Paylaş
Beyin çok önemli bir organ, bellek onun çok önemli bir yeteneği. Belleğin önemi her şeyden önce öğrenmeyle olan ilişkisinden, öğrenmeyi doğrudan etkilemesinden geliyor. Eğer güçlü bir belleğiniz yoksa öğrendiklerinizi yani beyninize depoladığınız bilgileri geri çağırmada (hatırlama) ve kullanmada zorlanmaya başlıyorsunuz.
Bunun bir anlamı da şu: Eğer genç biriyseniz ve bellek kaybı sorunu yaşıyorsanız okul ve iş başarınız bundan ciddi şekilde etkileniyor. Çünkü öğrenmeniz de, öğrendiklerinizi kullanma yeteneğiniz de bellek gücünüze bağlı.
Bellek sorununun gençler arasında da yaygınlaşması işte bu nedenle endişe verici bir gelişme. Çünkü “unutkan” ya da “hatırlamada zorlanan” bir genç, bir süre sonra öğrenim ve başarı düzeyi azalan bir yetişkin anlamına geliyor.
SEBEBİ NE?
Peki, bu kötü gidişin sebebi ne? Ne oldu da eskiden 70’li yaşlardan sonra ortaya çıkan “bellek zayıflaması sorunu” gençler ve orta yaşlılar arasında da yaygın ve ciddi bir sorun haline geldi? Uzmanlar bunun birden çok nedeni olduğunda hem fikirler. İşte o nedenler...
- Uyku sorunlarının yaygınlaşması
- Stres
- Yanlış ve ağır diyetler
- Demir, B-12 ve Omega-3 eksikliğinin yaygınlaşması
- Vejetaryen beslenmeler
- Hipoglisemi sorununun yaygınlaşması
- Depresyona eğilimin artması
Eğer çocuklarınız veya öğrencileriniz arasında bellek sorunu yaşayan, öğrenme güçlüğü çeken, dikkat dağınıklığı olanlar varsa bu sorunlar mutlaka aklınıza gelsin!
Hipertansiyonluların sık yaptığı hatalar
BİR SORU BİR CEVAP
Hipertansiyon hastalarında en sık rastlanan yanlışların şunlar olduğu belirlenmiş:
- “Nasıl olsa ilaç kullanıyorum” diyerek tuzlu yemeye devam etmek,
- İlaçlarla ayarlanan kan basıncını, “tansiyonum normalleşti” diyerek ilaçsız da normal tutabileceğini zannedip ilacı kesmek,
- Kendi ilacını bırakıp arkadaşlarının kullandığı ilaçları kullanmak,
- Yan etki yapıyor diye doktora danışmadan ilacını kesmek,
- “Arkadaşım bir ilaç kullanıyor, ben 2 hatta 3 ilaçla tansiyonumu ayarlayamıyorum” deyip, ilaçlarının bazılarını bırakmak,
- Kilo sorunu olmasına rağmen kilolu olarak kalmaya devam etmek,
- Yürüme ve diğer egzersizlerin tansiyonu düşürücü etkisi olduğunu bile bile tembellikte ısrar etmek,
- İlaçlarını düzensiz, hatta rastgele zamanlarda kullanmak,
- En kötüsü “Ben tansiyonumu ilaçsız da tedavi ederim” diye düşünüp ilaç kullanmaya direnç göstermek...
Neden kilo veremiyorum
BİR BİLGİ
“Neden kilo veremiyorum?” Bu soru ile son zamanlarda eskisinden daha sık karşılaşıyoruz. Çünkü eskiden olduğu gibi kilolu ya da obez olmak yalnızca geçici yeme-içme hatalarından veya aktivite azalmalarından kaynaklanmıyor.
Kilo problemlerinin arkasında depresyondan hipotiroidiye, insülin direncinden, hipoglisemiye, böbreküstü bezi hastalıklarından yumurtalık problemlerine kadar bazı hormonal ve metabolik sorunlar yatabiliyor.
İşte bu durumlarda arka plana saklanan tıbbi sorunu bulup çözmezseniz diyetler boşa gidiyor. Ya kilo veremiyorsunuz, kilo vermede gerçekten zorlanıyorsunuz ya da diyetisyeninizin size neredeyse zorla uygulattığı “reçete gibi yazılmış diyetler”i bırakır bırakmaz verdiklerinizi fazlasıyla geri alıyorsunuz.
Eğer kilo sorununuzun nedeni son gittiğiniz tatilde ya da seyahatteki beslenme hatalarınız, son haftalarda biraz sıklaştırdığınız sosyalleşme çabalarınız, kutlamalarınız, iş toplantılarınız veya iki aydır vazgeçtiğiniz egzersiz programlarınız değilse lütfen “Neden kilo aldığınız” sorusuna yanıt almadan herhangi bir diyet programı uygulamaya kalkmayın.
Paylaş