Paylaş
Daha önce de yazdığım gibi ilk değişimi hastalık teşhis ve tedavisine odaklanmış “reaktif tıbbın” yanına mutlaka ama mutlaka sağlığımızı iyileştirmeye ve güçlendirmeye odaklı kısacası sağlık merkezli “proaktif tıbbı” yerleştirerek yapmalıyız. Bu değişim yeterli mi? Tabii ki değil. Başka değişimlere de ihtiyacımız var. Şimdi de o değişimlerin en önemlilerinden birini gündeme getirmek istiyorum: Sağlığınızı koruyup kollamak istiyorsanız “YAĞLARINIZA DEĞİL KASLARINIZA ODAKLANIN”.
YENİ BİR ÖNERİ
YAĞA DEĞİL KASA ODAKLANIN
Eğer formda ve zinde bir yaşlı olmak istiyorsanız... Bedeni, ruhu ve belleği sağlam, üreten, aktif, sosyal, huzurlu ve mutlu bir yaşlılık hayal ediyorsanız... Ve o yaşlılık sürecinin kas erimesinden/sarkopeni, kemik kaybından/osteoporoz, bellek zaafından/demans, kanserlerden, kalp ve beyin krizlerinden, hipertansiyondan, diyabetten, romatizmal problemlerden uzak, keyifli bir zaman dilimi olmasında ısrarlıysanız -ki öyle olmalısınız- bugünden itibaren önemli bir paradigma değişikliğini daha hayata geçirin: YAĞ ODAKLI paradigmayı KAS ODAKLI paradigmayla değiştirin, kas merkezli yeni bir sağlık yaklaşımı hedefleyin. Sebebine gelince...
İYİ BİLGİ
UZUN ÖMÜRLÜLÜĞÜN GİZLİ MERKEZİ: KASLAR
Dış iskeletinizi oluşturan kaslarınız -kemikleriniz iç iskeletinizdir- yalnızca fiziksel güç ve mimarinizi belirlemekle kalmaz, aynı zamanda fizyolojik, psikolojik, hatta bilişsel altyapınızı bile etkiler. Hormonal sisteminize müdahale eder, metabolizmanızı yönlendirip fazla yağlarınızı yakarak sağlıklı kilonuzu garanti eder. Bağışıklığınıza güç, dengenize sağlamlık, bedeninize direnç ekler. Hareketliliğinizi arttırır, enerji düzeyinize yeni zirveler ilave eder. Kısaca özetlediğim bu avantajların nasıl gerçekleşeceğini önümüzdeki günlerde daha çok konuşup tartışacağız. Şimdilik şu cümleyi büyük harflerle bir kenara dikkatle not edin: SAĞLIK VE UZUN ÖMÜRLÜLÜĞÜN GİZLİ MERKEZLERİNDEN BİRİ DE KASLARINIZDA, KAS MİKTARINIZ VE GÜCÜNÜZDEDİR. Hangi yaşta olursanız olun bugünden itibaren bu gücü harekete geçirerek daha sağlıklı ve uzun bir ömür hedefleyin.
İYİ HABER
SEYAHATSEVERLERE GENÇLİK MÜJDESİ
Yeni insanlarla tanışma, doğayla temasa geçme, yürüme, besleyici değeri olan gıdalar tüketme gibi pratiklerin, yaşlanma sürecini ertelediği, yeni bir bilimsel araştırmayla ortaya kondu. Edith Cowan Üniversitesi’nden araştırmacılar, daha fazla tatil yapmanın hastalık izni almayı azalttığını belirten yeni bir araştırma yayımladı. Seyahat etmenin, yeni insanlarla tanışma, doğayla temasa geçme ve sağlıklı gıdalar tüketme gibi pratiklerle yaşlanma sürecini ertelediği ifade edildi.
KISA BİLGİ
BAĞIŞIKLIK ÇÖKMESİNİN 5 İŞARETİ
BİR: Sık sık nezle geçirmek
İKİ: Tekrarlayan ishal ve kabızlık
ÜÇ: Geç iyileşen yaralar
DÖRT: Tekrarlayan kulak, akciğer, sinüs iltihapları
BEŞ: Kronik yorgunluk hali
AKLINIZDA OLSUN
BAĞIŞIKLIK YAŞI NASIL GENÇLEŞİR
1- Her gün yürüyün.
2- Uykunuzdan taviz vermeyin.
3- Stresinizi yönetmeyi ve huzur alanınızı genişletmeyi hedefleyin.
4- Yeterli, dengeli ve çeşitli beslenin.
5- İltihaptan, paslanmadan, şekerlenmeden korunun.
6- Doğal desteklerden istifade edin.(Zerdeçal, C-D vitamini.)
7- Aşılanmayı ihmal etmeyin.
ÖNEMLİ
TÜKENMİŞLİK SENDROMUNUN 10 İŞARETİ
1- Bitkinlik ve yorgunluk hissi (parmağını oynatacak gücü bile bulamamak!)
2- Uyku hali ya da uyuma isteği (ama uykuya rağmen de asla dinlenememek. Her sabah yorgun uyanmak.)
3- Baş ağrıları (özellikle zonklayıcı, ense bölgesinde yoğunlaşan, bazen gece uykudan uyandırabilen ağrılar.)
4- İştah sapmaları (aşırı yeme atakları, tatlı krizleri veya yemeden içmeden adeta kesilme halleri.)
5- Terlemeler (bilhassa boyun, baş bölgesinde aşırı terlemeler, gece terlemeleri.)
6- Kararsızlık, konsantrasyon ve unutkanlık, dalgınlık gibi problemler
7- Aşırı duygusal tepkiler (ani ağlamalar, ölçüsüz sinirlenme ve öfkelenmeler)
8- Havasızlık duygusu, hava açlığı (hava yetmiyor, nefes alamıyormuş gibi hissetmek)
9- Kalp çarpıntıları, gaz ve şişkinlik sorunları
10- El ve ayaklarda uyuşma, yanma, karıncalanmalar, kas seğirmeleri ve kramplar.
Paylaş