kurban Bayramı’nda yağsız veya az yağlı etleri tercih etmeli; aşırı et tüketmemelidir. Özellikle tedavi planları içinde uyguladıkları bir diyet programı varsa uygulamaya devam etmelidirler.
l Sağlığınızı bozmadan keyifli bir bayram geçirmek için günlük tüketmeniz gereken et miktarı 90-120 gram (3-4 köfte büyüklüğü) olmalıdır.
l Kurban Bayramı ile birlikte sebze tüketiminde de azalmalar posa alımınızı azaltabilir, buna bağlı bayram sonunda kabızlık şikayetlerinin olmaması için, sebzeleri etle pişirmeyi deneyebilirsiniz.
l Özellikle demir eksikliği olan kişiler etle birlikte bol salata ve yemek sonrasında bir iki porsiyon meyve tüketerek C vitamini alımı ile demir emilimlerini artırabiliriler.
l Bayramda ikram edilen tatlıların hepsinin tadına bakmak yerine seçici olmakta yarar var. Ayrıca günlük enerji alımınızı fazla artırmamak için ana öğünlerinizden birini bol salata ve sebze çorbası ile sadeleştirebilirsiniz.
l Bayramda tercih ettiğiniz tatlılar daha çok sütlü tatlılar ve meyve tatlıları olabilir. Bu günlerde özellikle çocukların fazla çikolata ve şeker tüketmeleri ishale neden olabilir. Dikkat!
Diyetimi bozmamak için bayramda neler yemeliyim? Tatlı yiyebilir miyim?
Diyetisyen
Güney Ayır
Bayram sonrası diyete dönüş
Bu sorunuza ayrıntılı cevap verebilmek için kaç kalorilik ve nasıl bir diyet yapıyorsunuz bilmem gerekiyor. Ayrıca ne zamandır diyet yapıyorsunuz bu da benim için önemli. Peki ne önemi var? Eğer aylardır diyet programını sürdürüyor ve olması gereken yani ayda iki ile dört kilo kaybını sağlayabiliyorsanız bu bayramı biraz daha rahat geçirebilirsiniz. Büyük kısıtlamalar yapmak yerine dört günlük bayramda size sunulan yemeklerin tadına bakarak kendinizi ödüllendirebilirisiniz. Bayramdan sonra yine beslenme programınıza dönüş yaptığınızda eğer vücut ağırlığında bir fazlalık gördüyseniz bile hemen kendinizi toparlayacaksınız. Eğer daha işin başındaysanız kendinize sadece ilk gün izin verin, tabii ki kalori hesabı yaparak. Mönüde tatlı varsa diyetinizdeki karbonhidrat ve yağ içeren yiyeceklerinizden azaltarak tatlınızı yiyebilir ve kilo kaybının sürmesi için bayramda bol bol yürüyüş yapabilirsiniz. Bayram tatilinde sevdiklerinizle güzel yürüyüşler yapmayı da ihmal etmeyin.