Yaş almak mı yaşlanmak mı

Hızlandırılmış bir zaman diliminde yaşıyoruz. Bunun avantajları da var dezavantajları da.

Haberin Devamı

Dezavantajları çoğumuzun zaten malumu: Bozulmuş insani ilişkiler, giderek küçülen aile yapıları, insafsız sosyal süreçler, ekonomi ağırlıklı yıpratıcı yükler... Bunların ve daha pek çok şeyin nihayetinde de üstümüze çöken “uyku, beslenme, aktivite ve huzur” depremleri... Bedeni önceleyip ruhu ıskalamalar, muazzam bir depresyon epidemisi, müthiş bir kronik hastalık pandemisi...

Peki ya avantajlarımız, bu hızlandırılmış yeni zaman diliminin avantajları neler? “Medeniyet hastalıkları”nın en önemli tetikleyicisi olan bu muazzam hızlı zaman diliminin tabii ki bazı avantajları da var. Ölçülebilen her şeyin neredeyse nanometrik olarak ölçüldüğü bu yeni zaman diliminde sağlığımıza ilişkin her şeyin müthiş bir dikkat, doğruluk ve hız ile ölçülebilmesi bana göre en önemli avantajlardan biridir. Bu sayede yapay zekâyı, bulut ve kuantum bilişimini, biyoteknolojiyi, robotik bilimi ve nanorobotları birlikte devreye sokma imkânına kavuştuk. Bu imkânlar sayesinde de sağlığımızı inanılmaz noktalara taşıyabileceğimizden en ufak bir kuşku duymuyorum.

Haberin Devamı

Yaş almak mı yaşlanmak mı

İYİ HABER 1

NANOTEKNOLOJİ DEVRİMİ

Nanoteknoloji hızlandırılmış yeni hayatın sağlığımıza sunduğu en önemli ve yeni çözümlerden biri ve malzeme biliminin ulaştığı en son zirvedir. Bu teknoloji sayesinde sağlık sorunlarımızın tahmini, teşhisi ve tedavisi için bir karıncadan neredeyse milyon kat küçük malzemeler üretebileceğiz. Nanorobotlar sayesinde neredeyse hücrelerinizin içini okuyacak, kararları değiştirecek, hatalarını düzeltebileceğiz. Dahası o hatalar nedeniyle oluşmuş bazı yaşamsal tehditleri -mesela kalp damarlarınızın içinde biriken pıhtı/plakları- temizleme hatta yok etme imkânı bulup stent ve bypass uygulamalarını tarihe gömebileceğiz. Aynı teknolojiyi “nanoilaçlar” olarak da kullanıp daha ucuz ve etkili farmasötik ürünler üretip tedavi alanında şaşırtıcı başarılara da imza atabileceğiz. Nanoteknoloji ile geliştirilmiş kremleri daha şimdiden yüzünüzdeki kırışıklıkları azaltmak, nanoteknoloji ile güçlendirilmiş eksozom serumlarını ise dökülen saçlarınıza yeniden kavuşmak için kullanmaya başladınız bile.

Haberin Devamı

İYİ HABER 2

BİYOTEKNOLOJİ MUCİZESİ

Bu hızlandırılmış, günahı ve hatası oldukça fazla yeni zaman diliminin bir diğer avantajı da bizi biyoteknoloji ile tanıştırmasıdır. “Biyoteknoloji ise biyolojiyi teknoloji, teknolojiyi de biyoloji” için kullandığımız yepyeni ve muazzam umutlarla yüklü bir ufuk, harika bir alandır. Biyoteknoloji bize sadece hücresel düzeyde değil; genetik temelimiz, DNA’mız, genlerimiz, o genlerin ürettiği sayısız yönetici ve karar verici proteini diğer bir deyişle insani varlığımızın temel bileşenlerini daha kolay tanımamız ve daha iyi anlamamız imkânını veriyor. Sadece bununla da kalmıyor, bize bunları nasıl yöneteceğimiz, yönlendireceğimiz, değiştireceğimiz ve iyileştireceğimizle ilgili yol haritaları, hatta çözümler sunup nasıl kullanacağımız hakkında bizi bilgilendiriyor. Bedenlerimizdeki 38 trilyon hücrenin neye göre programlandığını, DNA’mızın, genomumuz yani “bizi kodlayan genetik yazılımımızın” şifrelerini çözüp sağlık sorunlarımızı tahmin, teşhis etmede ve iyileştirmede çözüm ortağımız da olabiliyor.

Haberin Devamı

Yaş almak mı yaşlanmak mı

İYİ HABER 3

YAPAY ZEKÂ HARİKASI

Yapay zekâ alanındaki gelişmeler de en az biyo ve nanoteknolojideki gelişmeler kadar önemli ve sevindiricidir. Yapay zekâ sayesinde daha kolay, daha güvenilir, daha hızlı ve daha ucuz sağlık çözümleri üretebileceğiz. Onun sayesinde hastalıkları daha tasarım aşamasındayken bile tahmin edebilme ve yok edebilme şansı yakalayacağız. Neticede de hastalıkları önleme ve sağlıklı bir ömre kavuşma yolunda muazzam başarılara imza atabileceğiz. Diğer taraftan görüntüsel araçlarla teşhis koymada da yapay zekâyı kullanarak daha doğru kararlar alabileceğiz.
Tedavi alanında sık sık başımıza gelen yanlış kararlar ve karışıklıkları önlemede ve ilaçlar dahil farklı tedavi araçlarını daha düşük maliyetlerle üretebilmede de yapay zekânın en yakın yol arkadaşlarımızdan biri olacağından en ufak bir şüphem yok sizin de olmasın.

Haberin Devamı

Yaş almak mı yaşlanmak mı

BAŞARI İÇİN

‘BİLGİ’ YETMEZ ‘VERİ’ ŞART

Sadece bilimsel olmakla yetinen ve öğünen, kanıta dayalı olduğu iddiasıyla “Sadece ben bilimselim” diyen ve bu nedenle tekrarlayıp durduğu hataları her defasında görmezden gelip üstten bakışçı tavrından asla ödün vermeyen “derin/ortodoks tıp” anlayışıyla sağlık sorunlarımıza çözüm üretemediğimiz ve sağlığımızı yeterince iyileştiremediğimiz net ve açıktır. Modern tıp büyük hizmetler görmüştür ve görmeye de devam etmektedir ama “derin tıp” inatla ve kararlılıkla sadece “hastalık teşhis ve tedavisi odaklı” yaklaşımından vazgeçmemek de ısrarlıdır. Bu nedenle “hastalık tedavisine değil”, öncelik ve samimiyetle “sağlığı iyileştirmeye odaklı” hastalık önleyici, sağlıklı ve uzun bir ömrü destekleyici “YENİ VE FARKLI BİR SAĞLIK PARADİGMASI”na ihtiyacımız var. Bu yeni paradigma için de bize sadece bilimsel araştırmaların önümüze koyduğu kanıta dayalı “bilimsel bilgiler” maalesef yetmiyor. Sağlık odaklı bu yeni tıp anlayışı, “bilgi” kadar “veri”ye de ihtiyaç duyuyor. İkisini birlikte kullanmak, söz konusu sağlığımızı koruyup geliştirmek olduğunda önümüze koyduğu yeni ve farklı biyobelirteçler sayesinde daha doğru kararlar verebilme şansımızı arttırıyor.

Haberin Devamı

NETİCE ŞUDUR 

ÇÜRÜYEREK DEĞİL AYAKTA ÖLMELİYİZ

Bizi hızla değil ama yavaş yavaş ve adeta “çürüterek” yok eden, yaşlılık sürecimizi çoğumuz için bir rahatlık, huzur ve keyif dönemi olmaktan çıkarıp ağrılar, uykusuzluklar, yorgunluklar ile mücadele cehennemine çeviren “KRONİK HASTALIKLAR” ile daha etkili ve sonuç alıcı bir mücadele için hem bilgi, hem de veri odaklı biyo-nano teknoloji ve yapay zekâyı akıllıca kullanan yeni bir yol haritasına ihtiyacımız var. Eğer böyle yapmazsak ve hâlâ ısrarla “sağlık bakımı” yerine “hastalık bakımı” odaklı tıpla zamanımızı harcarsak kronik hastalıklar daha da yaygınlaşacak bizi yavaş yavaş ve çürüterek yok etmeye devam edecektir. Bu nedenle de yeni hedefimiz hastalık teşhis ve tedavisi odaklı, “hastalık bakımı” hedefli derin/ortodoks tıp anlayışı yanında ve onun öncesinde “sağlık bakımı” odaklı hastalıkları önleyen ve kronik hastalıklara “dur” diyebilen “yeni tıp anlayışı” olmalıdır.

Yazarın Tüm Yazıları